Başbakan Mesrur Barzani, dün Süleymaniye şehri, Germiyan ve Raperin bağımsız idarelerinden çok sayıda vatandaşla bir araya gelmişti. Bir kısmı dün yayınlanan sohbetin ikinci kısmı bugün Kurdistan24 ekranlarında izleyiciyle buluştu.
Sohbete katılanlardan bazılarının sorusu olan maaş konusuna ilişkin Başbakan Barzani, Kürdistan Bölgesi Hükümetinin bu konuyu temelden çözmek için federal hükümetle ortak bir anlayışa varmak için her türlü çabayı gösterdiğinin altını bir kez daha çizdi.
Başbakan, “Bütün çabamız maaş meselesini çözmek içindir, her ne kadar maaş konusunu Bağdat'a taşımaya çalışsalar da, parti çıkarlarını kamu çıkarlarının önüne geçirmeye çalışsalar da bu durum dar parti ve kişisel çıkarlar yüzünden yaratılmıştır. Ne yazık ki tüm sorunlar maaşta toplanmış ama onur ve toprak olmadan maaşın hiçbir değeri yoktur.” dedi.
Her şeyin Bağdat'a dönmesini isteyenlerin çabalarına dikkat çeken Başbakan, “Hala ben Kürdistan vatandaşlarının maaşlarını savunuyorum ve sorunların çözümü için sürekli iletişim halindeyim.” ifadesini kullandı.
Katılımcılardan birisinin hukukun üstünlüğü ve mahkemelerin bağımsızlığına ilişkin sorusunu Başbakan, “Vatandaşlar bu ülkenin asıl ve nihai hakimidir, mahkemelerde bir müdahale görürlerse, bir baskı ve haksızlık görürlerse tavır almalı, sessiz kalmamalılar. Seçimlerde de o partiyi cezalandırabilirler.” diye yanıtladı.
Raparin, Germiyan ve Halepçe sınırlarındaki yolların kötülüğünden yakınan vatandaşlara Başbakan, “Geçmişte mali kriz, Bağdat'ta bütçe kesintileri, düşen petrol fiyatları, petrol ihracatının askıya alınması ve koronavirüsün yayılması gelirlerin düşmesine neden oldu, dolayısıyla projeler hayata geçirilemedi ancak artık bazı projeler uygulanmaya başlandı.” sözleriyle cevap verdi.
Erbil ve Duhok'ta bazı özel sektör ve yatırımcılar yol projelerinin uygulanmasında mali sorumluluk üstlendiğini aktaran Başbakan Mesrur Barzani, Süleymaniye’deki yatırımcılara da bölge halkına yardım etmek için aynı adımı atmaları çağrısında bulundu.
Başbakan Barzani ile vatandaşlar arasındaki bir diğer sohbet konusu da Kürdistan Bölgesi'nin çevresini korumak ve Kürdistan'ın güzel doğasını sevmek oldu. Kimsenin kendi evini kirletmediği gibi, herkesin büyük evi olan Kürdistan’ın doğasını da koruma çağrısı yapan Başbakan, kendi sağlıkları ve Kürdistan'ın doğasının ve çevresinin korunmasında önemli rol oynayan dağcılara da övgüde bulundu.
Ailelere, gençlere ve aile oluşumuna önem verilmesi Başbakan Mesrur Barzani'nin çektiği diğer konulardan biri oldu. Başbakan, gençlerin robotik bir hayat yaşamamaları, teknolojinin de etkisiyle Kürt kültürü ve geleneklerinden sapmamaları için eğitimin vermek ailelere ve öğretmenlere düştüğünü belirtirken, gençleri, maddi sorunların aile kurmalarına ve evlenmelerine engel olmasına izin vermemeleri konusunda teşvik etti.
Başbakan, Kürdistan Bölgesi ekonomisini dijitalleştirmeye yönelik projenin bir parçasının da gençlerin sadece devletten değil, özel sektörden de uzun vadeli kredi alabilmelerine ve kendi işlerini kurabilmelerine olanak sağlamak olduğunu vurguladı.
Mezuniyet ve gençlerin istihdam beklentileri konusunda ise Başbakan, şu ifadeleri kullandı:
“Kamu sektöründe yaratılan iş sayısı sınırlıdır ve devletin vatandaşlara hizmet verebilmesi, işlem ve projeleri tamamlayabilmesi için yalnızca belirli sayıda çalışana ihtiyaç vardır. Bu nedenle gençlerin çalışabilmesi veya kendi işinin sahibi olabilmesi için özel sektörde iş imkanları yaratılmalı ve bu amaçla Kürdistan Bölgesi Hükümeti onlar için elinden geleni yapmaktan çekinmeyecektir.”
Toplantıda hazır bulunan vatandaşların soru ve yorumlarını yanıtlarken Başbakan Barzani, “Hepinizin benden razı olmasını isterim ki, Allah da benden razı olsun.” dedi.
Kürdistan Bölgesi’nin tamamına aynı gözle baktıklarını ve hiçbir şekilde ayrım yapmadıklarını söyleyen Başbakan Barzani, “Sarı ve yeşil bölgeleri tanımıyorum. Tamamı Kürdistan'dır ve Kürdistan halkının malıdır.” ifadelerini kullandı.
Başbakan Barzani, Germiyan'daki Enfal kurbanlarının bir akrabasının sorusunu, Kürdistan Bölgesi Hükümetinin bu cenazelerin iadesi için her türlü kolaylığı ve desteği sağlamaya hazır olduğunu, ancak Bağdat'ın şartının DNA testi yaptırılması ve ardından geri dönüşünün onaylanması olması olduğunu bildirirken, Bağdat’ın talebini de konuya engel teşkil ettiği değerlendirmesinde bulundu.