İngiltere’nin Exeter kentinde, Birleşik Krallık'taki en iyi üniversitelerden birinde Arap ve İslam Araştırmaları Enstitüsü'nde Kürt Araştırmaları Merkezi bulunuyor. Dr. Farangis Kaderi bu Enstitüsü’ye başkanlık ediyor.
Dr. Farangis Kaderi’nin başkanlık ettiği enstitüde Kürdistan ile ilgili yazılı, görsel ve işitsel arşivlerinin dijital ortama aktarılmasına yönelik bir projeler yürütülüyor.
İngiltere’nin Exeter Üniversitesi'ndeki bu Kürt Araştırmaları Merkezi’nde, Kürtlere ait tarihi belgeleri dijital ortama aktarmak için kurulan bir birim var. Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin de 2006 yılında merkezin kurulmasına yardım ettiği belirtiliyor.
Rûdaw, Diaspora ekibi Exeter'i ve araştırma merkezini ziyaret ederek Dr. Farangiz Kaderi ile bu belgelerin arşivlenmesi ve dijitalleştirilmesi projesi hakkında konuştu.
Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Kaderi, Irak devlet yapısının nasıl oluştuğunu, Güney Kürdistan'ın Irak'a “zorunlu ilhakını” ve Şeyh Mahmud Hafid öncülüğündeki devrimde gazetelerin önemi konusunda önemli bilgileri gün yüzüne çıkardıklarını anlattı.
Dr. Farangiz Kaderi, Güney Kürdistan'ın yeni kurulan Irak adlı devlete “zorla ilhak edilmesinde” önemli rol oynayan İngiliz subayı Gertrude Bell (Miss Bell) hakkında bilgiler aktardı. Dr. Kaderi “Bu merkezdeki sergimizde Gertrude Bell girişimlerine karşı, Kürt direnişini, Kürt gazetelerini ve Kürdistan hareketini de göstermeye çalışıyoruz” dedi.
Dr. Kaderi, İngilizlerin Orta Doğu’daki bu projesinin ana tasarımcısının Gertrude Bell olduğunu ve Güney Kürdistan'ın Irak yapısına entegre edilmesi için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.
1. Dünya Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasının ardından İngilizler, Irak'ı işgal ederek 1921'de ülkeye monarşi sistemini getirdi. Yeni devletin ilk kralı ise Suudi Arabistan’dan getirildi, Suudi vatandaşı Kral Faysal devlet başkanı atandı.
Dr. Farangiz Kaderi, Gertrude Bell’in Irak’a bir kralın atanması gerektiğini şiddetle savunduğunu, Kral Faysal'ın da kendi hükümetini kurmasında kilit rol oynadığını ve onun yönetimini desteklediğini söyledi.
O dönemde Baban Mirliğinin yıkılmasının ardından Güney Kürdistan'da siyasi, dini ve toplumsal alanda iktidarı elinde bulunduran Şeyh Mahmud Hafid de İngilizlere karşı savaşa girmişti.
Dr. Kaderi, "İngiliz hükümeti, Kral Mahmud'un Kürdistan'daki hakimiyetini kabul etmek istemedi, bu nedenle onunla sürekli savaş halindeydi" dedi.
Arşivlerde daha önce Kürdistan’da ve o dönemde yaşananları sadece İngiliz perspektifiyle aktarıldığına dikkat çeken Dr. Farangiz Kaderi, “Ama biz Kürtlerin sesinin arşivde muhafaza edilmesi gerektiğini, Kürtlere yapılan zulmün delillerle tartışılmasını ve İngiltere'nin Kürdistan'daki kötü rolünün ortaya konulması gerektiğini söyledik ve bu girişim üniversite tarafından da kabul edildi” diye konuştu.
İngilizlerin “Çölün Kızı” dedikleri Gertrude Margaret Lowthian Bell sergisinde Kürtlerin İngilizlere karşı verdiği mücadele ve özellikle de Şeyh Mahmud Hafid’in rolünden bahsediliyor.
Sergi, hem İngilizler hem de Kürtler için o döneme dair yeni bilgiler bulabilecekleri tarzda hazırlanmış.
