PAK'tan Çatışmasızlık ortamını sabote etmeye yönelik oyunlara karşı duyarlılık çağrısı

Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) yayınladığı bir basın açıklamasıyla, barış ve çatışmasızlık ortamını sabote etmeye yönelik çok yönlü girişimlere karşı duyarlılık çağrısında bulundu ve Türk devletinin PKK\'ye yönelik hava saldırısı ile Kürt halkına yönelik baskıcı yönelimini protesto etti.
26.07.2015, Paz - 12:53
PAK'tan Çatışmasızlık ortamını sabote etmeye yönelik oyunlara karşı duyarlılık çağrısı
Haberi PaylaÅŸ

Basın açıklamasının tam metni:

Suruç’taki vahşice katliamın hemen ardından HPG ve YDG-H’nin polislere yönelik ‘misilleme’ eylemleri ile yol kesme, insan kaçırma, araç yakma vb. kimi eylemleri Kürdistan kamuoyunda tedirginliklere yol açtı. Tam da böylesi bir atmosferde Türk ordusunun Güney Kürdistan’daki PKK kamplarına yönelik saldırıları ve Kürt basın ve yayın organlarını hedef alan yasaklar, yeni bir çatışma sürecine sürüklenmek istendiğimizin güçlü işaretleridirler. İki yılı aşkın bir süredir devam eden fiili çatışmasızlık ortamının son bulduğu anlamına gelen bu yeni gelişmeler, aslında, Türk Devleti’nin ‘’çözüm süreci’’ adı altında yürüttüğü görüşmelerin, bir oyalama ve zaman kazanmadan ibaret olduğu yönündeki kanaatlerimizi daha da güçlendirmiştir.

Türk devleti, ABD ile geliştirdiği yeni anlaşma gereğince IŞİD’le ilgili politikasında kimi değişikliklere gitmek durumunda kalacaktır. IŞİD’e yönelik son hava saldırıları, Türk devletinin, bölgede yalnızlaşma riskine karşı bir girişim olduğu gibi, ‘IŞİD’e, kendi devlet çıkarları açısından bir “çeki düzen verme’’ye ve kamuoyunda ‘’PKK’ye de IŞİD’e de karşıyız ’’ intibasını yaratmaya yönelik saldırılar olduğu kanaatindeyiz.

Türk devletinin son operasyon ve saldırıları yeni bir savaş ilanı anlamına geliyor ve ne yazık ki bu durum, PKK tarafından yeterli politik duyarlılıkla değerlendirilememiştir. Tekrar çatışmalı bir ortamı yaratma riski taşıyan son gelişmelerle ilgili olarak, PKK cephesi yanlış tahlillerde bulunmuş ve bunun sonucunda yanlış eylemliliklerle, ne yazık ki karanlık güçlerin kimi planlarına bir dereceye kadar gerekçe oluşturmuştur.

Bugüne kadarki tecrübeler bize gösteriyor ki, siyasal ve demokratik mücadele yol ve araçları geliştikçe, devletin karanlıktan beslenen güçleri bu yolları tıkamaya çalışmaktadırlar. Ve kimi sol, Kürt ya da islami kesimler de, bilmeyerek de olsa karanlık güçlerin yaratmaya çalıştığı bu ortama yanlış ve zamansız eylemleriyle zemin hazırlayabilmektedirler.

İşte HPG’nin son eylemleri de Türk devletinin saldırılarına bir nebze de olsa ‘’bahane’’ oluşturan bu türden yanlış eylemlerdir. Ve Kürdistan özgürlük mücadelesinin ulusal ve uluslararası kamuoyunda kazandığı meşruluğa ve desteğe zarar vermektedir.

Türk devleti’nin son saldırı siyaseti, AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir erken seçim seçeneği karşısında elini güçlendirme niyeti taşısa da, aslında Kuzey Kürdistan’da siyasal çözüm yollarının kapatılmasına , Rojava Kürdistan’ında toprak birliğinin sağlanması ve yeni mevzilerin kazanılmasını engellenmeye ve Güney Kürdistan’daki bağımsızlık yürüyüşüne zarar vermeye yönelik kompleks bir saldırıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Kuzey Suriye’de bir devletin oluşmasına ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğiz’’ sözü bütün bu gelişmelerin arka planındaki senaryolara önemli oranda ışık tutmaktadır.

