Kanadalı vekil: 'Kürdistan'ın geleceğinden endişe duyuyoruz'

Kanadalı vekil Tom Kmiec, Kürt partiler arasındaki bölünmeden haberdar olduklarını belirterek “Bölünmeyi gördüğümüzde, duyduğumuzda gerçekten acı çekiyoruz ve Kürdistan'ın geleceğinden endişe duyuyoruz” diye konuştu.
13.09.2023, Çar - 06:14
Kanadalı vekil: 'Kürdistan'ın geleceğinden endişe duyuyoruz'
Haberi Paylaş

Kanada Milletvekili ve aynı zamanda Kürt Dostluk Grubu Başkanı Tom Kmiec, Rûdaw TV’de yayınlanan özel röportajda Şaho Emin’in sorularını yanıtladı.

Bir grup milletvekili ile tatil için Kürdistan Bölgesi’ni tercih eden Kmiec, “Bu bizim için önemli çünkü toplumumuzda bu bölgeye çok ilgi duyan ve burayı gezmek isteyen bir Kürt diasporası var” dedi.

Kanada hükümetinin Erbil’de daha fazla mevcudiyet göstermesi gerektiğini ifade eden Kmiec, ülkesindeki Kürtlerin faal olduğuna dikkat çekdi.

IŞİD’e karşı savaşta Peşmergelerin cesaretini takdir eden Kanadalı vekil Peşmerge'ye yabancı asker olarak katılan ve ön saflarda savaşan arkadaşları olduğunu söyledi.

Tom Kmiec, Kürt partiler arasındaki bölünmeden haberdar olduklarını belirterek “Bölünmeyi gördüğümüzde, duyduğumuzda gerçekten acı çekiyoruz ve Kürdistan'ın geleceğinden endişe duyuyoruz” diye konuştu.

“Erbil-Bağdat arasındaki bu sorunları federal sistemin çözebileceğini düşünüyor musunuz?” sorusuna Kmiec, “Bence federalizm tek çözüm yolu, çünkü şiddetli çekişmeler sorunları çözmüyor, temel sorunları ortadan kaldırmıyor” yanıtını verdi.

7 Kanadalı milletvekili ile birlikte Başkent Erbil ziyaretin amacına ilişkin konuşan Kmiec şunlları söyledi:

"Milletvekillerini Kuzey Irak ve Kürdistan'a gelmeleri için ikna etmemin kolay olmadığını söylemeliyim. Bu grup 2016 yılında kuruldu ve ben kurucu üyelerinden biriyim. Aslında, milletvekillerin Kürdistan'a gelme arzusu hep vardı. Bu noktaya gelmemiz yıllar aldı. Yani güvenlik endişeleri dışında buraya gelmemek için hiçbir neden yoktu. Ukrayna'ya, Endonezya'ya, Çin'e gidebilirdik. Milletvekillerimizin tatil amaçlı özellikle yaz aylarında gidebileceği pek çok yer var. Ama biz Kürdistan'ı seçtik. Bu bizim için önemli çünkü toplumumuzda bu bölgeye çok ilgi duyan ve burayı gezmek isteyen bir Kürt diasporası var.

Şu ana kadar çok sayıda hükümet yetkilisi ile görüştük. Araştırma merkeziyle de görüşmemiz oldu. Memurlarla da bir araya gelme fırsatımız oldu. Şu ana kadar iki büyük meseleye açıklık getirmeye çalıştık. İlki şu, Kanada'daki bütün Kürt dostlarımız bize buranın Kürdistan olduğunu söylüyor. Bu ziyaret aslında bizim için güzel bir fırsat. Bence aynen öyle dedikleri gibi. İkincisi de şu; güvenlik meselesi, örneğin biz bu bölgeye gidiyoruz dediğimizde herkes bize güvenlikle ilgili endişelerini dile getirerek, “can güvenliğinizi düşünmüyor musunuz?” diyorlardı. Ama ben uçaktan indikten sonra kentin içinde arabayla gezerken ve yetkilileri ziyaret ederken tamamen kendimi güvende hissediyordum. Bence burası çok güvenilir bir şehir. Ailelerin gece yarısına kadar dışarıda ve güven içinde dolaştıklarını görebilirsiniz. Bir diğer husus da bu ülkenin laik olması; bu da birçok milletvekili için şaşkınlık vericiydi."