İngilizlerin tarih boyunca Kürtlere karşı politikasının devamlı değiştiğine dikkati çeken eden Dr. Kaderi, "İngiltere'nin geçmişte Kürt milliyetçiliğini teşvik ettiği doğrudur ancak bu, kendi kapitalist politikası nedeniyleydi. Fakat daha sonra Kürtlere yönelik politikaları değişti" dedi.
Kürdistan'da İngiliz-Kral Mahmud savaşı sırasında gazetelerin rolü
1918 ile 1926 yılları arasında İngilizler, Güney Kürdistan'da çok sayıda Kürtçe gazetenin yayımlanmasına önayak oldu. Güney Kürdistan’da ilk Kürtçe gazete, Sorani lehçesiyle yayımlandı. Gazetenin ilk baskısı Tegeştini Rasti (Gerçekleri Anlamak) 1918'de Bağdat'ta basıldı.
Dr. Kaderi, Gertrude Bell’in, Kürdistan'ın fiziki işgalinden önce, “Kürtlerin özgürlüğüne, birliğine ve bağımsızlığına hizmet eden bir gazete” sloganıyla bu gazeteyi yayınlayarak Kürt milliyetçiliğini Osmanlı'ya karşı bağımsız bir Kürt hükümeti kurma konusunda teşvik ettiğini söyledi.
Dr. Farangiz Kaderi, “İngiliz danışmanlar Kürdistan'a geldiğinde, büyük güce sahip olan Şeyh Mahmud Hafid, hükümet kurmak için belirledikleri sınırın yalnızca Süleymaniye sınırı olduğunu ve daha önce Kürtlere vaat ettikleri sınırdan çok farklı olduğunu kısa bir süre içinde anladı. Dolayısıyla Şeyh Mahmud bunu kabul etmedi ve bir Kürt ayaklanması başlattı” dedi.
İngiliz hükümetinin Kürtlere yönelik politikalarını değiştirdikten sonra Kürdistan'da Sorani lehçesiyle “Peşkewtin” (İlerleme) Jiyanawa (Diriliş) adında iki gazete daha çıkarmaya başladığını aktaran Dr. Kaderi, "Bu kez de İngilizler Kürt halkını Irak vatandaşı olarak yeni kimliklerini kabul etmek için hazırlamaya çalıştı” diye konuştu.
Şeyh Mahmud gazetelerin önemli rollerini anlamıştı
O dönemde basılan gazetelerin önemine dikkati çeken Dr. Kaderi, "İngiltere'nin Kürdistan'ı etkilemek yaptığı gibi, Şeyh Mahmud da gündemini ulaştırmak için gazeteleri kullandı. Geçmişe baktığımızda şunu açıkça görüyoruz; Şeyh Mahmud gazetelerin rolünü ve önemini fark ederek bu alanı iyi bir şekilde kullanmış” ifadelerini kullandı.
“Kürdistan”, Şeyh Mahmud Hafed'in Kürtlerin sesini ve taleplerini aktardığı ilk gazeteydi. Gazetede Şeyh Mahmud'un emirleri ve Kürt halkının talepleri yayınlanıyordu.
Daha sonra İngiliz saldırısı altında Casan Mağarası'ndan "Bangi Heq" (Hakka Çağrı) gazetesi çıkarıldı. Akabinde de “Amid İstiklal" gazetesi Şeyh Mahmud'un emirlerini ve o dönemde Kürt halkının taleplerini anlatıyordu.
Merkezin kuruluşunda Neçirvan Barzani'nin rolü
Exeter Üniversitesi Kürt Araştırmaları Merkezi 2006 yılında kuruldu ve çok sayıda Kürt ile yabancı öğretim görevlisi istihdam edildi.
Dr. Kaderi, merkezin kurulmasında Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve İbrahim Ahmed Vakfı'nın yardımcı olduğunu söyledi.
“Birçok isim arşivlerini merkeze bağışladı”
Çok sayıda Kürt ve yabancı araştırmacının arşivlerini merkeze bağışladıklarını ifade eden d.r Kaderi, “Aralarında Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin kurucularından Ömer Şeymuz ve Fransız yazar ve fotoğrafçı Chris Kochira'nın da çok sayıda arşivi bulunuyor” dedi.