Daha önce karanlık güçlerin tekrar alevlendirmek istedikleri PKK-Hizbullah çatışmalarına da , HPG’nin son silahlı eylemlerine de ulusal bir duyarlılıkla hayır dememiz gerekmektedir. Bilinmelidir ki, bu türden bütün silahlı saldırılar, karanlık güçlerin provakasyonlarına zemin hazırlamaktadır.

Asılsız haber ve yorumlarla Güney Kürdistan hükümeti ile PKK’yi karşı karşıya getirmeye çalışan ‘’Osmanlı oyunlarına’’ karşı hem Güney Kürdistan hükümetinin, hem de PKK’nin çok duyarlı ve soğukkanlı bir şekilde yaklaşması gerekmektedir. Türk devleti’nin bu konudaki oyunlarına ulusal duyarlılıkla cevap verilmelidir.

Türk devletinin Güney Kürdistan’daki PKK kamplarına ve sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırlarını ve basın - yayın organlarına, sivil toplum kuruluşları ve siyasal partilere yönelik uygulamaya koyduğu yasaklamaları Kürdistan halkına , özgürlüğe , demokrasiye ve barışçıl çözümlere düşman bir anlayışın ürünü olarak görüyor ve şiddetle protesto ediyoruz.

Demokratik ve barışçıl bir çözüm için:

Türk devleti’ni , derhal, Türk ordusunun Güney Kürdistan’a yönelik askeri saldırılarına ve bütün bu yasaklama ve baskılara son vermeye çağırıyoruz.

90 Yıldır Türk Devletinin sürdürmüş olduğu çatışma, savaş ve imha siyasetinin iflas ettiğ açıktır.Türk Devleti’ni geçmişten dersler çıkararak, Kürt ve Kürdistan sorununun siyasal yol ve yöntemlerle, iki ülkenin eşit ortaklığı temelinde bir statü ile çözümü için aklı selim davranarak Kürdistanlı tüm siyasi, kesimlerle görüşme ve diyalog içinde, uluslar arası gözlemciler nezdinde, gerçek bir ‘’çözüm süreci’’ni başlatmaya çağırıyoruz.

PKK,KCK,HPG’yi meşru savunma hakkı dışında, hiçbir şart altında şiddeti tercih etmemeye, iki yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmasızılık ortamı ve siyasal , kitlesel çözüm zemininin sabote edilmesine yönelik gelişebilecek her türlü tahrik ve provakasyona karşı uyanık ve sağ duyulu davranmaya çağırıyoruz. Kürt ve Kürdistan sorununun şiddete yönelmeden, siyasal ve demokratik yol ve kanallarla çözümü için daha kararlı bir tutum içinde olunmalıdır.

Kürdistan sorunun siyasal yollarla çözümünden ,demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlükten yana olan Türkiyeli tüm toplum kesimlerini de , yeni ‘’karanlık’ çatışma ortamlarını oluşturma girişimlerine karşı güçlü bir karşı duruş sergilemeye ve bu konuda Kürdistan halkının yanında olmaya çağırıyoruz.

Kuzey Kürdistan’da faaliyet yürüten tüm siyasal güçleri, demokratik ve sivil toplum kuruluşlarını, Kürtlerin ulusal ve Kürdistan’ın ülkesel varlığını esas alan gerçek bir ‘’çözüm süreci’’nin muhatabı olmak için güçlerini birleştirmeye çağırıyoruz.

Rojava Kürdistanı’nda ortak bir siyasal irade kapsamında askeri, siyasi, ve ekonomik bir ortak yönetimin oluşturulması için ENKS ve TEVDEM’i Duhok Mutabakatı’nı uygulamaya ve özellikle de PYD’yi bu Mutabakatın yaşama geçirilmesi için daha duyarlı olmaya çağrıyoruz.

Güney Kürdistan’daki tüm siyasi partileri, Federe Parlamentoyu, Hükümeti ve Kürdistan Bölge Başkanlığı’nı , her zamankinden daha fazla ve güçlü bir şekilde ulusal birliklerini güçlendirmeye çağırıyoruz.

Doğu Kürdistan’daki tüm Kürdistanlı siyasal güçleri özgürlük için ulusal birliklerini gerçekleştirmeye çağırıyoruz.

Kürdistan’ın tüm parçalarındaki özgürlük mücadelesinin aktörlerini, birbirlerini destekleyecek ve birbirlerine zarar vermeyecek şekilde, bir diyalog ve koordinasyon içinde olmaya çağırıyoruz.

PAK (Partîya Azadîya Kurdistanê-Kürdistan Özgürlük Partisi)

Basın ve İletişim Bürosu

Nerina Azad
Bu haber toplam: 3236 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:47:24