Siz Muhafazakar parti mensubusunuz, önceki başkanınız Kanada’nın Kürdistan Bölgesi’ndeki temsilciliğini konsolosluk misyonuna çevireceği sözünü vermişti. Ama akabinde Liberal parti Kanada’da iktidara geldi ve bu gelişme yaşanmadı. Bunun nedenini anlatabilir misiniz? sorusunu ise Kanadalı vekil şöyle cevaplandırdı:

"Elbette Kürdistan'ın yakın dostu olan Başbakan Stephen Harper, 2015 yılında seçim kampanyası sırasında Erbil'deki temsilciliğimizi daha üst bir misyon olan konsolosluğa dönüştüreceğimizin sözünü vermişti. Ancak malumunuz o seçimi kaybettik. Bu nedenle bu gelişme yaşanmadı. İktidara gelen hükümet Kürdistan Bölgesi için hiçbir şey yapmak istemedi. Birkaç sembolik adım dışında hiçbir zaman ciddi bir adımları olmadı.

Bunlar her zaman Muhafazakarların vaadi olmuştur. 2017 yılında Kürt dostu milletvekilleri, Erbil'de bir konsolosluk açılması gerektiğini belirten bir rapor hazırlayarak Dışişleri Bakanlığı adına Kanada federal hükümetine sundu. Kanadalı iş adamları ve Kanadalıların yararlanabileceği fırsatlara ilişkin bir ekonomik rapor da hazırlamıştık. Kürdistan'da daha fazla ticaret yapılabilirdi. Üzerinden 6 yıl geçti ama raporumuza hala yanıt verilmedi. Bu gelişme partimin gerçekleştirmesini istediğim bir şey. Son olarak şunu söyleyebilirim, Kanada’da seçimleri dış gündemlerle kazanamazsınız. Stephen Harper Kürdistan Bölgesi’nde konsolosluk açmak istemesi çok büyük bir adımdı. Çünkü esasen bu konu kazanmak için oy toplayacak bir şey değildi. Bunu yapmasındaki asıl nedeni bu adımın doğru bir karar olacağı kanaatiydi. Bu adım Kürdistan’a karşı ahlaki bir davranış ve sorumluluktu."

Kanada temsilciliği aynı mı kalacak yoksa konsolosluk misyonuna dönüştürülecek mi? sorusuna ilişkin Kmiec şunları aktardı:

"Sanırım burada bulunan Kanadalı milletvekilleri birkaç gün içinde, Araştırma Merkezi'ndeki her iki hükümetin yetkililerinden ve iş temsilcilerimizle yaptıkları görüşmelerde Kanadalı şirketlerin burada faaliyet göstermesi için birçok fırsat olduğunu çok açık ve yüksek sesle duydular. Özellikle tarım ve buğday satışı ile Kanada'nın batısında yetişen mercimek ve bezelyenin Kürdistan Bölgesi pazarlarına getirilmesi gibi birçok tarım ürününün satılması açısından fırsatların olduğunu düşünüyorum. Bu süreç ancak konsolosluğumuz açıldığı zaman işe yarayabilir. Bu konudaki baskılarımı devam ettireceğim. Bu yüzden diğer partilerden daha fazla milletvekilinin bunun yapılacak doğru şey olduğuna inanmasını istiyorum. Bu yüzden şu anda burada benimle birlikteler."

Bir sonraki seçimde Kanada Parlamentusu'nda seçimleri kazanmaları durumunda Kanada-Kürdistan ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin ise vekil Kmiec şunları kaydetti:

"Muhafazakar çoğunluk ve ulusal hükümetin Başbakan Pierre Poliver tarafından yönetilmesini umuyorum. Bu, tüm dış politika hedeflerimizi temelden değiştirmek için bir fırsat olabilir, çünkü tuhaf olduğunu düşündüğümüz şey şu ki Kanada'nın dünya çapındaki iyi imajı gerektiği gibi lanse edilmiyor olmasıdır. Bunu burada da duyduk. Pek çok insan bize Kanada'ya çok güvendiğini ve sekiz yıldan fazla bir süre önce çok daha fazlasını yaptığımızı ancak özellikle son zamandan pek bir şey yapmadığımızı söylüyor. İnsanların bize karşı olan iyi niyetinin azaldığını görüyorum. Dolayısıyla ulusal çıkarlarımızın olduğu, bu bölgede yeniden faal olmalıyız. Sadece Kürdistan Bölgesi'nde değil Rojava ve Rojhılat’da ulusal çıkarlarımız var.

