Ramazan Bala, minyatür kalem heykeltraşlığı yaparak dikkatleri üzerinde topluyor. Kırılgan kurşun kalem uçlarını büyük sabırla el, bina veya çeşitli kültürlerin karakterlerine dönüştüren Bala, bu iş için sadece kalem ve neşterden yararlanıyor. Atölyesi olmadığı için çalıştığı markettin kasiyer masasını çalışma masası olarak kullanan Bala, en büyük sıkıntısının ışığın yetersiz olmasını gösterdi. Atölyesi olmadığı için sadece öğleden sonra güneşten faydalanabildiğini anlatan Bala, yeteri ışığın olduğu bir ortamda çalışmak istediğini, buna olanaklarının elvermediğini anlattı.
Eserlerinde daha çok dini motifleri işleyen Bala, bugüne kadar Galata, Eyfel ve Pisa Kulesi başta olmak üzere çok sayıda eser yapan Bala, bunları satarak geçimine katkı sağladığını anlattı. Bala, bugüne kadar 100'den fazla eser üretti. Önceleri figürleri kalem ucuna işlerken zorlandığını anlatan Bala, daha sonra elinin alıştığını, artık çok rahat şekilde kalem ucunu sanata dönüştürdüğünü aktardı.
Figürlerin bazılarının 2 saat, bazılarının ise haftalar aldığını anlatan Bala, "Herhangi bir cihaz kullanmıyorum. Genelde kalemin kömürünün fiziksel yapısı makine titreşimlerine çok fazla cihaz darbelerine dayanıklı olmuyor. Bu yüzden genellikle cerrahi aletlerle bunları kazıyarak, işleyerek, oyarak vücuda getirmekteyim. Çok sabır gerektiren bir çalışma. Geceli- gündüzlü bu işlerle uğraşıyorum. Hedefim tabii ki dünyaya açılmak, keşfedilmek" dedi.