Başbakan Yardımcısı ve Kürdistan Müzakere Heyeti Başkanı Qubat Talabani Irak hükümetinin Kürdistan Bölgesi bütçe payının sadece yüzde 5’ini ödediğini uzun süredir bu paranın da ödenmediğini açıkladı.
Irak Ulusal Haber Merkezi’ne konuşan Başbakan Yardımcısı ve Kürdistan Müzakere Heyeti Başkanı Qubat Talabani, Kürdistan Bölgesi’nin Basra petrol gelirlerine el koyduğu yönünde siyasi güçlerin sürekli Kürtleri suçladığını, ancak bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını bu konuda kendilerinin sorumlu olmadığını söyledi.
Talabani, Iraklıların, ülkenin orta ve güney bölgesindeki kentlerin içinde bulunduğu durumla ilgili Kürdistan Bölgesi’ni suçlamalarına “Tam tersine… Basra ve diğer kentlerin sorunu, mali haklardan vazgeçmekle çözülecekse Kürdistan vazgeçmeye hazırdır” dedi.
Talabani, belgelere göre; Kürdistan Bölgesi’nin tüm Irak bütçesinde sadece yüzde 5 pay aldığını ancak bu paranın 2014-2018 yılları arasında ödenmediğini hatırlattarak, “Biz merkezi Irak hükümetinden uzun süredir ödenek almadık” dedi.
Talabani sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ödenek Zikar ve Basra vilayetleri için harcansaydı biz bundan ancak memnuniyet duyardık. Ancak bu para kayıptır. Nereye gittiği yetkililerce açıklanmıyor” dedi.
Talabani sözlerini şöyle sürdürdü: “2020 Ağustos ayında Bağdat ile Erbil hükümetleri arasında bir anlaşma imzalandı. Merkezi hükümet bize petrol gelirleri ve diğer gelirlerden Kürdistan Bölgesi’ne aylık 320 milyar dinar ödeneceğini kararlaştırdı. Bu çerçevede tekniki ve uzman bir ekip Kürdistan Bölgesi sınır kapılarına yerleştirilecekti. Ancak bu anlaşama uzun süremedi. Sadece 2 ay bütçe gönderildi, daha sonra bütçemiz yine kesildi. Acaba bu para nereye harcandı? Acaba Bağdat, Basra veya Selahaddin vilayetleri için mi harcandı? Kimse bilmiyor.”
Başbakan Yardımcısı, “Eğer basra’nın bütçe sorunun bizim payımızın oraya aktarılması ile çözülecek ise o zaman Kürdistan Bölgesi’nin bu bölge üzerinde tasarrufuna izin verilmesi gerekir. Biz Basra Vilayeti yönetimi ile bir uzlaşıya varabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Kürdistan Bölgesi hükümeti, merkezi Irak hükümetinin tüm şartlarını uygulamaya hazırdır” diyen Talabani, “Günlük 250 bin varil petrol gönderimi ya da Kürdistan Bölgesi’nin petrolden elde ettiği gelirin gönderilmesi anayasa çerçevesinde biz hazırız.
Kürdistan Bölgesi petrollerinin Irak’ın resmi petrol şirketi SOMO’ya teslim edilmesine ilişkin ise Başbakan Yardımcısı “Kürdistan Bölgesi’nin tek gelir kaynağı petroldür. Kürdistan Bölgesi’nin çeişitli giderlerini karşılayacak başka bir kaynak bulunmuyor. Eğer bu giderler ödenmez ise borçlar Kürdistan Bölgesi halkına kalır” dedi.
Qubat Talabani, Irak Maliye Bakanlığı’nda Kürdistan Bölgesi’ndeki memur sayısının listesinin bulunduğunu belirterek “683 bin memur olduğu belirtiliyor, ancak memur sayısı 751 binin üzerindedir. Eğer petrollerin tümünü SOMO’ya teslim edersek, Irak Maliye Bakanlığı’nın lisetesinde ismi bulunmayan bu memurların maaşlarını nasıl ödeyeceğiz? Çünkü Irak hükümeti ile Kürdistan Bölgesi’nin çıkardığı memur sayısında fark var. Bu fark 70 bini buluyor” yorumunda bulundu.
“Bölge’nin bütün petrol kaynakları, tek yönetim altında federal hükümete bağlanacak mı?” sorusuna Talabani, “Irak Petrol Bakanı’nın, Kürdistan Bölgesi’nin bütün petrolünün tek yönetim altında federal hükümete bağlanmasıyla ilgili söyledikleri, anayasaya aykırı bir taleptir” yanıtını verdi.
Qubat Talabani, Bağdat ile Erbil hükümetlerinin mali ve petrol konularında yeniden müzakerelere başladığını , “Biz içerisinde Kürt üyelerinin etkili olduğu SOMO şirketinin yönetiminin yenileceğine inanıyoruz. Ancak daha işin başındayız, daha çok yol kat etmek ve karşılıklı güven oluşturmak için iki tarafın özeverili davranması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Talabani, Irak Maliye Bakanlığı’nın Kürdistan Bölgesi petrol gelirleri ile Irak’taki tüm petrol gelirlerinin bir yere bağlanması yönündeki talebinin Anayasaya aykırı olduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı ve Kürdistan Müzakere Heyeti Başkanı Qubat Talabani , Bağdat hükmeti ile Kürdistan Bölgesi arasında dondurulan tüm sorunların çözülmesi çağrısı yaparak, en azından sorunların çözümü için adım adım ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi.
Talabani, seçim öncesi siyasi partilerin duygusal sözler ve sloganlardan uzan, mantıklı çözümler peşinde olmaları gerektiğine vurgu yaptı.