Rûdaw’a konuşan Ömer Şeyhmuz, "2007 yılında Exeter'de bir Kürt araştırma merkezi kurulduğunu duyduğumda arşivimin tamamını merkeze bağışlamaya karar verdim” dedi.
Kürt yazar ve siyasetçi Şehmuz, "Göndermediğim birkaç hassas mektup dışında Kürt liderlerle paylaştığım tüm mektup ve belgeler merkeze iletildi ve arşivde mevcut” diye ekledi.
Belgelerin dijitalleştirilmesi
Kürtçe belgeleri dijitalleştirme projesinde merkeze yardımcı olan Dr. James Downs da belgelerin nasıl arşivlendiğini ve kayıt, şifre gerektirmeyen, tamamı indirilebilen özel bir web sitesinde okuyucuların ve araştırmacıların kullanımına sunulduğunu anlattı.
Arşivde bulunan belgelerin bir kamera yardım ile fotoğraflandığın ve böylece dijital ortama aktarıldığını ifade eden Dr. James Downs, “Daha sonra belgeler internet ortamına aktarılıyor. Birçok sayfa PDF dosyalarına dönüştürülüyor ve görseller, görüntü dosyaları olan JPEG dosyaları olarak arşivde kalıyor" dedi.
“Kürt tarihinde kadınların rolü olduğu gibi gösterilmedi”
Dr. Farangiz Kaderi, Kürt halkının tarihinde kadınların rolünün olduğu gibi yansıtılmadığına dikkati çekerek "Diğer ülkelerde Kürt kadınları mazlum ve bastırılmış gibi biliniyor ve son 10 yılda Kürt kadınının imajına tamamen zıt farklı bir imaj olan silahlı Kürt kadını imajı yaratılıyor”dedi.
Daha önce ellerindeki belgelere göre Kürt kadınlarının sanat ve edebiyat alanında da oldukça üretici olduğunu ve bu gerçeğin bilinmediğini anlatan Dr. Kaderi, Kürtçe ve Avrupa dillerinde bilimsel araştırma ve edebi alanlardan bu konuda eksiklerin olduğuna dikkat çekti.
Dr. Kaderi “Merkezdeki güçlü arşivimiz bu gerçeği gösteriyor; Kürt kadınları da tarihte edebiyat ve sanat alanlarında aktif rol oynadı” dedi.
Dr. Farangiz Kaderi’nin arşivdeki belgeler, Kürt kadınlarının sadece edebi, sanatsal ve siyasi faaliyetlere katılmakla kalmadığını, aynı zamanda tüm bu alanlarda çok aktif bir rol üstlendiğini gösteriyor.
Gertrude Bell kimdir?
Gertrude Margaret Lowthian Bell 14 Temmuz 1868 da İngiltere'nin Durham Kontluğu'nda ayrıcalıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Ünlü İngiliz kadın seyyah ve casus Bell'in babası Thomas Hugh Bell'di. İlk ve orta öğrenimini Londra'da tamamlayan Bell, Oxford Üniversitesi'nde tarih okudu.
Mezun olduktan Avrupa ve Ortadoğu'ya çok sayıda seyahatlerde bulundu ve dünyayı iki kez dolaştı. Arap çöllerine yaptığı sehayatleri yazdı. Araplar ona "Çölün Kızı" ve "Irak'ın Taçsız Kraliçesi" isimlerini verdi.
Orta Doğu da İngiltere'nin çıkarları için faaliyetlere başlayan Bell, İngilizlerin bölgedeki politikasının kurucusu ve planlayıcılarından biri oldu. 1919 yılındaki Paris Barış Konferansı'na delege olarak katıldı ve Irak devletinin bugünkü sınırlarının belirlenmesi için çalıştı.
Hayatında hiç evlenmeyen Bell, sağlığının da bozulması sebebiyle bunalıma girdi, aşırı dozda uyku hapı nedeniyle Temmuz 1926’da öldü. Bağdat'ın Bab al-Sharji semtindeki İngiliz mezarlığına defnedildi.
