Van Valiliği’nin 15 Temmuz 2016 askeri kalkışmanın ardından ilan edilen Olağanüstü Hal'i (OHAL) gerekçe göstererek, 21 Kasım 2016 tarihinde ilan ettiği her türlü eylem ve etkinlik yasağı kesintisiz sürdürülüyor. İlan edilen OHAL, 18 Temmuz 2018’de kaldırılmasına rağmen, düzenli olarak her 15 günde veya ayda bir alınan kararlarla kentteki eylem ve etkinlik yasağı 1668 gününe ulaşmış durumda. Kentte ilk yasaktan bu yana üç vali değişse de yasaklar olduğu gibi sürdü.
Geride kalan 1668 günde ülkede iktidarca yürütülen politikalara, bunların sonuçlarına, yaşadıkları mağduriyetlere ilişkin tepkilerini ve taleplerini dile getirmek üzere sokağa çıkanlar polis engeli ya da müdahalesi ile karşılaştı.
Bu yandan iktidar muhalifleri kesimlerin önlerine çıkarılan yasak kararı ile sokağa çıkması engellenirken, diğer tarafta PKK’ye katılan çocuklarını HDP’den isteyen ailelerin her hafta kentin en işlek noktalarında toplanıp, polis kontrolünde HDP Van İl Örgütü’ne kadar yürümelerine müsaade edildi. Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Vali tarafından AKP’lilerin kentin en işlek noktalarında stant kurması ve broşür dağıtmasına, yine en işlek cadde kenarındaki alanda kongrelerini yapmalarına ses çıkarılmazken, dışarıda yapmak istedikleri en küçük bir etkinlik için bile HDP’lilerin önüne yasak kararı konuldu.
Kentteki sivil toplum örgütlerinin Cumhurbaşkanı tarafından feshedilen İstanbul Sözleşmesi, cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemi ile insan hak ihlallerine ilişkin sokakta yapmak istedikleri açıklamalara da izin verilmiyor.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şube Eşbaşkanı Ebru Demirtepe, valilik tarafından Kasım 2016’dan bu yana sürdürülen yasak için “keyfi” dedi.
Demirtepe, “Eylem ve etkinlik yasakları, hem ifade hem toplanma hem de örgütlenme özgürlüğünü ihlal eden bir yasaktır. Bu yasaklar hukuki, ölçülü ve kamu düzenine ilişkin değildir. Çünkü eylem ve etkinlik yasaklarının dayandığı kanun maddeleri açıktır. İl İdaresi Kanunu ile Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Muhalefet Kanunu gereği belli bir toplantıyı ancak belli bir yerde ve belli bir süreyle yasaklama yetkisi verilmiştir. Ancak şu anda bu sınır aşılmaktadır. Çünkü 15 günde bir getirilen yasaklarla Van’da kalıcı bir OHAL sistemi yürütülüyor. Topyekün olarak toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü ortadan kaldırılmış durumdadır. Bu durum hukuki değildir” dedi.
Anayasada garanti altına alınan ‘gösteri ve yürüyüş hakkı’nın hukuka aykırı bir şekilde engellendiğini vurgulayan Demirtepe, iktidar partisinin taraftarı olan kişilerin eylem ve etkinliklerini bizzat Valiliğin katılımlarıyla yaparken, aynı sokakta muhaliflerin kendi hak taleplerine ilişkin başvurularının reddedildiğini ifade etti.
İktidarın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda özgürlüklerin daha da genişletilmesini amaçladığını, fakat pratikte durumun tam tersi olduğunu söyleyen Demirtepe, örgütlenme özgürlüğünün gittikçe daha geriye gittiğini ve tersine yasalar çıkarıldığını belirtti. İktidarın ifade ve düşünce özgürlüğü konusunda yaptığı açıklamalarda samimi olmadığını belirten Demirtepe, başta Van olmak üzere ülkedeki eylem ve etkinlik yasaklarının kaldırılması halinde ancak inandırıcı olunabileceğini kaydetti.