Askerlerin karakol inşaatlarına karşı eylem yapanlara ateş açarak iki kişiyi öldürmesinin ardından Diyarbakır’ın Lice ilçesi yine gündemde. Yaşanan son olay, bugüne kadar defalarca köy yakmalar, faili meçhul cinayetler ve infazlarla gündeme gelen Lice’de bundan 21 yıl önce, 22 Ekim 1993’te onlarca sivilin öldürüldüğü, ev ve işyerlerinin ateşe verildiği büyük katliamı bir kez daha hatırlattı. O dönemin iki önemli tanığı Lice’de yaşanan son olayların ardından gazetemize konuştu.
Dönemin İHD Genel Başkanı Akın Birdal, 7 Haziran’da iki kişinin yaşamını yitirmesi ve onlarca kişinin yaralnmasının kendisine 1993’teki katliam günlerini anımsattığını belirterek, katliam sırasında aralarında aydın ve gazetecilerin olduğu bir heyetle ilçeye gitmek istediklerini ancak tüm çabalarına rağmen ilçe girişindeki karakol tarafından engellendiklerini anlattı. “Şimdi de aynı şekilde. Aradan 21 yıl geçmiş, dünyada birçok şey değişti. Demokratik çözüm süreci yaşandığı bir dönemde böyle bir paradoks yaşanıyor” diyen Birdal, “Böyle bir süreçte kalekola ve savaşa karşı sivil bir demokratik tepki doğal bir haktır. Tepkisini demokratik barışçıl şekilde gösterenlere karşı silah kullanılması kan kusturulması, süreci prokove ediyor” dedi.
LİCE BİR SİMGE
Son olayın Türkiye muhalefetine karşı da bir gözdağı olduğunu söyleyen Birdal, Lice’nin önemli bir simge olduğunu belirterek şunları söyledi: “Direniş sonrasında ilk boşaltılan ilçe Lice’dir. Amed Kürdistan için neyse Lice’de direniş için odur.”
BASIN SUÇ İŞLİYOR
Basının bugün yaşanan olaylar karşısındaki tutumunu talihsizlik olarak değerlendiren Birdal, “Bizim medya böyle bir süreçte suskun. Onlarda suç işliyor” dedi. Hükümetin bu süreçte kullandığı üsluba ilişkin de konuşan Birdal, “Demokratik çalıştayı yapılıyor Amed’de. Ama savaş dili kullanıyor. Bir gün sonra Lice’de saldırı oluyor” dedi.
SÜREÇ ARTIK ŞEFFAF OLSUN
Lice’de yaşananları herkesin doğru okunması gerektiğini söyleyen Birdal, “İmralı’ya Kandil’e geliş gidişler, ajandaya bağlı kılınmalı. Yol haritası nedir görelim. Bir ay sonra, üç ay sonra ne olacak bunu kamuoyu bilmeli. Süreç artık şeffaflık kazanmalı. Takvime bağlanmalı” dedi.
LİCELİLER ‘İNSANLIK ÖLMÜŞTÜR’ DİYORDU
1993’te Lice’de yaşanan katliam sırasında DEP Milletvekili olan Selim Sadak da o günleri gazetemize anlattı. “Öncelikle Lice halkının direnişini selamlıyorum” diyen Sadak, “1993’te Lice yerle bir edildi. İlçeye katliamdan ancak 9 gün sonra girebildik” dedi. O günlerde Lice’yi terk etmek zorunda kalanların sarf ettiği “İnsanlık ölmüştür” sözlerini hatırladığını söyleyen Sadak, katliamın ardından gördükleri cesetlerde sigara yanıkları gördüklerini söyledi. Sadak, “93’teki katliam Kürt halkının direnişini kırmaya yönelik bir hamleydi. 7 Haziran’daki saldırı da benzer bir hamledir” dedi.
MECLİS O GÜN DE SESSİZDİ
TBMM’nin olaylar karşısında bugün de tıpkı 1993’teki katliamda olduğu gibi suskun olduğunu dile getiren Sadak, “O dönem Lice’deki katliamı Meclise taşıdık. Sedat Yurtdaş’la Mecliste bir açıklama yaptık. Mecliste o zaman da Kürt iradesini tanımayan bir anlayış vardı. Biz kürsüdeyken suç işlediğimizi söylediler. Zaten bizi daha sonra da cezaevine koydular” dedi.