23 Haziran’da yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimini CHP adayı Ekrem İmamoğlu 800 bin oy farkla kazandı. İmamoğlu’nun kazanmasında Kürt seçmenin önemli bir etkisi oldu.
İstanbul’da 5 milyonu aşkın Kürt yaşıyor ve yaklaşık 2 milyon 500 bin Kürt seçmen bulunuyor. Anketlere göre, İstanbul’daki Kürt seçmenin yüzde 80’i CHP adayı İmamoğlu’nu destekledi. Ancak yoğun nüfuslarına rağman İstanbul’daki Kürtlerin hiçbir kültürel hakları yok.
Rudaw'da yer alan bir haberde, Kürtlerin İmamoğlu'dan beklentilerine mikrofon uzatıldı.
Yunus Keleş, “Onlara verdiğimiz oyların kıymetini bilmeleri lazım. Dilimizin kıymetini bilmeleri gerekir. Nasıl Suriye’den gelenlerin dilini önemsiyorlarsa bizim de dilimizi önemsemeleri lazım. Eşitlik istiyoruz” dedi.
Tekin Sarı, “Oylarımızı verdik ve Kürtlerin varlığını kabul etmeleri gerekiyor. Eşit olmak hakkımız” diye konuştu.
Mehmet Nur, “Kürtler durumun iyi gitmediğini görünce CHP’yi destekleyerek toplumun huzuru bozulmasın dediler. Kürtler barış, huzur, demokrasi ve iş istiyor” ifadelerini kullandı.
Ana dilde eğitim hakkı Anayasa değişikliği ile sağlanabiliniyor ancak belediyeler, Kürtçe kreş, Kürtçe eğitim merkezleri ve kültür merkezleri aracılığıyla halka önemli hizmetler sunabiliyor. İmamoğlu Kürtçe kurs taleplerine ilişkin açılabileceğini belirtmişti. Ancak Kürtlerin verdikleri desteğin karşılığıını almaları için sürecin takipçisi olması gerekiyor.
Rûdaw’a konuşan Muş Alpaslan Üniversitesi Akademisyenlerinden Prof. Abdullah Kıran, “Kürtlerin de siyasetteki ağırlıklarına göre siyasi partilerle müzakere etmeleri gerekir. İstanbul’daki Kürt toplumu için elde edilebilecek kazanımlarla ilgili taleplerde bulunmaları gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
Kürtlerin siyasi partilerle bu müzakereleri yürüteceği bir iradeleri yok. Nitekim HDP’den İstanbul’da seçilen 12 milletvekilinin de 10’ü Türk, 2’si Kürt. Bu da Kürtlerin kollektif haklarıyla ilgili endişeye neden oluyor.
Prof Dr. Aziz Yagan, “Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanından Kürtler için ana dilde kreşlerin açılmasını istedik. Bir yardıma ihtiyaçları olursa Diyarbakır’dan destek verebiliriz. Türkiye’deki Kürtler artık geri dönmeyecek ve dillerini unutmamaları gerekir. Londra’daki bir Türk için ne isteniyorsa İstanbul’daki bir Kürt için de aynısı istenmeli” dedi.
Yerel Yönetimler Yasasına göre, belediyeler hizmetlerinde Türkçe ile birlikte ikinci bir dili de kullanabiliyorlar. İstanbul’daki Kürtler her geçen gün dilleri ve kültürlerinden uzaklaşıyorlar. Kürtler İstanbul’da 25 yıl sonra iktidarı değiştirdi ancak Kürtlerin en büyük eksiği haklarını müzakere ve takip edecek bir yapının olmaması. Kürtler Ekrem İmamoğlu’ndan kültürel haklarına ilişkin belediyenin yetkileri kapsamında adım atmasını bekliyor.