Bu nedenle Kanada'da bulunan Rojhılatlı birçok Kürt'ün özgür bir İran'ı sabırsızlıkla gözlediğini düşünüyorum. Bizim açımızdan Kanada hükümetinin Erbil gibi bir yerde daha fazla mevcudiyet göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bölge için stratejik öneme sahip ve bize özgür bir İran'ın geleceğini etkileme fırsatı veriyor nitekim bu bölgedeki herkesin çıkarına olduğu gibi ticaret açısından da iyi olacağına inanıyoruz. Bu nedenle, yapılacak başarılı bir ticaret barışçıl bir gelirin sağlanmasına vesile olacaktır."

Kanada hükümeti Peşmerge Güçleri’ne verdiği desteğe ilişkin konuşan Kmiec, "Muhafazakar bir hükümet sayesinde kesinlikle (devam edecek). Öncelikle bu savaşta mücadele eden Peşmergelerin cesaretini takdir etmek istiyorum. Sanırım üç bini ölü binlerce yaralı verdiler. Burada savaşan Kanadalı askerler de hayatını kaybetti. Burada IŞİD'e karşı mücadele eden özel bir gücümüz var. Onların cesaretini takdir etmeliyiz. Benim de buraya gelip Peşmerge'ye yabancı asker olarak katılan, ön saflarda savaşan arkadaşlarım var. Bana bununla ilgili birçok hikaye anlattılar. Kanada küresel anlamda her zaman ulusal çıkarlarımızı koruyan güçlü bir dış politikaya bağlı kalmıştır. Kürdistan Bölgesi'nin özerkliği, IŞİD’in bozguna uğratılması sadece sade bir dini farklılık veya farklı yaşamak isteyen insanları korumak değildir aksine hükümetimiz kadınları köleleştiren, koyun gibi pazarlarda satan IŞİD gibi grupların yenilgiye uğratılmasını onaylıyor. Bu nedenle özellikle IŞİD ve terörün her türlüsüne karşı mücadelede işbirliğimizi sürdüreceğiz. Dostlarımızın buradaki mücadelesine destek olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Kanadalı vekil Kmiec, "Peki. IŞİD'in yenilgisinden sonra Kürdistan Bölgesi bağımsızlık referandumu yapmasının ardından Irak hükümetinin saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Irak hükümeti şu anda Kürdistan Bölgesi'nin gücünü ve konumunu azaltmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Hatta Kürt halkının maaş ve bütçesini bile göndermiyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Bunu şu ana kadar birçok milletvekilimizden duydum. Kürdistan'da da partiler arasında bölünme var. Bence bu iş birlik olmayla başlar. Partilerin birlik olması ve Bağdat'a karşı ortak cephede yer alması gerekiyor. Kanada'da biz de Ottawa'daki merkezi hükümetimiz ile bölgesel hükümetler ve bölgesel başkentler arasında aynı türden çekişmeler yaşadık. Ben Batı Kanadalıyım ve Alberta adında bir eyaletin mensubuyum. Bu yüzden biz Albertalılar doğal kaynak ihracatı ve boru hattı inşaatı konusunda merkezi hükümetimizle sık sık kavga ediyoruz. Merkezi hükümetimiz petrol yataklarımızdan çıkan ortalama doğal gaz miktarını sınırlandırmak istiyor. Sizin şu anda Bağdat'la olan çekişmeniz gibi biz de merkezi hükümetimizle çekişme halindeyiz. Ancak bu iş birlik ile başarıya ulaşabilir. Her şeyden önce il düzeyindeki siyasiler birleşip tek bir şey üzerinde uzlaşarak ortak bir cephe oluşturacaklar. Bu çok daha etkili bir tutum olur çünkü herkes aynı tarafta ve merkezi hükümetle müzakereye gittiğinizde diğer tarafların da sizinle aynı fikirde olduğunu söyleyebilirsiniz."

Erbil-Bağdat arasındaki bu sorunları federal sistemin çözebileceğini düşünüyor musunuz? sorusuna ise Kmiec; "Bence federalizm tek çözüm yolu" cevabını veriyor.

