Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Kürtler’in Irak ile birlikte yaşama çabalarının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine, referandum yapmak ve bağımsızlık ilan etmek kararına vardıklarını belirterek, “Bu karar yerinde ve zamanında alınmış doğru bir karardır.” dedi. Açıklamasında Kuzey Kürtlerinin siyaset anlayışına da değinen Mesud Barzani, Kuzey Kürdistan Kürtlerinden, gerçekçi ve tutarlı bir siyasal örgütlenme sahibi olmalarını istedi.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, bugün öğlen saatlerinde Hewler’e bağlı Pîrmam kasabasında PDK-Bakur Başkanı Sertaç Bucak ile beraberindeki heyeti kabul ederek bir müddet görüştü.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi resmi web sitesinde bu görüşme ile alakalı yayınlanan haberde, Başkan Barzani’nin, görüşmede Türkiye’deki gelişmeler ve Barış Süreci’nden duyduğu memnuniyeti dile getirdiği ve Kürdistan’ın Kuzey parçasındaki Kürt halkının gerçekçi ve akılcı bir siyaset yürüterek, Kürt halkının menfaatlerine hizmet etmek için atılan adımları desteklemeleri gerektiğini söylediğine yer verilmiş.
Haberde, görüşmede son zamanlarda Irak’ta yaşanan olaylar ile Kürdistan’ın bağımsızlık mevzusu hakkında da görüş alışverişinde bulunulduğuna değinildi. Bu hususla alakalı olarak Barzani, hatalı siyaset ve problemler nedeniyle şiiler ile liberal sunniler arasında birlikteliğe dair hiçbir imkan kalmadığını ve sorunun her geçen günle birlikte daha da derinleştiğini söyledi.
Ayrıca, Başkan Barzani geçen 10 yıllık süreçte Kürtler Irak ile birlikte yaşayabilmek için çeşitli yöntemleri denemelerine rağmen bu girişimlerinin, Bağdat yönetiminin otoriter ve despot yönetim anlayışı nedeniyle sonuçsuz kaldığına vurgu yaptı.
Kerkük ile Kürdistan Bölgesel sınırları dışında kalan ancak Kürdistan’a ait bölgeler ile ilgili düzenlenecek referandum konusuna da değinen Kürdistan Bölgesel Başkanı Referandum ile Bağımsızlık kararının yerinde ve zamanında alınmış bir karar olduğuna özellikle dikkat çekti.
Mesud Barzani, Kerkük’te yaşayan Kürtlerin dışındaki halkların hakları hususuna da değindi ve Kerkük’teki halkların iradelerine saygı duyduklarını, onların yaşam tercihlerine uygun bir yönetim anlayışına sahip olacaklarını ve Kerkük’ün bölgede ve dünyada birlikte yaşam hususunda örnek bir yerleşim yeri olması için çaba sarfedeceklerinin sözünü verdi.