Özgür Politika Gazetesi bugüne ait yayınında Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Nazan Üstündağ ile DİHA\'nın gerçekleştirdiği mini bir söyleşiye yer verilmiş.

Bu söyleşiyi okuyan Nimetullah Atal Twitter yoluyla Nazan hanıma ulaşmış ve Özgür Politika gazetesinde yayınlanan söyleşisinin bilgisiz ve bilinçsiz provokatörce bir yazı olduğunu ileterek eleştirmiş.

Bu eleştiri üzerine Nazan Üstündağ “bu söyleşi ile alakalı bir bilgisinin olmadığını, Nimetullah Atal’ın söz konusu twiti üzerine söyleşiden haberdar olduğunu ve şaşkınlık yaşadığını ve hemen gazeteyi aradığını belirterek, söz konusu söyleşinin kendi bilgisi dışında gerçekleştirilmiş bir kurgu olduğunu belirtmiş.

Kürt medyasının, yıllarca yalan-dolan haberlerle aldatılmış Kürt halkına saygının gereği olarak, kamuoyunu daha doğru bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Umuyoruz ki, medya toplumu bilgilendirme ve haber ulaştırma görevini daha sağduyulu ve sorumluluk bilinciyle gerçekleştirecektir.

Söz konusu söyleşide Yrd. Doç Nazan Üstündağ \"Kendisi gibi zalimlerle ortaklaşarak kendi halkına karşı saldırıya geçen KDP’nin, tarih sahnesinde kirli bir leke olarak yerini alacağı” söyleminde bulunmuş.

Baskınları, KDP\'nin kendisi gibi düşünmeyen tüm muhalif kesimleri soykırım kıskacından geçirmek olarak tanımlayan Üstündağ, KDP\'nin bilinen gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdiğini dile getirmiş.

Barzani\'nin \"Az olsun benim olsun\" politikası güttüğünü kaydeden Üstündağ, \"Kendisinden olana zulüm eden KDP\'nin El Nursa gibi çetelerden hiçbir farkı yoktur\" diye belirtmiş. 30 yıllık mücadele sonucunda Kürt halkının kendi elleri ile yaratmış olduğu değerlere karşı KDP\'nin saldırı pozisyonunda olduğunu ve böylelikle gerçek niyetlerinin çok net bir şekilde açığa çıktığını ifade eden Üstündağ, \"Zalimlerin zalimle olan işbirliği bir kez daha açığa çıkmıştır\" demiş.

Türkiye\'nin Suriye\'de yaşayan Kürtlere karşı düşman hukuku uyguladığını kaydeden Yrd. Doç. Seda Altuğ ise Rojava\'daki saldırıların tamamen imha güdümlü olduğunu kaydetmiş. Türkiye\'nin iktidar İslamına bulaşmış gruplara açıktan destek verdiğini ifade eden Altuğ, çete gruplarının bilinçli olarak sınır hattına kanalize edildiğini, bu şekilde Suriye ve Kürt halklarını kıskaç altına almaya çalıştıklarını söylemiş. Rojava halklarının kazanımlarına tahammül gösteremeyen KDP\'nin Türkiye tarafından ciddi anlamda kullanıldığını kaydeden Altuğ, Güney Kürdistan\'daki siyasi operasyonu Barzani\'nin Rojava intikamı olarak yorumlamış. Altuğ, söz konusu soykırım operasyonunu KDP\'nin Rojava politikasının bir devamı olduğunu belirtmiş.

Bu söyleşiyi okuyan Nimetullah Atal Twitter yoluyla Nazan hanıma ulaşmış ve Özgür Politika gazetesinde yayınlanan söyleşisinin bilgisiz ve bilinçsiz provokatörce bir yazı olduğunu ileterek eleştirmiş.

Bu eleştiri üzerine Nazan Üstündağ “bu söyleşi ile alakalı bir bilgisinin olmadığını, Nimetullah Atal’ın söz konusu twiti üzerine söyleşiden haberdar olduğunu ve şaşkınlık yaşadığını ve hemen gazeteyi aradığını belirterek, söz konusu söyleşinin kendi bilgisi dışında gerçekleştirilmiş bir kurgu olduğunu belirtmiş.

Kürt medyasının, yıllarca yalan-dolan haberlerle aldatılmış Kürt halkına saygının gereği olarak, kamuoyunu daha doğru bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Umuyoruz ki, medya toplumu bilgilendirme ve haber ulaştırma görevini daha sağduyulu ve sorumluluk bilinciyle gerçekleştirecektir.