Serbest Ferhan Sindi, Kürdistan Parlamentosu 6’ıncı dönem milletvekili seçimlerinin sonuçlarına dair bir yazı kaleme aldı.
Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, dün Kürdistan Parlamentosu 6’ıncı dönem milletvekili seçimlerine dair ilk sonuçları açıkladı.
Buna göre, 2 milyon 899 bin 578 seçmenin oy kullanma hakkının bulunduğu seçimlerde 2 milyon 87 bin 972 kişi oy kullanırken, katılım oranının yüzde 72’ye ulaştı.
KDP birinci olurken YNK ikinci sırada yer aldı. Yeni Nesil Hareketi üçüncü sırada yer alırken önceki dönem üçüncü parti konumundaki Değişimi Hareketi (Goran) ciddi oy kaybı yaşadı.
Komisyondan yapılan açıklamaya göre, 100 sandalyeli Kürdistan Parlamentosu’nda KDP 39, YNK 23, Yeni Nesil Hareketi 15, Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) 7, Kürdistan Adalet Toplumu Partisi (Komel) 3, Helwest Hareketi 4, Halk Cephesi 2 ve Goran 1 ve Kürdistan İttifakı 1 sandalye aldı.
Serbest Ferhan Sindi’nin Kürdistan Parlamentosu seçim sonuçlarına dair Independent Türkçe’de yayınlanan yazısı şöyle:
‘’Irak Kürdistan Bölgesi'nde (IKB) kritik seçim geride kaldı.
Sonuçlar, İrancı cephe olarak tebarüz eden KYB(YNK)-PKK-Haşdi Şabi ittifakının beklentilerini suya düşürdü ve KDP yeni bir "zaferle" tüm beklentileri akamete uğrattı.
İran'ın müdahalesi ve seçim süreci
İran, Irak'taki tüm imkânlarını seferber ederek seçimlerde KYB'nin(YNK) iyi bir sonuç alması ve KDP'nin tarihe karışması için her türlü yolu denedi.
Önce 2022'de enerji kartı ile IKB'nin sattığı petrolün "anayasaya aykırı" olduğu kararını çıkarttı ve bölgeyi derin bir ekonomik krize sürükledi.
Daha sonra Mart 2023'te petrol satışının durmasını sağladı. Yine 2023'ün sonlarına doğru Federal Mahkemeden 11 sandalyelik kotanın kaldırılması kararını çıkarttı.
Bu yetmedi, seçim sisteminde değişiklikler yaptı ve daha önce tek bölge olan bölgeyi 4 bölgeye ayırdı.
Önceki seçimde oy kullanan 400 bin seçmen, bu seçimde oy kullanamadı. Tüm bunlar KDP aleyhine atılmış adımlardı.
İran, seçimlere kısa süre kala Kürt seçmeni için hayati öneme sahip Kerkük meselesinde KYB'ye büyük avantaj sağlayacak valilik kartını kullandı ve KYB'li Rebiwar Taha'nın vali seçilmesini sağladı. Bu, KYB seçmeni ve "milliyetçi söylem" açısından çok elverişli bir kazanımdı.
KDP'ye yönelik saldırılar
Seçimlerde Haşdi Şabi, KYB'ye tam destek verdi ve ara ara KDP'nin olduğu yerlere füzeler atarak buraların "güvenli olmadığı" algısını oluşturmaya çalıştı.
PKK basın medyası ise tüm ajansları, gazeteleri ve sosyal medya ordusuyla KDP aleyhine karalama kampanyası yürüttü.
PKK yöneticileri, IKB halkından "KDP'yi cezalandırmalarını" istedi. Duran Kalkan, Murat Karayılan, Mustafa Karasu ve diğerleri bu yönde çağrılar yaptı.
DEM vekilleri "KDP'nin iktidarına son verilmesi çağrısı" yaptı. PYD Eş Başkanları Pervin Yusuf ve Xerib Huso, videolu açıklama yaparak Bafel Talabani'ye destek verdiklerini ilan ettiler. Mazlum Kobani de Bafel Talabani'yi desteklediğini duyurdu.
Bafel Talabani'nin sert kampanyası
Bafel Talabani, önceki seçimlerde görülmemiş bir şekilde sert bir kampanya yürüttü ve KDP iktidarına son verme vaadinde bulundu.
Bu yetmedi, PKK ve PYD ile ittifak söylemleri de geliştirdi. KDP'yi "Kürdistan topraklarını satmak ve Türkiye'nin saldırılarına ses çıkarmamakla" suçladı. Bafel, KDP'ye ağır sözlerle yüklendi ve kendisi geldiğinde "Kürt İttifakı" kuracağı vaadinde bulundu.
KDP’nin kazanımları ve halkın talepleri
Böyle bir atmosferde gerçekleşen seçimler, KDP'nin kesin ve mutlak zaferiyle sonuçlandı.
Bunu, Kürdistan Bölgesi halkında oluşan "endişe ve korkuyla" da açıklamak mümkün.
Zira Kürtler yeterince çekti ve artık huzur, güvenlik, istikrar, refah, kalkınma ve gelişim istiyor.
IKB halkı, gerginlik, kargaşa, macera, fantastik vaatler ve milliyetçi söylemler istemiyor.
Bölgenin Ortadoğu'daki kargaşadan uzak kalmasını, yeni bir gerginliğe düşmemesini, ikili idareye yol açacak şekilde KYB'nin daha fazla güçlenmesini istemiyor, PKK'nın bölgede güçlenmesine yol açacak politikalara prim vermiyor ve KDP'nin yürüttüğü politikaların tüm eksiklik ve hatalarına rağmen devam etmesini istiyor.
