Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) tarafından yazılı yapılan kınama mesajında şu ifadelere yer verildi;

Sorunların savaşla, şiddet yoluyla çözülemeyeceği, Hakkari’deki sivil kayıplarla bir kez daha anlaşılmıştır. Şiddet devam ettikçe ne yazık ki sivil kayıpların olma riski de olmaktadır ve bunun olmaması için yapılması gereken tek şey, her türlü şiddetin reddedilmesi, sorunun çözümü için diyaloga dayalı barışçıl, demokratik, siyasal yol ve yöntemlerin esas alınmasıdır.

Türkiye Devleti 95 yıldır Kürt meselesini ‘çözmek’ adına, şiddet kullanıyor ve geldiği yer daha büyük şiddet kullanmak oluyor. Devlet, bugüne kadar değişik şekillerde sürdürdüğü ve on binlerce Kürt’ün katledilmesiyle sonuçlanan imha siyasetinin çözümsüz ve yaraları derinleştiren bir siyaset olduğunu artık görmelidir.

Bir başka sorun, Kürt ve Kürdistan sorunun çözümü konusunda daha önce dile getirdiği siyasal taleplerinden bütünüyle vaz geçmiş PKK’nin şiddet siyasetinde ısrar etmesidir. Üstelik zaman zaman kullandığı kör şiddet, masum insanların kaybıyla sonuçlanmaktadır. Ağrı, Bingöl ve şimdi de Hakkari’de sivil insanlara yönelik şiddet ve meydana gelen kayıplar, toplum vicdanında derin yaralar açmıştır. PKK yürüttüğü şiddet siyasetinin artık halkımıza, özgürlük mücadelemize zarar verdiğini görmelidir.

Meşru özgürlük mücadelemizi bügüne kadar özellikle on binlerce sivil Kürdü katlederek boğmaya çalışan Türkiye Devleti’ne karşı, davamızın meşruluğuna gölge düşüren eylem tarzlarıyla, sivil Türk ya da Kürt insanlarını öldürmekle PKK, Türkiye Devleti’ne halkımıza karşı savaşı yürütmek için daha elverişli zeminler hazırladığını görmelidir.

PKK’yi her türlü şiddete ve çatışmalara son vermeye çağırıyoruz.

Türkiye Devleti’ni savaşa, saldırılara ve Kürt karşıtı siyasete son vermeye çağırıyoruz.

Savaşta, çatışmalarda sivil insanların hedef haline getirilmesini kesinlikle reddediyoruz. Sivillerin yaşama hakkının korunması, bütün tarafların uymakla yükümlü oldukları, vazgeçilmez savaş kuralı ve en temel insan hakkıdır.

Kürt ve Kürdistan meselesi siyasal, demokratik yol ve yöntemlerle, görüşmeler yoluyla çözülmelidir. Bütün Kürt partilerinin Türkiye Devleti’ne muhatap olacakları, Kürt ve Kürdistan meselesinin çözümünü masaya yatıran gerçek bir çözüm süreci için Türkiye Devleti’ne çağrı yapıyoruz.

Sivil kayıpların olmaması ve daha büyük acıların yaşanmaması için bir an önce tercih edilmesi gereken yol, barış ve diyalog yoludur.