İngiltere’nin Exeter kentinde, Birleşik Krallık'taki en iyi üniversitelerden birinde Arap ve İslam Araştırmaları Enstitüsü'nde Kürt Araştırmaları Merkezi bulunuyor. Dr. Farangis Kaderi bu Enstitüsü’ye başkanlık ediyor.
Dr. Farangis Kaderi’nin başkanlık ettiği enstitüde Kürdistan ile ilgili yazılı, görsel ve işitsel arşivlerinin dijital ortama aktarılmasına yönelik bir projeler yürütülüyor.
İngiltere’nin Exeter Üniversitesi'ndeki bu Kürt Araştırmaları Merkezi’nde, Kürtlere ait tarihi belgeleri dijital ortama aktarmak için kurulan bir birim var. Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin de 2006 yılında merkezin kurulmasına yardım ettiği belirtiliyor.
Rûdaw, Diaspora ekibi Exeter'i ve araştırma merkezini ziyaret ederek Dr. Farangiz Kaderi ile bu belgelerin arşivlenmesi ve dijitalleştirilmesi projesi hakkında konuştu.
Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Kaderi, Irak devlet yapısının nasıl oluştuğunu, Güney Kürdistan'ın Irak'a “zorunlu ilhakını” ve Şeyh Mahmud Hafid öncülüğündeki devrimde gazetelerin önemi konusunda önemli bilgileri gün yüzüne çıkardıklarını anlattı.
Dr. Farangiz Kaderi, Güney Kürdistan'ın yeni kurulan Irak adlı devlete “zorla ilhak edilmesinde” önemli rol oynayan İngiliz subayı Gertrude Bell (Miss Bell) hakkında bilgiler aktardı. Dr. Kaderi “Bu merkezdeki sergimizde Gertrude Bell girişimlerine karşı, Kürt direnişini, Kürt gazetelerini ve Kürdistan hareketini de göstermeye çalışıyoruz” dedi.
Dr. Kaderi, İngilizlerin Orta Doğu’daki bu projesinin ana tasarımcısının Gertrude Bell olduğunu ve Güney Kürdistan'ın Irak yapısına entegre edilmesi için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.
1. Dünya Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasının ardından İngilizler, Irak'ı işgal ederek 1921'de ülkeye monarşi sistemini getirdi. Yeni devletin ilk kralı ise Suudi Arabistan’dan getirildi, Suudi vatandaşı Kral Faysal devlet başkanı atandı.
Dr. Farangiz Kaderi, Gertrude Bell’in Irak’a bir kralın atanması gerektiğini şiddetle savunduğunu, Kral Faysal'ın da kendi hükümetini kurmasında kilit rol oynadığını ve onun yönetimini desteklediğini söyledi.
O dönemde Baban Mirliğinin yıkılmasının ardından Güney Kürdistan'da siyasi, dini ve toplumsal alanda iktidarı elinde bulunduran Şeyh Mahmud Hafid de İngilizlere karşı savaşa girmişti.
Dr. Kaderi, "İngiliz hükümeti, Kral Mahmud'un Kürdistan'daki hakimiyetini kabul etmek istemedi, bu nedenle onunla sürekli savaş halindeydi" dedi.
Arşivlerde daha önce Kürdistan’da ve o dönemde yaşananları sadece İngiliz perspektifiyle aktarıldığına dikkat çeken Dr. Farangiz Kaderi, “Ama biz Kürtlerin sesinin arşivde muhafaza edilmesi gerektiğini, Kürtlere yapılan zulmün delillerle tartışılmasını ve İngiltere'nin Kürdistan'daki kötü rolünün ortaya konulması gerektiğini söyledik ve bu girişim üniversite tarafından da kabul edildi” diye konuştu.
İngilizlerin “Çölün Kızı” dedikleri Gertrude Margaret Lowthian Bell sergisinde Kürtlerin İngilizlere karşı verdiği mücadele ve özellikle de Şeyh Mahmud Hafid’in rolünden bahsediliyor.
Sergi, hem İngilizler hem de Kürtler için o döneme dair yeni bilgiler bulabilecekleri tarzda hazırlanmış.
