Ensarioğlu: Türkiye'nin Ortadoğu'daki en samimi Müttefiği Kurdistan Bölgesi'dir

Türkiye’nin Orta Doğu’daki en samimi müttefikinin Kürdistan bölgesi olduğunu vurgulayan Ensarioğlu, “Biz birbirimize mecburuz. İlişkileri çok uzun vadeli, sağlam temellere dayalı yeniden inşa etmek gerekiyor” dedi.
03.10.2017, Sal - 12:48
Ensarioğlu: Türkiye'nin Ortadoğu'daki en samimi Müttefiği Kurdistan Bölgesi'dir
Haberi Paylaş

Referandum sürecinde gerilen Türkiye-Kürdistan ilişkileriyle ilgili Kurdistan24’e değerlendirmelerde bulunan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Ankara’dan yapılan sert açıklamalardan üzüntü duyduğunu, Ankara’nın sert çıkışlarına rağmen Kürdistan yönetiminin oldukça ılımlı ve olumlu davrandığını söyledi.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, 25 Eylül’de Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumu, sonrasında yaşanan gelişmeler ve Ankara-Erbil ilişkilerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Referanduma karşı gösterilen tepkinin yersiz olduğunu belirten Ensarioğlu, “Neticede orada bir referandum yapıldı. Herhangi bir bağımsızlık ilanı falan da yok. Öyle bir heyecana gelmiş oldukları da yok. Bağdat’la olan sorunların giderilebilmesi için bir referandum kartını elinde tutması gerekiyordu Kürdistan yönetiminin. Burada Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yaşayan halkın eğilimi ortaya konmuş oldu. Şimdi artık bu eğilim biliniyor yani referandum meşru görülse de görülmese de, hiçbir şekilde geçerli değil denilip yok sayılsa da, ne kadar yok sayarsanız sayın orada artık bir irade beyanı var” dedi.

BÖLGE HALKI İRADESİNİ ORTAYA KOYDU

Referandum sonuçlarının Kürdistan halkının beklentisini ortaya koyduğunu belirten Ensarioğlu, “Yüzde 93’ü bekliyordum. Baktığımız zaman katılım oranı da çok yüksek yani normal bir seçimde olabilecek yüksek oranda bir katılım oranı var. Protesto edenlerin, katılmayanların da sayılarının çok olmadığı görüldü. Kerkük’te de katılım oranı yüksek. Evet oranları da beklendiği üzere yüksek. Uluslararası gözlemcilerin de izlediği gibi makul ölçülerde gerçekle bir seçimdir öyle söylenildiği gibi bir baskı falan da yok. Bölge halkı iradesini ortaya koymuştur” diye konuştu.

'ERDOĞAN’IN İFADELERİ YUMUŞADI GİBİ'

Referandum süreci ve sonrasında yaşanan gerilimlerin Ankara-Erbil ilişkilerini sarstığını belirten Galip Ensarioğlu, buna karşın Ankara’nın tepkisinde bir yumuşuma olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Yani referandum biraz ilişkileri sarstı. Bu devam ederse ciddi bir güven sorununa da sebep olacaktır ama birbirimize mecburuz. Yani ben açıklamaları şöyle yorumlamak istiyorum; Gönül umduğu yere küser, dosta küser. Sayın Cumhurbaşkanı istişare edilmediğine, danışılmadığına dair açıklamalar yaptı. Belki bu temelde biraz daha diyalog içinde olunabilirdi. Ama açıkçası bu sertlik bize de fayda sağlamaz oraya da fayda sağlamaz. Kaldı ki bütün her şeye rağmen Kürdistan Bölgesi’nden yapılan açıklamalar hep olumlu hep ılımlı. Hiçbir şekilde Türkiye’nin sert açıklamalarına karşılık diğer ülkelere verildiği gibi cevaplar verilmiyor hatta hiç cevap verilmedi. Hep dostane bir şekilde ilişkilerin devam etmesi gerektiği şeklinde yorumlar, çok makul. Bugün Sayın Cumhurbaşkanının ifadeleri de biraz daha yumuşamış gibi.”

