HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Rûdaw’a gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Kürt sorununun çözümü için siyaseti işaret eden Ramanlı, şunları söyledi:

“Bir süreçten bahsedemeyiz. Devlet PKK'nin silahları bırakmasını istiyor. Devlet, onlardan taleplerini siyaset aracılığıyla, demokrasi yoluyla ifade etmelerini istiyor. Ne istiyorlarsa siyasetle, demokrasiyle istesinler.

Bu öneri Kürt sorununun kolaylıkla çözüleceği anlamına gelmiyor. 10 yıl önce de bir çözüm süreci oldu.

Orada da çok yanlışlar yapıldı, süreç tıkandı, kimse herhangi bir faydasını görmedi.

Biz de hükümeti eleştirdik, ‘Kürt sorununu silaha endeksleyip PKK'yi Kürtlerin temsilcisi olarak göstermeyin, bu doğru değil’ dedik.

30 milyon Kürt var ve Kürtlerin hepsi PKK destekçisi değil. PKK tüm Kürtlerin temsilcisi değildir, bunu PKK'nin eline bırakmak doğru değildir.

“Kürt sorununun çözümü de siyasettedir”

Biz buna karşı çıkıyorduk. Biz de diyoruz ki 40 yıldır savaş var ve 40 binden fazla insanımız silahlar yüzünden öldü.

Biz de silaha karşıyız ve bize göre Kürt sorununun çözümü de siyasettedir.

Silahlı çatışma 40 yıldır devam ediyor, 400 yıl daha devam etse de hiçbir sorunu çözmez.

Silahlı çatışmalar da, kayyumların atanması da süreçleri engelliyor. Hem Ankara'daki saldırı, hem de kayyım atamaları tüm yolları kapatıyor.

Bu engelleri aşarak sivil yöntemlere yönelmeli, haklarımızı sivil ve meşru bir şekilde aramalıyız."

“Halk iradesi çiğnenmemelidir”

Batman’daki kayyum ile beraber kendi meclis üyelerinin de görevden uzaklaştırıldığını belirten Ramanlı, şunları söyledi:

“Kürtler de Türkler gibi bu devletin kurucularıdır; Türklerin dil, kimlik, ekonomik gelişmişlik ve statü hakları ne olursa olsun, Kürtlerin haklarının teslim edilmesi gerekir.

85 milyon vatandaşın hakları eşit olmalıdır. İnancının, siyasi düşüncesinin ne olduğu önemli değil, bütün vatandaşların eşit olması gerektiğini söylüyoruz.

Tüm haklarımız anayasa kapsamında korunmalıdır.

Halk iradesi çiğnenmemelidir. Batman, Mardin, Halfeti ve Esenyurt halkı protesto düzenliyor, bu onların hakkı.

Bu bakımdan gösteri ve eylemler meşrudur ancak kötüye kullanılmaması gerekir. Bazı görüntülerde sokakların yakıldığını ve uygun olmayan protestoları görüyoruz.

“Biz kayyumlara karşıyız”

Biz kayyumlara karşıyız, halk kimi istediyse, belediye başkanını kim yaptıysa başkanlığı o yapmalıdır.

Halk kendi istediği belediye meclis üyelerine oy verdi ve onun görevini yapması gerekiyor.

Kayyumlara ilk günden  karşı çıktık. Bizim için önemli olan halk iradesidir, halkın kendi iradesidir.

Yasaya göre, belediye başkanının tutuklanması ve para cezasına çarptırılması halinde belediye meclisi onun yerine birini seçer.

"Belediye meclis üyelerimiz de görevden uzaklaştırıldı"

Şimdi vali, kayyum olarak atanıyor ve belediyenin tüm görevleri valinin elinde, bu doğru değil.

Biz milletimiz adına kayyımlara karşıyız, kayyum kararı sadece DEM Parti'ye değil, HÜDA PAR'a ve AK Parti'ye de karşıdır.

Batman Belediye Meclis üyelerimiz de görevden uzaklaştırıldı.”