İngilizlerin tarih boyunca Kürtlere karşı politikasının devamlı değiştiğine dikkati çeken eden Dr. Kaderi, "İngiltere'nin geçmişte Kürt milliyetçiliğini teşvik ettiği doğrudur ancak bu, kendi kapitalist politikası nedeniyleydi. Fakat daha sonra Kürtlere yönelik politikaları değişti" dedi.
Kürdistan'da İngiliz-Kral Mahmud savaşı sırasında gazetelerin rolü
1918 ile 1926 yılları arasında İngilizler, Güney Kürdistan'da çok sayıda Kürtçe gazetenin yayımlanmasına önayak oldu. Güney Kürdistan’da ilk Kürtçe gazete, Sorani lehçesiyle yayımlandı. Gazetenin ilk baskısı Tegeştini Rasti (Gerçekleri Anlamak) 1918'de Bağdat'ta basıldı.
Dr. Kaderi, Gertrude Bell’in, Kürdistan'ın fiziki işgalinden önce, “Kürtlerin özgürlüğüne, birliğine ve bağımsızlığına hizmet eden bir gazete” sloganıyla bu gazeteyi yayınlayarak Kürt milliyetçiliğini Osmanlı'ya karşı bağımsız bir Kürt hükümeti kurma konusunda teşvik ettiğini söyledi.
Dr. Farangiz Kaderi, “İngiliz danışmanlar Kürdistan'a geldiğinde, büyük güce sahip olan Şeyh Mahmud Hafid, hükümet kurmak için belirledikleri sınırın yalnızca Süleymaniye sınırı olduğunu ve daha önce Kürtlere vaat ettikleri sınırdan çok farklı olduğunu kısa bir süre içinde anladı. Dolayısıyla Şeyh Mahmud bunu kabul etmedi ve bir Kürt ayaklanması başlattı” dedi.
İngiliz hükümetinin Kürtlere yönelik politikalarını değiştirdikten sonra Kürdistan'da Sorani lehçesiyle “Peşkewtin” (İlerleme) Jiyanawa (Diriliş) adında iki gazete daha çıkarmaya başladığını aktaran Dr. Kaderi, "Bu kez de İngilizler Kürt halkını Irak vatandaşı olarak yeni kimliklerini kabul etmek için hazırlamaya çalıştı” diye konuştu.
Şeyh Mahmud gazetelerin önemli rollerini anlamıştı
O dönemde basılan gazetelerin önemine dikkati çeken Dr. Kaderi, "İngiltere'nin Kürdistan'ı etkilemek yaptığı gibi, Şeyh Mahmud da gündemini ulaştırmak için gazeteleri kullandı. Geçmişe baktığımızda şunu açıkça görüyoruz; Şeyh Mahmud gazetelerin rolünü ve önemini fark ederek bu alanı iyi bir şekilde kullanmış” ifadelerini kullandı.
“Kürdistan”, Şeyh Mahmud Hafed'in Kürtlerin sesini ve taleplerini aktardığı ilk gazeteydi. Gazetede Şeyh Mahmud'un emirleri ve Kürt halkının talepleri yayınlanıyordu.
Daha sonra İngiliz saldırısı altında Casan Mağarası'ndan "Bangi Heq" (Hakka Çağrı) gazetesi çıkarıldı. Akabinde de “Amid İstiklal" gazetesi Şeyh Mahmud'un emirlerini ve o dönemde Kürt halkının taleplerini anlatıyordu.
Merkezin kuruluşunda Neçirvan Barzani'nin rolü
Exeter Üniversitesi Kürt Araştırmaları Merkezi 2006 yılında kuruldu ve çok sayıda Kürt ile yabancı öğretim görevlisi istihdam edildi.
Dr. Kaderi, merkezin kurulmasında Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve İbrahim Ahmed Vakfı'nın yardımcı olduğunu söyledi.
“Birçok isim arşivlerini merkeze bağışladı”
Çok sayıda Kürt ve yabancı araştırmacının arşivlerini merkeze bağışladıklarını ifade eden d.r Kaderi, “Aralarında Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin kurucularından Ömer Şeymuz ve Fransız yazar ve fotoğrafçı Chris Kochira'nın da çok sayıda arşivi bulunuyor” dedi.