KDP siyasetinin halk üzerindeki etkisi
KDP'nin Türkiye ile yakın iş birliği içinde sorunların çözülmesi, ekonomik krizin bitirilmesi, petrol akışının tekrar başlaması, kalkınma hamlesinin devam etmesi yönündeki siyaseti halkın teveccühüne mazhar oldu.
KDP'nin fiili olarak yürüttüğü siyasetin kendilerini yeni maceralara sürüklemeyeceğini halk iyi görüyor.
Seçim sonuçlarının analizi
Yukarıdaki değerlendirme çok taraflı görülebilir, fakat sahadaki durumu iyi okumak ve olan biteni doğru gözlemlemek durumundayız.
Seçim sonuçlarını rakamlarla analiz ettiğimizde, KDP 2018'de toplamda 688 bin oy alırken, bu seçimde 800 bini geçti; yani 100 bin oy artırdı.
Milletvekili sayısı, genel sandalyelerin düşmesi ve seçim sisteminin 4 bölgeye ayrılması nedeniyle 45'ten 40'a düştü.
Ancak beklentiler KDP'nin 35-36 alacağıydı. KYB de oylarını ve sandalye sayısını artırmış gözüküyor; daha önce 21 olan milletvekili sayısını 23'e çıkardı.
Bu KYB için de başarı sayılır, fakat "değişim, iktidarı yıkma" iddialarının çok gerisinde kaldı. İktidarı hedefleyen bir parti için birinci partinin yarısı kadar oy almak başarı olarak görülemez.
Yeni Nesil'in başarısı ve diğer partilerin durumu
Seçimin en büyük sürprizi Yeni Nesil'in başarısı oldu.
Yeni Nesil oylarını neredeyse iki katına çıkardı ve sandalye sayısını da 8'den 16'ya çıkardı.
Bu, Goran'dan sonra bölgede yaşanan en önemli değişim. Goran'ın da silindiğini eklemek lazım.
İslamcı partilerden Yekgirtu ve Komel de beklentilerin çok altında kaldı; özellikle Komel tarihi bir hezimet yaşadı.
Komel, 2018'de 7 olan vekil sayısını 3'e düşürdü. Yekgirtu ise aynı sayıyı korudu ve yine 5 aldı.
Yeni partilerden Lahor Şeyh Cengi de beklentileri karşılamaktan uzak kalan isimlerden biri oldu.
8-10 alması beklenen Lahor, sadece 2 sandalye alabildi. Goran'dan ayrılan Ali Heme Salih de 3-4 sandalye alarak önemli bir başarı elde etti.
Türkmen ve Hristiyan adayların durumu
Türkmen ve Hristiyanlardan da KDP'nin desteklediği Türkmen ve Hristiyan adaylar 3 sandalye, KYB'nin desteklediği de 2 kürsü aldı.
Bu şekilde 5 kota, Süleymaniye 2, Erbil-Duhok 3 olarak bölündü.
Kotaları bulundukları cephelere eklediğimizde KDP'yi 43, KYB'yi de 25 hesaplamak lazım.
Önceki seçimlerde kota 11'di; bu, tamamı Erbil'den seçiliyordu ve KDP'nin hanesine yazılıyordu.
O itibarla KDP ve onun müttefikleri, kotaların sayısı 2018'de 56 iken, bu seçimde 43 oldu.
Bu açıdan bakıldığında KDP için kan kaybından söz edebiliriz aslında. KDP cephesi bu seçimden 13 sandalye kayıpla çıkmış oldu.
KYB cephesi ise 21'den 25'e çıkarak, 4 sandalye artıyla seçimlerden çıktı.
Goran Hareketi ve Yeni Nesil'in rolü
Öte yandan Goran Hareketi, önceki seçimde 12 sandalye alırken, bu sefer sadece 1 sandalye alıyor.
Goran, 2018'de 12 sandalye ile hükümette yer almış ve kabinenin güçlü bir tabana dayanmasını sağlamıştı.
Bu sefer Goran'ın yerini alan Yeni Nesil ise "yıkıcı ve yıpratıcı" bir muhalefet yürüterek hükümette yer almayacağını peşinen ilan etti.
Bu da KDP için dezavantaj oluşturan bir durum.
Seçim katılım oranı ve sonuçlar
Seçimlere katılımın da rekor seviyeye çıktığını ve 2018'de yüzde 59 olan katılımın, 20 Ekim'de yüzde 72 şeklinde gerçekleştiğini not etmek gerek.
Sonuç olarak KDP, tüm kuşatılmışlığa, baskılara ve "seçim mühendisliğine" rağmen seçimlerden birinci parti çıktı ve 40 sandalyenin üstüne çıkarak gücünü korudu.
Ancak 2018'e göre daha zayıf olduğunu ifade etmek lazım. KDP'nin daha zayıf olması, KYB'nin daha güçlü olduğu anlamına gelmiyor.
Zira iktidar vaadiyle, Erbil'i alma söylemleriyle ve 30 kürsü alma sözüyle yola çıkan bir KYB için alınan sonuç o kadar da "başarı" değildir.
Bundan sonrası için Bafel, seçimden sonra tavrını devam ettirmezse bu sonuçlarla hükümet kısa sürede kurulabilir.
Bafel, Mesrur Barzani karşıtı sert çıkışlarına devam eder ve seçimdeki tutumunu sürdürürse bölgede tansiyon iyice yükselir ve beklenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Ben buna pek ihtimal vermiyorum ve hükümetin KDP ile KYB uzlaşısıyla zaman kaybedilmeden kurulmasının daha muhtemel olduğunu düşünüyorum.’’