YNK'den Türkiye ve PKK'ye eleştiri

YNK Politbüro Sekreteri Mele Bahtiyar, ABD’nin PKK’li üst düzey yöneticiler hakkında aldığı kararı eleştirerek, “Bu karar Türkiye’yi krizlerden kurtarmaz. PKK de silahla Türkiye’ye diz çöktüremez” dedi.
12.11.2018, Pts - 17:22
YNK'den Türkiye ve PKK'ye eleştiri
Haberi Paylaş

Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Politbüro Sekreteri Mele Bahtiyar, partisinin resmi yayın organı Kurdistani Nwe’de yayanlanan makalesinde, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın PKK’li üst düzey yöneticiler Cemil Bayık, Murat Karayılan ve Duran Kalkan hakkında aldığı “başlarına ödül konulması” kararını değerlendirdi.

“Bu dönemde alınan bu karar beklenmedik bir karardı” diyen Mele Bahtiyar, “Fakat bu da büyük güçlerin çıkarlarının bir sonucudur. 1916’daki Sykes Picot anlaşmasından sonra büyük güçlerin çıkarları temelinde dostluk, felsefe, özgürlük ve insanlık gibi prensipleri hiçe sayan politikaları ön plana çıktı” dedi.

ABD’nin “Batının çıkarlarını tehdit eden” IŞİD’e karşı mücadele kapsamında etkin bir rol üstlendiğini ve peşmergeye destek verdiğini dile getiren YNK’li yetkili, yazının devamında şu sözlere yer verdi:

“ABD’nin bölgede demokrasi düşmanlarına ve insan hakları ihlallerine karşı politikası olumlu değerlendirildi. Şu ana kadar Suriye’de Esad hükümetini desteklemediği gibi İran İslam Cumhuriyeti’ne olan karşıtlığını da sürdürdü. Türkiye’ye baskıları azaltmadı ve Irak’taki silahlı mezhepçiliğe karşı tavrı da açıktır.

Başta Rusya olmak üzere, Suriye’nin bölgesel destekçilerinin bu uluslararası kutuplaşmada yer alması ile birlikte ABD Rojava Kurdistan’ını desteklemeye başladı. PKK’nin terör listesinden çıkarılacağı konuşuluyordu. Fakat ABD ile Türkiye arasındaki krizin aşılması için PKK’li üç üst düzey yönetici bu barışa harc edilmeye çalışıldı.

Benim için diğer tüm konulardan önemli olan konu şu; acaba bu karar ABD’nin dünya genelinde izlediği demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerini savunan stratejisi ile bağdaşıyor mu? Eğer hizmet ediyorsa demekki Amerika yerinde bir karar vermiş ama eğer etmiyorsa o zaman yanlış bir karardır.”

Mesajlarının Türkiye ve diğer merkezler tarafından doğru anlaşılmasını ümit ettiğini dile getiren Mele Bahtiyar, PKK’yi de eleştirdiğini hatırlatarak, “Soğuk savaş ardından şunu hep dile getirdim; PKK’nin ideolojisi ve silahlı mücadeleyi esas alan stratejisi yanlıştır, zaman aşımına uğramıştır. Hatta PKK’nin parti sitemini de eleştirdim. Elbette tamamen silahların bırakılmasından yana da değilim. Yol ve yordamına göre barışçıl çözüm, demokratik sivil siyasetten yanayım. HDP 80 milletvekili kazandığında Kandil ve Diyarbakır’a ileterek hükümete katılmalarının iyi olacağını söyledim. Savaşı şehirlere taşımalarını tehlikeli gördüğümü belirttim. Fakat Rojava ve Kuzey’deki Kürt ulusal-demokrasi sorunu bu kampsamında değerlendirilemez” ifadelerine yer verdi.

Mele Bahtiyar bu kapsamda Ankara’ya da şu altı soruyu yöneltti:

“-Türkiye’nin bölgede sorunları az mı?

-Türkiye ekonomisi geriye mi gidiyor ilerliyor mu?

-Türkiye cezaevlerinde diğer gazeteci, siyasetçi ve aktivistlere yer kalmış mı?

-Türkiye Avrupa Birliği’ne neden kabul edilmiyor?

-İşsizliğin artması, şirketlerin konkordato ilan etmesiyle ekonomik kriz derinleşmez mi?

-Eğer profesyonel bir ordu ise Türkiye ordusu neden darbeye teşebbüs etti?”

Pentagon’un saniyede milyonlarca kelimelik bilgi ve istihbarat aldığını dile getiren Mele Bahtiyar, ABD’nin aldığı kararın Rojava’yı da etkileyeceği görüşünü savundu.

“Hayatlarını mücadelelerine adayan üç PKK’li yöneticinin terorist olarak adlandırılması hiç bir şekilde ABD’nin Ortadoğu’daki stratejisine hizmet etmez” diyen Mele Bahtiyar, bu kararın Türkiye’yi de krizlerden kurtaramayacağını ifade etti.

YNK Politbüro Sekreteri yazısında ayrıca, “Demokratik süreçten geri adım atan ve Kürtleri demokratik haklarından mahrum eden Türkiye’nin desteklenmesi çözüm değil. Aynı zamanda PKK de silahlı mücadeledeki ısrarıyla Türkiye’ye diz çöktüremez” diyerek “Çözüm için Kolombiya modeli PKK’nin silahlı yönteminden ve Türkiye’nin bastırma siyasetinden daha uygundur” önerisinde bulundu.

Mele Bahtiyar makalesinin sonunda 12 Ağustos’ta ABD’nin Erbil Başkonsolosu Steven Fagin ile yaptığı görüşmede Fagin’in PKK’yi eleştirdiğini hatırlatarak, cevaben şuları söylediğini belirtti:

“ABD bir rahip için Türkiye’ye ambargo uyguladı fakat 13 bin Kürt siyasetçi hapislerde Türkiye’deki yaklaşık 20 milyon Kürt’ün anadilde eğitim hakkı yok. Neden bunun da demokratik mücadelesini vermiyorsunu?”

Mele Bahtiyar makalesinin başında görüşlerinin ilgili merkezlere ulaşması için yazısının Türkçe ve İngilizceye çevrilmesi istediğini de ifade etti.

Rudaw
Bu haber toplam: 11763 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:28:57