Haftanın en etkili ismi Mesud Barzani” başlığıyla kaleme alınan Von Wolfram Weimerimzalı köşe yazısında, Başkan Barzani’nin Musul operasyonu üzerindeki etkisi ve haftanın en etkili ismi olarak seçilmesinin arka planını anlattı.
Yazıda Başkan Barzani’nin emriyle Musul operasyonunun başlatıldığı ve IŞİD’in kısa bir zaman içinde Irak’taki en büyük kalesini kaybetmek üzere olduğu vurgulandı ve “Hepimiz Kürtlere teşekkür etmeliyiz. Bundan böyle dünya onun bağımsızlığı ilan etmesine engel olamayacak.” ifadesi kullanıldı.
Yazar, Musul operasyonunun detaylarına değindiği bölümde, Peşmerge güçlerinin, büyük bir ekseriyetle çalıştığını ve ilerlemeler kaydetmeye devam ettiğini belirterek Musul-Erbil yolunun bütün kontrolünün Peşmerge güçlerine geçtiğini ve dokuz köyün IŞİD’den kurtarıldığını aktardı.
“Peşmerge, IŞİD’e karşı savaşan en etkili güçtür”
Peşmergenin IŞİD terörüne karşı savaşan en etkili güç olduğu vurgulanan Yazıda Kürtlerin terörle mücadele dışında “devlet kurmak” gibi önemli bir hedefinin olduğunun altı çizildi. Ayrıca bir Peşmergenin BBC kanalına verdiği demeçte kullandığı “Tüm olanaklarımı kullanarak savaşıyorum. Belki bu savaşta şehit düşeceğim ancak içim rahat çünkü milletime hizmet etmenin gereğini yerine getiriyorum” sözlerine de yer verildi.
Yazının başka bir bölümünde ise Başkan Barzani’nin, Musul’un kurtarılmasını, özgür Kürt devletinin kurulduğu tarihin netleşmesi olarak okuduğunu ve Kürtlerin ezici çoğunluğunun, Kürdistan’ın, Sykes –Picot anlaşması ile adaletsiz bir şekilde Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletlerine bölüştürüldüğüne inandığını okuyucularına aktardı.
“Devletten bahsederken kastettiği Güney Kürdistan’dır.”
Barzani’nin Kürt devletini kurmanın sıkıntısız yaşanmayacağını bildiğini belirten yazıda, “Bu bir şekilde İran ve Türkiye’nin çıkarlarına aykırı bir durumdur. Dolayısıyla Irak ve Suriye devletlerinin yıkılması halinde bile sınırlarının tehdit olmaktan çıkmasını istemektedir çünkü devletten bahsederken kastettiği Güney Kürdistan’dır.” denildi.
“Irak’tan daha yaşanılabilir bir devlet hayal ediyor”
“Saddam rejiminden sonraki 10 yıllık Irak’ta, Kürt hakları kısmen de olsa tanındı. Hükümet kurmalarına ve özerk bölgelerini oluşturmalarına izin verildi. Kendi ekonomilerini kalkındırdılar hatta NATO ve ABD tarafından askeri yardım da aldılar” denilen yazıda buna rağmen Barzani’nin şu an ki Irak’ın yerini alacak bir devleti kurmayı hedeflemediği daha özgürlükçü ve yaşanılabilir bir devleti hayal ettiği kaydedildi.
“Barzani destanın ikinci yarısı başlayacak”
“Barzani için Musul savaşı, Kürdistan Bölgesi’nin kalkınması için de bir öncü rol oynayacak. Petrol fiyatları düştü ve memurlar maaş alamaz noktaya geldi ancak bu, savunma gücünün üzerinde olumsuz bir tesir yaratmadı. O yolsuzlukla mücadelede büyük rol oynadı ve aslında meşru görev süresi de doldu ve KDP ile diğer partilerin oluşturduğu hükümet de dağılma tehlikesiyle karşı karşıya ancak Barzani, daha geniş ve net görüyor ki Musul savaşı tüm bunlardan daha önemli ve hayati anlam taşıyor. Bunun da Bölge’de huzurun sağlanması ve Kürt devletinin kurulması için en önemli husus olduğunu farkındadır. Dolayısıyla Musul savaşından sonra Barzani destanının ikinci yarısı başlayacak.”
“Kürtlerin efsanevi ismi Mustafa Barzani’nin oğlu”
“Mesud Barzani, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Mahabat’taki Kürdistan Cumhuriyetinin kurulmasında etkili rol üstlenen Kürtlerin efsanevi ismi Mustafa Barzani’nin oğludur. Mustafa Barzani, kurulan Kürt devletinin silahlı güçlerinin genel komutanlığı görevini yürütmüştü. İran saldırdıktan sonra Barzani teslim olmamış beraberindeki yüzlerce savaşçıyla birlikte Sovyetlere geçmiştir. Barzaniler, 1958’de Irak’a dönerek dönemin hükümetiyle Kürt otonomisinin elde edilmesi için müzakereler yürütmüştü. Ancak müzakereler sonuç vermeyince gerginlik yaşanmış o sıralar Barzani devrimi başlamıştı.”
“Barzani kendini bir Peşmerge olarak tanımlıyor.”
Barzani kendini bir Peşmerge olarak tanımlıyor. O daha 16 yaşındayken Peşmerge saflarına geçmiş ve savaşlara katılmış. Babası, Kürdistan Demokrat Partisinin (KDP) kurucusudur ve 1979’da yaşamını yitirdiğinde partinin başına Mesud Barzani geçmiştir. 2005 yılında parlamento tarafından Kürdistan Bölgesi’nin Başkanı olarak seçilmiştir ve 2009 yılında ise yüzde 70’in üzerinde oyla halk tarafından başkan olarak seçildi. Barzani, beş erkek üç kız çocuğunun babasıdır.”
“Kürtler, dünya üzerinde bir devlete sahip olmayan en büyük millettir. Diktatör sistemler tarafından sürekli zulme uğradılar ve akıbetlerini belirleme noktasında sürekli engellendiler. Ve şu an Irak ile Suriye devletlerinde iç savaş yaşanmakta ve bölge haritasında değişimler kapıda görülüyor.”
“Kürdistan devleti en güçlü devletler arasında yer alabilir”
“20 yıllık zaman dilimi bize Kürdistan Bölgesi’nin; çok renkli, demokratik, medeni ve gelişmiş bir devlet olabileceğini kanıtladı. Kürdistan Bölgesi, çok büyük başarılara imza attı ve kurulacak Kürt devleti, en güçlü devletler arasında yer alabilir. Çünkü Sünni ve Şiilerin arasında bir bölgede yer alıyor ve Batı ülkeleri, Ortadoğu ve İslam coğrafyası arasında bir güven köprüsü rolü görebilecek kapasiteye sahip.”
“Kürdistan devleti batı ülkelerinin çıkarınadır”
“Kürdistan’daki yürütme sistemi de Batı ülkelerine daha yakın. Kürdistan, Irak’tan farklı bir sisteme sahip. Kürdistan’daki huzur ve asayiş durumu Irak’tan daha iyi ve bu durumun devam etmesi her zaman Batı ülkelerinin menfaatine olacaktır. Çünkü huzur ortamının sağlanması için bir cephe görevi görebilir. Barzani, bütün bunları göze almak istiyor ve Musul savaşından elde edilecek başarıdan sonra Kürtlerin geleceğine karar verme zamanının geldiğine dikkati çekiyor.