Kurdistan Demokrat Parti (PDK), PKK ve KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık’a cevap verdi ve PKK ile Bayık’ın PDK ve Barzani hakkındaki iddialarının doğruyu yansıtmadığını, yalan olduğunu bildirdi. Yanısıra PDK, PKK’den PDK ile Barzani karşıtlığından vazgeçmesini de istedi.

PDK Basın ve İletişim Merkezi Sözcülüğünün imzasıyla yayınlanan açıklamada, son zamanlarda PKK’ye yakınlığıyla bilinen Özgür Gündem gazetesi ile ANF haber ajansında yayınlanan bir takım haberlere cevap verildi. Barzani ve PDK aleyhinde PKK’nin bahsi geçen yayın organları vasıtasıyla kamuoyuna iletilmeye çalışılan haber ve bilgiler insanları güldürecek kadar gerçeklerden uzak, değersiz, hafif ve bir o kadar da içi boş kurgulardan oluşmakta olduğu bildirildi.

Sözkonusu açıklamada PKK’nin “Barzani Maliki’nin aleyhinde organize edilen bir toplantıya katılmak için Ürdün’e gittiği, bilahare Azad Berwarî’nin (PDK Politbüro Üyesi) burada DAIŞ’li, sünni teröristler ve birkaç terörist oluşumlarla bir araya geldikleri ve DAIŞ’in Musul ve çevresine saldırılarının görüşüldüğü, akabinde Nuri Maliki’nin bu plandan haberdar olması üzerine, İran’ın Irak Ulusal Kongresi Başkanı Ahmet Çelebi’yi, bu plana katılmaması ve destek sunmaması konusunda ikna etmek üzere Başkan Barzani ile görüşmek üzere gönderdiği”nin iddia edildiği belirtildi.

PDK’nin PKK ve KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık’ı, dillendirdikleri gerçeklerle bağdaşmayan bu yalan beyanlarından dolayı kınadıkları belirtilen açıklama, şu görüşlere yer verildi:
“Kürdistan halkı, Irak ve tüm bölge PKK’nin Serok Barzani ile PDK’ye karşı geliştirilen komplonun bir parçası konumunda bulunduğunu bilmeliler.”

PDK’nin cevaben verdiği açıklamanın bir bölümünde de, PKK ile Cemil Bayık’ın Kürdistan’ın işgalcileri ile sömürücülerinin istekleri doğrultusunda ve onları memnun etmek için bu iftira ve yalanları attıklarına dikkat çekilerek şu soru sorulmuştur: “Barzani ve PDK, içinde bulunduğumuz süreçte Kürt halkı ve Kürdistan açısından kutsal bir ulusal girişimi taçlandırmak için ciddi bir mücadele yürütürken, Barzani ve PDK karşıtlığına, hatta çoğu zaman düşmanlığına varan anlayışınızın emrini hangi güç, kurum veya kuruluştan alıyorsunuz?”

PDK, her zaman terörizmin karşısında olduklarını ve ne şimdi, ne de geçmişte hiçbir terörist ve antidemokratik güçler ile birlikte hareket etmediklerini vurguladıkları açıklamalarında “Her gün PDK’ye bağlı sayısız peşmerge ve üyeyi şehit eden veya yaralayan DAIŞ gibi barbar ve terörist bir grup ile işbirliği veya anlaşma içinde olmalarının akla ve mantığa sığan hiç bir yanının bulunmadığı” belirtildi.

Sonuç olarak PDK, PKK’li yetkililerden PDK karşıtlığına dayalı siyasetten ve Kürdistan Ulusal Kurtuluş ve Özgürlük mücadelesinin önüne engeller çıkarmaktan vazgeçmelerini isteyerek, kendilerini, hiç kimsenin ve hiçbir kurumun Kürt ve Kürdistan karşıtlığı siyasete zorlamalarına izin vermemelerini, Kürdistan halkının ve siyasi partilerinin kışkırtıcı ve provoke edici siyasetten kendilerini uzak tutmalarının bir zorunluluk olduğu, aksi bir politikanın kendilerine ve Kürdistan mücadelesine çok büyük zararlar vereceğinin bilinmesini istedi.