Bu yargılanmalardan Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Kınay’ın “PKK propagandası yaptığı\" gerekçesiyle deliller sunuldu.
Sözkonusu resimlerden bazıları 2015 yılında Van’a bir etkinlikte çekilen Kürdistan bayrağıydı. Yine Kınay’ın Şehit General Sait Çürükkaya’nın cenazesinde çektiği resimlerde aynı şekile Kürdistan bayraklarının bulunması “örgüt propagandası” sayıldı.
Ahmet Kınay, savunmada Kürdistan bayrağınnın askeri ve siyasi bir partinin bayrağı olmadığını, resmî statüsü tanılan bir halkın tarihi bayrağı olduğunu ve bu bayrağın Türkiye’de hükümet tarafından defalarca resmî kurumlarda dalgalandığını ifade ettiklerini açıkladı.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi de gerekçeli kararında, 2005’te halk oylaması ile kabul edilen Irak Anayasası’nda “Kürdistan Bölgesi’nin federal niteliğini kabul ettiğine dikkat çekerek, “IKBY, Irak’ta Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgede yönetimini kurarak Irak devletinin uluslararası hukukça tanınmış siyasal sınırları içinde kalarak ve Irak’tan ayrılarak içsel ‘kendi kaderini tayin hakı’nı kullanmıştı” ifadelerine yer verdi.
Mahkeme ayrıca Kürdistan Bölgesi Yönetiminin meşru bir yapılya sahip olduğunu ve Irak Anayasası tarafından tanındığına dikkat çekerek PKK ve KCK’den farklı tutulması gerektiğine işaret etti.
Bu kapsamda Kınay’ın paylaşımlarının “örgüt propagandası yapmak, cebir, tehdit veya şiddet içeren yöntemleri meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmadığına” karar verildi.
Erzurum Bölge Mahkemesi de kararı onadı
Erzurum Bölge Mahkemesi de Kınay hakkında verilen kararın istinaf başvurusunu onayladı.
Kürdistan bayrağı paylaşımları nedeniyle geçmişte çok sayıda kişinin yargılanıp ceza aldığını vurgulayan Ahmet Kınay “Bu kararla onların beraat edileceği ve gelecekte artık Kürdistan bayrağıyla insanların ihbar edilip cezaevine gönderilmeyeceği için mutluyuz” dedi.
Taşdemir: Karar emsal olabilir
Davanın avukatı Osman Taşdemir de, kararın Türkiye’de bir ilk olup olmadığını bilmediğini ancak çok önemli ve emsal teşkil edebilecek bir karar olduğunu söyledi.
Avukat Taşdemir, “Çünkü bu mahkemenin burada verdiği kararda Kürdistan Bölgesi ile PKK arasındaki farka işaret ediliyor. Yine sayın Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani’den, Güney Kürdistan’ın tarihinden bahsediliyor, Kürdistan Bölgesi yönetiminin meşru bir yapıya sahip olduğu dolayısıyla bu yüzden herhangi bir cezai yaptırıma gerek olmadığı belirtiliyor. Bildiğimiz kadarıyla sırf bu yüzden geçmişte birçok kişi ceza aldı, hapse atıldı” dedi.
Türkiye’de savcıların Kürt halkını temsil eden tüm sembolleri PKK ile bağlantılandırdıklarını ve “Kürt meselesini terörize etmeye çalıştıklarını” ifade eden Taşdemir, “Bu davada olduğu gibi Kürdistan bayrağı veya diğer semboller nedeniyle yine davalar açılabilir. Fakat Türkiye’nin politikaları ve mahkemenin bu kararı da açıkça bize bu sembollerin gösterilmesinin, sosyal medyadan paylaşılmasının suç unsuru teşkil etmediğini göstermektedir. Dolayısıyla karar emsal teşkil edebilir” diye konuştu.
Avukat Osman Taşdemir, “Bu kararın diğerlerinden farkı şu; mahkeme heyeti gerekçesinde, Irak’tkai Kürtlerin bir halk veya ulus olarak kabul edilmesinin 2005 tarihli anaysadan çok ömce İngiliz mandası altındaki Irak’ın 1921 tarihli geçici anayasasında hükme bağlandığı hatırlatılıyor. Yine mevcut Irak Anaysasında Irak’ın bağımsız ve federal bir devlet sistemine sahip olduğu, Kürdistan Bölgesine değinerek buranın 1992’den beri meşru federal bir bölge olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla bu bölgeye ait sembol ve bayrakların kullanılmasının örgüt propagandası olmadığına hükmediliyor” ifadesini kullandı.