Türkiye’nin geçtiğimiz ekim ayında Rojava'ya yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı ile Allouk’taki su tesisini ele geçirdikten sonra bölgedeki Kürtlerden elektrik alma karşılığında su tedarikini sürdürme konusunda bir ön anlaşma yapıldığı belirtildi.
Rojava Özerk Yönetimi'ne bağlı su idaresi yetkililerinden AFP’ye konuşan Suzdar Ahmad, Türkiye’nin giderek daha fazla elektrik talebinde bulunduğunu kaydederken, enerji idaresindeki bir başka yetkili isim olan Aheen Sweid’in su kesintilerinin yeni olmadığı, Türkiye’nin Resulayn’ı ele geçirmesinden bu yana Allouk’tan sağlanacak suyla ilgili sayısız müzakereler yürütüldüğü iddiasında bulundu.
Sweid, Haseke’de 10 gün süren su kesintisine misilleme olarak 13 Ağustos’ta Resulayn’da elektriği kestiklerini belirtti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre de Türkiye, Kürtler üzerinde daha fazla elektrik elde edebilmek amacıyla baskı kurmaya çalışıyor.
Haberde olayın, her iki tarafın Rusya aracılığıyla müzakere edilmesi sonucunda çözüldüğü ve Haseke’ye su verilmeye başlandığı aktarıldı.
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’ndan 6 Ağustos’ta yapılan sosyal medya paylaşımında “Sürekli devam eden bakım ve onarım faaliyetleriyle Haseke bölgesine su verilmeye devam ediliyor” ifadelerini kullanmıştı.
AFP’nin haberinde ayrıca, Yeni Amerikan Güvenlik Merkezi Ortadoğu uzmanlarından Nicholas Heras’ın “Türkiye için Barış Pınarı Harekatı’nda Allouk tesisini ele geçmenin harekatın en kilit hedeflerinden bir olduğu” ve “Türkiye’nin Haseke halkını Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin aleyhine çevirmek için suyu bir baskı noktası olarak kullanmak istediği” yönündeki görüşlerine de yer verildi.
Heras ifadesinde Ankara’nın “yarım milyon insanın süresi olarak susuz bırakacak kabiliyete sahip olduğu”nu kaydetti ve su kesintilerinin elektrik kesintisine göre çok daha etkin bir güç olduğunu vurguladı.
Rojava’da koronavirüs yayılmaya devam ederken su kesintilerinin kaygı yarattığına dikkat çekilirken, bu bölgede vaka sayısının 362’ye can kaybının ise 25’e yükseldiği bildirildi.