Birgün'de yer alan habere göre, o dönem kent merkezi ile Siverek ve Hilvan’da kaybolan Ahmet Kalpar, Hüseyin Taşkaya, Şefik Geçgel, Faik Kevci ve Nazım Babaoğlu’nun aileleri, DNA testi yapılması için Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ailelerden alınan DNA örneklerinin, bulunan kemikler ile karşılaştırılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtildi.
Yaşanan bu gelişme 1993 ve 1994 yıllarında ortadan kaybolan ve faili meçhul cinayete kurban gittiği düşünülen kişilerin ailelerini harekete geçirdi. O dönem kent merkezi ile Siverek ve Hilvan’da kaybolan Ahmet Kalpar, Hüseyin Taşkaya, Şefik Geçgel, Faik Kevci ve Nazım Babaoğlu’nun aileleri, DNA testi yapılması için Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ailelerden alınan DNA örneklerinin, bulunan kemikler ile karşılaştırılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtildi.
Urfa Barosu Başkanı Mehmet Velat İzol da 90'lı yıllarda bölgede birçok faili meçhul ve insan kaybetme olaylarının yoğun bir şekilde yaşandığını söyleyerek, "Orası Diyarbakır ve Mardin'e de yakın olması sebebiyle o tarihte kaybedilen birilerine ait olma ihtimali yüksektir. Ortaya çıkan toplu mezarlar karanlık bir dönemin olayları. Bazen üstü kapatılmaya çalışılıyor, her ne kadar üzerinden uzun zaman geçse de biz bu olayların takipçisiyiz. Devlet içerisindeki karanlık odaklar bu katliamların üstünü kapatmaya çalışabilir ama bizler İnsan Hakları Derneği ile birlikte bu karanlığı aydınlığa kavuşturmak için çabalıyoruz" ifadelerini kullandı.