'IRKÇI SÖYLEMLER TÜRKİYE’YE ZARAR VERİR'

Medyada ırkçı söylemlerle olumsuz bir hava oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Ensarioğlu, şöyle konuştu:

“Maalesef büyük devletler keskin viraj alamıyorlar, daha geniş viraj almaları gerekiyor. Medyada birtakım ırkçı söylemlerin öne çıktığını görüyoruz ama bu ırkçı söylemler. Türkiye’ye hizmet etmez. Türk milliyetçiliği Kürt milliyetçiliğini azdırır ki bu ayrışma ve çatışma yıllarca Türkiye’ye zarar vermiştir. Biz Türkiye’nin birliği bütünlüğü için hizmet eden insanlarız ve Irak Kürdistanı da bu birliğe güç verecek. Televizyonlarda, gazetelerde her ne kadar ırkçı söylemlere rastlasak da artık makul söylemlerin de sesini yükseltmeye başladığını görüyoruz.”

'DİYALOG ÇOK ÖNEMLİ'

Türkiye ile Kürdistan ilişkilerinin bu tür krizlere kurban edilemeyeceğini vurgulayan Galip Ensarioğlu, her iki tarafın da ilişkilerin düzelmesi için gayret göstermesi gerektiğini dile getirdi.

Ensarioğlu, “Kürdistan bölgesi, Türkiye ile çok iyi ilişkileri olan ve Türkiye ile gelecekte ortak menfaatleri olan bir bölge. Dolayısıyla iki taraf arasındaki diyalog çok önemli. Neticede ortada bir olgu var. Önemli olan bundan sonra ne olacağı yani bütün ortak geleceğimizi bu olguya kurban edemeyiz. Çünkü orayla sahip olunan ilişkiler Türkiye’nin içini de ilgilendiren bir meseledir. Bu yüzden iki tarafın da işi düzeltmeye yönelik bir çaba sarf etmesi gerekir.

Türkiye ile KYB arasında özellikle son yıllarda çok ciddi ekonomik, siyasi, sosyal, siyasal her anlamda bir birliktelik vardı. Diyalog vardı ilişkiler her geçen gün daha iyiye gidiyordu. Sonuç itibariyle Kürdistan Bölgesine de baktığınız zaman tamamen Türkiye’ye çok ciddi entegre olmuş bir bölge. Oranın Türkiye’den başka nefes alacak bir yer yok. Türkiye’nin de bana göre Ortadoğu’daki en samimi müttefiki Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’dir. Ortak tarihimiz var ortak çıkarlarımız var, ortak geleceği beraber kurgulamamız gerekiyor. Bütün bunları uzun vadeli ve çok sağlam temellere dayalı yeniden inşa etmek gerekiyor” diye konuştu.

'TÜRKİYE KORKULARINDAN ARINMALI'

Türkiye’nin anlaşılır haklı kaygıları olduğunu ifade eden Galip Ensarioğlu, şunları söyledi: “Türkiye’nin kaygıları var. Türkiye yıllarca, 30 yıl çatışma yaşamış, 60 bin, 70 binin üzerinde insanını yitirmiş, bu işe çok ciddi bir şekilde kaynaklarını harcamış. Türkiye’de şu kaygı ve korku hep vardı; ‘Acaba oradaki bir bağımsız devlet Türkiye’deki Kürtlerde de bir heves oluşturur mu?, Bir ayrılıkçı fikir gelişir mi?’ Gelişmez yani. Türkiye, Irak’a da benzemez, İran’a da benzemez, Suriye’ye de benzemez. Türkiye’de Türkler ve Kürtler artık ortak bir vatanda harmanlanmış. Türkiye’de hiçbir Kürt’ün İstanbul’dan, Bursa’dan Bodrum’dan vazgeçme gibi bir hayali yok. Birlikte eşit yurttaşlık temelinde bir ülke hayal ediyor buradaki Kürtler. Türkiye’nin bu anlamda kaygıları var ve mutlaka giderilmesi de gerekiyor tabii. Ben şahsi olarak ne Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bu anlamda Türkiye’ye bir tehdit olabileceği, ne de Türkiye’deki Kürtlerin böyle bir talebi olabileceği kanaatindeyim.

Türkiye büyük bir ülke, Türkiye bu korkulardan, kaygılardan arınmalı. Geçmişteki derin devletin, geçmişteki vesayetin yarattığı kaygılardır. Vesayet rejimi ortadan kalktı ama yarattığı korkuların hala zihin gerilerinde kırıntıları var. Bunların kalkması gerekir.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 7409 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:26:55