Kürdistan Demokrat Partisi’nin (PDK) resmi internet sayfasına konuşan Dindar Zebari, “Mahmur Kampı’nda 11 binden fazla kişi kalıyor. 2003’ten bu yana bu kamp uluslararası gözetim altında çünkü burası yarı askeri kamp gibi askeri eğitim için kullanılıyor ve bir partinin örgütlenme trafiği burada yaşanıyor. Kamp sivil bir görünümden ziyade askeri bir görünüme sahip” şeklinde konuştu.

Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin 2005’ten bu yana kampın kentsel dönüşümü için çaba gösterdiğini kaydeden Zebari, “Maalesef bir parti Mahmur Kampı’nda yarı askeri ve istihbari çalışmalar yapıyor, sivil halkın normal yaşamını alt üst ediyor. Bu kampın korunması için halen de çabalarımız sürüyor. Uluslararası kuruluşlarla birlikte kampa yardım ulaştırmaya, kampta silah ve patlayıcı bulundurulmamasına çalışıyoruz. Çünkü bu adımlar sivil yaşam üzerinde tehdit oluşturuyor. Kampta askeri faaliyetler yürütülemez. Son tahlile bu durum Kürdistan Bölgesi için sorun oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Zebari, IŞİD ile savaştan sonra doğal bir askeri boyuta büründüğünü belirterek, “Hükümet kampın yönetiminden sorumlu değil çünkü hükümetin idaresi altında değil. 16 Ekim 2017’den sonra kamp Irak askeri yönetiminin idaresi altına girdi ve Musul yönetimi bile durumu kontrol edemedi” dedi.

“Birleşmiş Milletler’e ve Ninova yönetimine kampın askeri bir kampa dönüşüp, komşu ülkelerin saldırılarına gerekçe oluşturmaması için yönetimi üstlenmelerini istedik” diyen Zebari, şöyle devam etti:

“Kürdistan Bölgesi’nde yaklaşık 41 kamp bulunuyor. Mahmur Kampı gibi, askeri ve siyasi amaçlar için kullanılan, çocukların siyasete ve şiddete yönlendirildiği hiçbir kampımız yok. Bu kamptaki kadın ve çocukların büyük çoğunluğu bu amaçla kullanılıyor. Kamp siyasi bir grup olmaya evriliyor ve uluslararası kuruluşlar da bu şartlar altında orada çalışma yürütmez.”

PKK’nin Mahmur Mülteci Kampı’nı askeri amaçlarla kullandığı gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bölgede zaman zaman hava saldırıları düzenleniyor.