Kanadalı vekil konuşmasını şöyle sürdürüyor:

"Çünkü şiddetli çekişmeler sorunları çözmüyor, temel sorunları ortadan kaldırmıyor. Tartışma siyaseti, diyalog ve seçimler örneğin medeni tartışmalar, bu sorunları kalıcı olarak çözümünün yoludur. Barış silahlarla sağlanmaz, tartışmayla ve uygun çözümlerin bulunmasıyla sağlanabilir. İstediğinizin yüzde 100'ünü alamayabilirsiniz ama uzun vadeli hedef uğruna her iki tarafın da bazı noktalarda taviz vermesi gerekebilir. Bu noktalar nelerdir? Bu husus Kürdistan'daki Kürt halkıyla bağlantılıdır, tüm azınlıklarıyla birlikte, Kürdistan'da yaşayan herkesin karar vermesi lazım. Hangi konularda baskı yapacağını bilerek tek cephe halinde Bağdat’a karşı tutum almalı ve onlara şu mesajı vermeli, biz bunlarla yaşayabiliriz. Bağdat'ın iyi niyetle müzakere etmesi gerektiğini de anlaması gerekiyor. Bu anlattıklarım Kanada'da olan durumdur, ki bu da iyi bir örnektir."

Sayın Kmiec dört yıl önce Kanada mahkemesinin bir kararında bazı Kürt partileri terörist listesine alındı. Kanada'daki bazı Kürtler şu anda bu konuda sıkıntı yaşıyor ve kendilerini rahat hissetmiyorlar. Bu karardan başka hangi partilerin etkilendiğini söyleyebilir misiniz? sorusuna Kmiec şu cevabı verdi:

"Bu dava 2017'den beri sürüyor, o zamanda bu yana Ontario Federal Mahkemesi'nde bu dava sonuçlandı. Göç Bakanlığı Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kürdistan Demokrat Partisi–İran (KDP-İ) ve Komala Partisi’nin bir devleti devirmeye çalışan terör örgütü haline gelmek isteyen örgütler olarak tanımlandığı doğrudur. Bu bilgileri Kürdistan Bölgesi’ne de ilettim. Onlar da bu bilgiyi alıp bir şekilde sivil toplum kuruluşlarına ilettiler. Herkes benim gibi bu konuda oldukça rahatsız çünkü Kürdistan bizim dostumuzdur. Biz arkadaşlarımıza terörist demiyoruz. Bu sorunla ilgili olarak Dışişleri Bakanı'na yazı yazdım. Bu sorunu defalarca Kanada Göç Bakanı'na ilettim ancak herhangi bir karar alınmadı.

Yasayı değiştirmek ve vize görevlilerine talimat vermek gibi bir niyetin olduğunu düşünmüyorum. Çünkü biz dostlarımıza karşı böyle bir tutum içerisinde olmak istemeyiz. Özellikle Kanadalı askerlerin IŞİD'e karşı mücadelede birlikte savaştığı Özel Kuvvetlerdeki yoldaşlarına karşı. Biz sizlere karşı bunu yapmayız ve size terörist demeyiz. En kötüsü ne oldu biliyor musunuz, bu istatistikleri parlamentoda okuduğum an oldu. Şahsen ben bu verileri topluyor ve yazıyorum. Yüzlerce Kürt yasadan etkilenirken, azınlık bir grup siyasi partiye mensuplardı ve kendi seçimleriyle partilere üye olmuşlardı. Dolayısıyla bu kuralın kabul edilemez olduğunu düşünüyorum."

Bazı parti mensupları mı yoksa siyasi partiler de mi terör listesine alındı?

"Kanada'da prosedür şekli şu: IRPA dediğimiz Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yasasının 34’üncü maddesi uyarınca kabulünüz reddedilebilir. Bazı özel durumlar var kayıt yaptırdığınız sırada size özel bir durum ve statü tanıyabilir.

Mahkeme kararında yargıç bu örgütün bir terör örgütü olduğuna kanaat getirdi. Yargıca kötü bir haberim var. Söz konusu yargılamada yargıcın elindeki belgeler şu anda erişilebilir bir durumda ve yargıcın adını getirdiği şahıslar 2017 yılında çıkan karardan sonra vizeyle Kanada’ya giriş yaptıkları görülüyor.

Bu şu anda Kanada'da bir sorundur. Liberal hükümet yasayı değiştirmek ya da vize görevlileri için rastgele net bir karar vermek istemiyor. Eğer bu partilerden birinin üst düzey bir üyesiyseniz Kanada'ya gelebilirsiniz. Ancak alt kademeden bir parti üyesiyseniz ve İngilizceniz vize memuruna neden Peşmerge üniforması giydiğinizi ve neden 1980'lerde Saddam'a karşı savaştığınızı açıklayacak kadar iyi değilse vize memuru bölgenin tarihine pek aşina olmadığı için Kanada’ya girişinizi vermeyebilir. Dolayısıyla bu kararın kabul edilemez olduğu kanısı bende mevcuttur. Biz arkadaşlarımıza böyle bir muamele etmiyoruz."

