PAK: Kürtlerin iç birliği, başarıların ilk adımıdır

PAK(Kürdistan Özgürlük Partisi) Merkez Yürütme Kurulu(MYK) aylık olağan toplantısını gerçekleştirdi.PAK MYK Toplantısı, Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan süreci ve dünyadaki gelişmeleri tüm boyutlarıyla değerlendirerek PAK Parti Meclisi’nin almış olduğu kararlar çerçevesinde, PAK’ın önümüzdeki dönem izleyeceği siyasal yol haritasını belirledi.
02.06.2022, Per - 08:02
PAK: Kürtlerin iç birliği, başarıların ilk adımıdır
Haberi Paylaş

Türkiye Devleti’nin izlemiş olduğu Kürt karşıtı siyaset, birçok ilde ‘’kamu güvenliği’’ vb. sebeplerle Kürt sanatçıların konserlerinin yasaklanmasına kadar vardırılmaktadır. Kürt sanatçıların konserlerinin yoğun bir şekilde yasaklanmasından sonra, bazı Türk, Laz sanatçıların konserlerinin de yasaklandığına tanık olmaktayız.

Kürtçe müzik konserlerinin yasaklanmasında ırkçı, şoven, Kürt karşıtı hezeyan ve önyargılar belirleyici rol oynarken; Türk sanatçıların konserlerinin yasaklanmasının da farklı düşüncelere, özgürlük ve demokrasiye olan tahammülsüzlüğün ürünü olduğu açıktır.

PAK MYK, insanım diyen herkesi bu vb. ırkçı, baskıcı yasaklamalara karşı sesini yükseltmeye çağırmaktadır.

Türkiye Devleti yeni bir iç değişim sürecinden geçmektedir. Bu değişim sürecinde, gerek Cumhur İttifakı, gerekse Millet İttifakı’nın önceliği, ortak paydaları ‘’Mevcut Türkiye Devleti’nin temel yapısını” korumaktır. Cumhur İttifakı, Türk Tipi Tek Kişi Yönetimine Dayalı Totaliter Bir Başkanlık Sistemiyle, ‘’Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak’’ siyasetini uygulamaya çalışırken; Millet İttifakı ‘’Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’’ adı altında, aslında 99 yıldır uygulanan ’Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak’’ siyasetini belli rötuşlarla sürdürmeyi hedeflemektedir. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın program ve hedeflerinde, savaşa ve çatışmalara son verilmesi, kalıcı bir demokratikleşme, özgürlük ve adaletin sağlanmasına dair bir anlayış yoktur. Her iki ittifakın gündeminde, bırakalım Kürt ve Kürdistan sorununun çözümünü, Kürt kimliğinin tanınması, Kürtçe ana dille eğitim ve Kürtçe’nin ikinci resmi dil olması gibi Kürtlerin en acil talepleri bile yoktur.

PAK MYK, böylesi bir tablo karşısında, Kürtlerin 99 yıllık ‘’makûs talihini’’ değiştirmeye kapıyı açabilecek ilk adımın, Kürtlerin öncelikle en temel acil talepleri etrafında, bir taraf olarak, birlikte hareket etmeleri olduğuna bir kez daha dikkat çeker.

PAK MYK, Kürt milletinin Acil Talepler Programı etrafında en geniş Kürt potansiyelinin bir araya gelerek, ‘’Kürt Tarafı’’n oluşturması için PAK, PSK, TDK-TEVGER tarafından başlatılan inisiyatifin amacına ulaşması ve ‘’Kürt Tarafı’’ olarak özgürlük, demokrasi, adaletten yana Türkiye’deki en geniş kesimlerle bu Acil Talepler Programı’nı da içeren bir işbirliğinin örülmesi için, kararlı bir çalışma içinde olunacağını teyyid etmiştir.

PAK MYK, bir yandan en geniş Kürt potansiyelinin Acil Talepler Programı etrafında bir Kürt Tarafı’nı oluşturması çalışmasına önem verirken; aynı zamanda, PAK’ın Kuzey Kürdistan’da bugüne kadar milli demokratik, Kürdistani , stratejik bir ittifak konusunda sürdürmüş olduğu yapıcı ve geliştirici siyasetinin aynı anlayışla devamının önemine dikkat çekmiştir.

PAK MYK, Türkiye Devletinin Güney ve Rojava Kürdistanı’na yönelik saldırılarını ve Güney Kürdistan’da devam etmekte olan PKK ile Türk Devleti arasındaki çatışmaları da ele aldı.

Türkiye Devleti, Güney ve Rojava Kürdistanı’na yönelik başlatmış olduğu işgal harekatını, her iki tarafta da 30 Km derinlikte bir ‘’Güvenlik Koridoru’’ oluşturma adı altında sürekli bir işgale dönüştürmek istiyor. Türkiye Devleti’nin asıl amacı Rojava Kürdistanı’nda Kürtlerin siyasi, coğrafik, milli bir statü ile kendilerini yönetmelerini engellemek, Rojava Kürdistanı’nın demografik yapısını Kürtler aleyhine değiştirmektir. Türkiye Devleti’nin diğer bir amacı da Güney Kürdistan’daki Federe Devlet kazanımını tehdit etmek, bu kazanımın daha ileri bir boyuta vardırılmasını engellemek ve oradaki huzuru, gelişmeyi ve kurumsallaşmayı zayıflatmaktır.

