Namuslu olmak lazım, şerefli olmak lazım, onurlu olmak lazım. Benim üzerimden muhalefete birçok hile geçmişte zaten yapıldı. 40 yaşından küçük kardeşlerim, eğer siz de uygun görürseniz ben bu süreçte kendimi FİFA kokartlı Milli Hakem Sedat Peker olarak tanımlamak istiyorum.

Size sözüm olsun, bu görevimin de altından layıkıyla kalkacağım. Provoke etme işlerinde eski kullanılmış bir uzman olarak, taraflar birbirine hile yaparsa hemen müdahil olacağım. Burada bir hile var. Ben uzmanım da bu işlerde.

Hileyi hemen gördüm. Lütfü Türkkan’ın Ziraat Bankası’na 36 milyon dolar borcu varmış. Kimin devlete kredi borcu varsa hemen gırtlağına yapışmak lazım. Ancak pambıkören’in milyarlarca dolar borcu var. Bunu da ortaya ben çıkardım.

Pambıkören’in 10 milyon dolar aldığı arsanın imarını artırarak bu paraya karşılık kabul edeceksin, sonra da komik paralara bu arsayı yine pambıkören’e kiraya vereceksin. Sonra dinden, imandan, namustan bahsedeceksin. Bu olmaz, olmamalı. Eğer ki olursa FİFA kokartlı Milli Hakem olarak devreye ben gireceğim.

Dini değerlere, milli değerlere zarar vereceğimi bilerek Yüce Allah’tan af dileyip Deli Çavuş’u ya da abisi Uzun Çavuş’u yine piyasaya çıkaracağım. Vallahi ülkenin gündemini alt üst ederim. Söz verdim, yayınlamıyorum. Ancak hile yok. Yoksa centilmenlik kurallarını ortadan kaldırırım.

Taraflardan centilmence bir müsabaka bekliyorum. Blöf yapmadığımı herkes bilir. Ne de olsa herkesle eski tanışırız. Söz namus. Baro başkanlığı’nın il seçimlerinin neredeyse hepsinde şahsıma oy çıkması gören gözler, hisseden yürekler için aslında en büyük hakarettir. Gözler kör olduysa, vicdanlar duymaz olduysa yapacak hiçbir şey yok.

FİFA kokartlı milli hakem Sedat Peker.”