Kürt Dostluk Grubu'nun Kürtler için ne yaptığına ilişkin konuşan Kmiec şunları söyledi:

"Biz 2016 yılından beri varız, her yıl grubumuza yeni üye katılıyor ve sayımız artıyor. Hatta bildiğim kadarıyla Kanada-Türkiye grubunun en büyüğü biziz. Kanada-Türkiye grubu yıllardır toplantılarına ara vermiş, ancak biz görüşmelerimize devam ediyoruz. 2017 yılında ekonomik bir rapor hazırladık, referandum sonrası Savunma Bakanı’na bir yazı yazarak IŞİD’e karşı çatışan Kanada askerlerinin üniformalarının üzerindeki Kürdistan bayrağını sökmelerini istedik. Ayrıca bir çok topluluğun milletvekillerini kendi topraklarını ziyaret etmeleri için davet etmelerini istedik. Artık Kanada'daki Toronto ve Motreal'deki Kürt Evi ve Vancouver'daki Kürt Dernekleri gibi Kürt gruplarıyla daha iyi ilişkilerimiz var. Artık düzenli olarak toplantılara davet ediliyoruz. Kürt asıllı birçok Kanadalıyla tanışıyoruz ve çok daha iyi fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ayrıca Washington'da bir temsilciliğimiz var ve kendisi Kanada'ya sık sık geliyor.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı’yla sık sık görüşüyoruz. 2016’dan önce bunların hiçbiri yoktu. Şu ana kadar elde edilen başarılar bunlar. Çalışmaya devam ediyoruz. Aslında grubumuzu büyütmek ve daha fazla senatörü bünyemize katmayı amaçlıyoruz. Dolayısıyla yeterince büyük bir kurum oluşturursak parlamentodan yıllık güvenli bir bütçe sağlamasını talep edeceğiz. Amacım bu. Uzun vadeli hedefim de grubu daha resmi hale getirmek için baskı yapmaya devam etmek, böylece artık bana ihtiyaçları kalmayacaktır."

Daha fazla resmiden kastınız nedir?

"Milletvekillerinin çoğu Kürt yanlısı. Amacımız gruba katılmak isteyen milletvekillerini aramıza almaktır. Şu anda bizimle olan milletvekilleri buradan döndükten sonra arkadaşlarına ve partilerine şunu diyor: Bu gruba katılmalısınız, bu grup doğru bir çizgidedir, iyi işler yapıyor, çok şey öğreneceksiniz, bölgede birçok önemli Kürt şahsiyetle görüşme fırsatınız olacak. Daha sonra Kanada’ya döndüğünüzde Kürt asıllı Kanadalı seçmenlerinize Kürtlerin ve Kürdistan’ın ne olduğunu ve neresi olduğunu daha iyi anlatabilirsiniz."

Yani siz Kanada'dan buraya Kürt meselesini ve Kürdistan Bölgesi’ni desteklemek için geldiniz. Kürdistan'daki partiler arası çekişmeler sizin çabalarınızı etkiler mi?

"Bir ziyaret ayarlamak için, hayır. Olacağını düşünmüyorum. Bu bölünmeyi görünce üzülüyoruz tabi, çünkü tüm büyük partilerle eşit zaman geçirmek istiyoruz. Milletvekillerimizin iktidardaki diğer partilerle, muhalefetteki büyük ve küçük partilerle bir araya gelmesi çok önemli. Bu Kanada Kürt grubunun milletvekillerine Rojava, Rojhılat, Kuzey ve Güney’de bütün Kürdistan için aynı yakınlıkta olduğunu açıklayacak ve yardımcı olacaktır. Toplumun her kesiminden insanlarla tanışıyoruz. Grubun hedefi bu. Tüm bölgelere karşı tarafsız bir grubuz. Genel olarak Kürdistan'la daha çok ilgileniyoruz, yoksa Kürdistan Bölgesi’ne özel bir durum değildir. Malum sadece Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin resmi statüye sahip bağımsız bir düzeni var."

Nerina Azad
Bu haber toplam: 6526 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:06:51:08