Türkiye Devleti, gerek Rusya-Ukrayna savaşında sergilediği tutum ve gerekse İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurularını reddedeceğine dair açıklamalarıyla, temelde Kürt milletinin dört parça Kürdistan’da milli, demokratik hak ve özgürlüklerini ve siyasi statü elde etmelerini, var olan statülerini daha da geliştirmelerini engelleme yolunda, mevcut durumu bir fırsata dönüştürmek istiyor.

PAK MYK, Türkiye Devleti’nin bu açık Kürt karşıtı tutumuna dikkat çekerek, gerek NATO üyesi devletleri ve gerekse BM’yi ,Türkiye’nin bu Kürt karşıtı siyasetine ‘dur’ demeye ve uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında hareket etmeye çağırır.

Açıktır ki PKK , Güney Kürdistan’daki faaliyet, tutum ve siyasetiyle, Güney Kürdistan Parlamentosu, Hükümeti ve Pêşmerge Gücünün yasal, meşru, otorite, yönetim ve kararlarını tanımamaktadır; PKK’nin Güney Kürdistan’daki faaliyetleri buranın Türkiye tarafından işgaline ve bir savaş ve çatışma alanına dönüştürülmesine elverişli bir zemin yaratmaktadır. Aynı şekilde, PKK, PYD izlemiş oldukları yanlış siyasetlerle Türkiye’nin Rojava Kürdistanı’na yönelik işgalci, tahripkar siyasetine daha elverişli bir zemin hazırlamaktadır. PKK, Güney Kürdistan’ı bir çatışma alanına dönüştüren bu siyasetinden vazgeçerek, Güney Kürdistan Federe Yönetimi’nin karalarına uymalı ve otoritesine saygılı davranmalıdır.

PAK MYK, başta Güney Kürdistan’daki tüm siyasi partiler olmak üzere, tüm dünya Kürtlerinin mevcut federe devlet kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi gibi tarihsel ve milli bir görevle karşı karşıya olduklarına inanmaktadır. Kürdistan Parlamentosu, Hükümeti, Başkanlığı, Pêşmerge Gücü’nün meşruiyeti ve otoritesi esas alınarak, iç sorunlara çözümler bulunmalı, devletleşme kurumlarının birleştirilmesi, yeni kurumların oluşturulması için ortak milli bir irade sergilenmelidir. Güney Kürdistan’da iç birliğin istenen oranda sağlanamaması ve tek otorite olarak davranış gösterilmemesi, her türlü saldırı, işgal, tahribat ve düşmanca planlara elverişli bir zemin yaratmaktadır. Güney Kürdistan Federe Yönetimi, Türkiye ve İran’ın Güney Kürdistan’a yönelik saldırı ve işgallerine karşı tutum almalı, bu saldırı ve işgallerin son bulması ve Kürdistan Bölge Yönetimi’nin meşru varlığına ve hükümranlığına saygılı davranılması için, uluslararası platformlarda güçlü diplomatik çalışmalar yapılmalıdır.

Rojava Kürdistanı’nda Kürtlerin ortak bir irade göstermeleri yolunda yaşanan tüm zorluklara, yapılan çok boyutlu müdahale ve engellemelere rağmen; Rojava Kürdistanı’ndaki halkımız için en doğru, yapıcı milli adım, Dıhok Mutabakatı temelinde PYNK, ENKS ve diğer Kürt partilerinin ortak bir askeri, siyasi, ekonomik, idari ve diplomatik yönetim oluşturmalarıdır.

İran İslam Rejimi, Doğu Kürdistan’da, halkımıza yönelik baskı, zulüm ve idamlarına devam etmekte, halkımızın hiçbir hak ve özgürlüğünü kabul etmemektedir. Doğu Kürdistan ve İran halkları bir kez daha ekonomik zulme ve baskılara kaşı protesto eylemleri gerçekleştirmektedirler. Bu haklı ve meşru mücadelelerinde Doğu Kürdistan’lı kardeşlerimizin yanındayız. Doğu Kürdistan’daki milli, Kürdistani partilerin gerçekleştirecekleri güçlü bir ittifak, hem uluslararası ilişkilerin geliştirilmesinde, hem de daha güçlü bir uluslararası desteğin sağlanmasında Kürtlerin elini güçlendirecektir. Birleşik Kürt gücüyle, Doğu Kürdistan’da halkımızın önüne çıkabilecek tarihsel fırsatlardan daha fazla yararlanma şansı artacaktır.

PAK MYK, yapmış olduğu değerlendirme ve tartışmalarla, almış olduğu kararlarla, tüm kadrolarının elbirliğiyle yeni bir atılım için sergilemiş oldukları güçlü irade beyanı ile, PAK’ın temsil ettiği yeni siyasal kültürle kendisini yeniden üretmesinde önemli, umut verici tarihsel bir durak olmuştur.

PAK’ın kuruluşundan bugüne geçen 8 yıla yakın süreçte, örgütsel, ekonomik, siyasal, basın-yayın ve diplomatik alanda, Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’da yapılan çalışmaları ve katedilen mesafeyi değerlendiren PAK MYK, PAK’ın tüm eksiklik ve zorluklara rağmen, Kuzey Kürdistan özgürlük mücadelesinde milli, demokrat, Kürdistani siyaset çizgisinin en temel gücü olduğunu tespit etmiştir.

PAK MYK, daha güçlü bir partiye olan ihtiyacı örgütlemek üzere, Kuzey Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’daki en geniş milli, demokrat, özgürlükçü, Kuzey Kürdistanlı kadroları, gençleri, kadınları, PAK’ı sahiplenmeye, PAK’ı hep birlikte daha da büyütmeye çağırıyor.

02.06.2022

PAK Basın ve İletişim Bürosu

Nerina Azad
Bu haber toplam: 1915 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:38:55