HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Diyarbakır HDP Milletvekili Nursel Aydoğan’ın Batman Üniversitesi’nde konferans vermek istemesi kısa süreli gerginliğe neden oldu. Emniyet ekiplerinin ‘İzin almadan konferans veremezsiniz’ uyarılarının ardından Milletvekilleri Başaran ve Aydoğan, öğrenci kantininde bazı üniversitelilerle bir araya geldi. Bir halkın diliyle, kültürüyle yok edilmek istenmesine yönelik itirazın büyüdüğünü belirten Milletvekili Aydoğan: “Bir halk tarihiyle, kültürüyle, diliyle, kimliğiyle var olur. Bir halk bunlardan koparılmaya çalışılıyorsa buna itiraz edecektir. İtiraz büyüyor. Henüz çok geç değil. Hükümet artık bunu değerlendirmeli” dedi.

“Ayrı bir devlet istemiyoruz”

Batman Çağdaş Gazetesi\'nde yer alan habere göre; Öğrencilere hitap eden Aydoğan: “Bu ülkede hep birlikte eşit koşullarda bir yaşam istiyoruz. Kürt halkının ayrı bir devlet kurarak yaşamasını doğru bulmuyoruz. Programımızda da bu yok” dedi.

Aydoğan, şöyle devam etti: “Biz tüm yaşadıklarımıza rağmen bu ülkede eşit ve huzurlu bir yaşamın koşullarının var olması çabası içindeyiz. Kürt halkının ayrı bir Devlet kurmasını doğru görmüyoruz. İstediğimiz bu değil. Anayasa’daki bazı değişikliklerle sorunlar çözülebilir. Kimlik yasası düzenlenebilir. Herkes Türk değil, tek bir kimlik doğru değil. Türklük maddesi Anayasa’dan çıkarılmalı. Resmi dilin yanında anadiller de olmalıdır. Bunu yapan birçok devlet var. Bizim isteğimiz demokratik bir ülkedir.”

“Yasaklar Kalkmalı” Bölgede yaşanan olaylara dikkat çeken Aydoğan, 8 ilçede sokağa çıkma yasağının olduğunu ve bölgedeki insanların başta yaşam hakkı olmak üzere gıda, sağlık gibi haklarının kısıtlandığını belirtti. Aydoğan, yasakların en kısa zamanda kalkması gerektiğini sözlerine ekledi.“

“Herkes Kendi Dili ve Kimliğiyle Yaşayabilir” Diyarbakır milletvekili Aydoğan, öğrencilerin tek tipleştirilmek istediğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Üniversitedeki öğrenciler, ülkenin temel sorunlarıyla ilgi her türlü konuda panel, konferans ve söyleşi yapabilmeli. Çözüm yöntemleri aramalıdır. Fakat görüyoruz ki Türkiye’deki üniversitelerde tek tip bir öğrenci yetiştirme ve araştırması var. İstenileyor ki öğrenciler sadece okula gidip, gelsinler. Ders çalışsınlar, bu ülkenin temel sorunlarının dışında olsunlar. 1924 Anayasası çerçevesinde oluşturulan bu tekçillik anlayışına ve programa karşı mücadeleler devam ediyor.”