Rûdaw’a konuşan Ömer Şeyhmuz, "2007 yılında Exeter'de bir Kürt araştırma merkezi kurulduğunu duyduğumda arşivimin tamamını merkeze bağışlamaya karar verdim” dedi.
Kürt yazar ve siyasetçi Şehmuz, "Göndermediğim birkaç hassas mektup dışında Kürt liderlerle paylaştığım tüm mektup ve belgeler merkeze iletildi ve arşivde mevcut” diye ekledi.
Belgelerin dijitalleştirilmesi
Kürtçe belgeleri dijitalleştirme projesinde merkeze yardımcı olan Dr. James Downs da belgelerin nasıl arşivlendiğini ve kayıt, şifre gerektirmeyen, tamamı indirilebilen özel bir web sitesinde okuyucuların ve araştırmacıların kullanımına sunulduğunu anlattı.
Arşivde bulunan belgelerin bir kamera yardım ile fotoğraflandığın ve böylece dijital ortama aktarıldığını ifade eden Dr. James Downs, “Daha sonra belgeler internet ortamına aktarılıyor. Birçok sayfa PDF dosyalarına dönüştürülüyor ve görseller, görüntü dosyaları olan JPEG dosyaları olarak arşivde kalıyor" dedi.
“Kürt tarihinde kadınların rolü olduğu gibi gösterilmedi”
Dr. Farangiz Kaderi, Kürt halkının tarihinde kadınların rolünün olduğu gibi yansıtılmadığına dikkati çekerek "Diğer ülkelerde Kürt kadınları mazlum ve bastırılmış gibi biliniyor ve son 10 yılda Kürt kadınının imajına tamamen zıt farklı bir imaj olan silahlı Kürt kadını imajı yaratılıyor”dedi.
Daha önce ellerindeki belgelere göre Kürt kadınlarının sanat ve edebiyat alanında da oldukça üretici olduğunu ve bu gerçeğin bilinmediğini anlatan Dr. Kaderi, Kürtçe ve Avrupa dillerinde bilimsel araştırma ve edebi alanlardan bu konuda eksiklerin olduğuna dikkat çekti.
Dr. Kaderi “Merkezdeki güçlü arşivimiz bu gerçeği gösteriyor; Kürt kadınları da tarihte edebiyat ve sanat alanlarında aktif rol oynadı” dedi.
Dr. Farangiz Kaderi’nin arşivdeki belgeler, Kürt kadınlarının sadece edebi, sanatsal ve siyasi faaliyetlere katılmakla kalmadığını, aynı zamanda tüm bu alanlarda çok aktif bir rol üstlendiğini gösteriyor.
Gertrude Bell kimdir?
Gertrude Margaret Lowthian Bell 14 Temmuz 1868 da İngiltere'nin Durham Kontluğu'nda ayrıcalıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Ünlü İngiliz kadın seyyah ve casus Bell'in babası Thomas Hugh Bell'di. İlk ve orta öğrenimini Londra'da tamamlayan Bell, Oxford Üniversitesi'nde tarih okudu.
Mezun olduktan Avrupa ve Ortadoğu'ya çok sayıda seyahatlerde bulundu ve dünyayı iki kez dolaştı. Arap çöllerine yaptığı sehayatleri yazdı. Araplar ona "Çölün Kızı" ve "Irak'ın Taçsız Kraliçesi" isimlerini verdi.
Orta Doğu da İngiltere'nin çıkarları için faaliyetlere başlayan Bell, İngilizlerin bölgedeki politikasının kurucusu ve planlayıcılarından biri oldu. 1919 yılındaki Paris Barış Konferansı'na delege olarak katıldı ve Irak devletinin bugünkü sınırlarının belirlenmesi için çalıştı.
Hayatında hiç evlenmeyen Bell, sağlığının da bozulması sebebiyle bunalıma girdi, aşırı dozda uyku hapı nedeniyle Temmuz 1926’da öldü. Bağdat'ın Bab al-Sharji semtindeki İngiliz mezarlığına defnedildi.