Der Spiegel dergisinde yer alan haberde, IŞİD’e karşı kurulan Uluslararası Koalisyon ve Irak Ordusu ve Batı Kürdistan ve Güney Kürdistan’daki Kürt güçlerinin mücadelelerinin analizi yapıldı.
IŞİD’in birçok bölgedeki ilerleyişinin durdurulduğunun anımsatıldığı analizde, Kobane direnişinin IŞİD için hem sembolik hem de askeri bir ‘felaket’ olduğunun altı çizildi.
Haberde Suriye ve Irak’taki çatışmalara ilişkin kısaca şu görüşlere yer verildi:
“Irak ayakta duruyor: Yaz aylarında Irak’ın neredeyse tümüyle düşeceği ve DAİŞ bölgesi, Kürt Bölgesi ve Şii Bölgesi gibi yorumlar yapılıyordu. Ancak, sevilmeyen Başbakan Nuri El Maliki’nin istifası sonrasında, en azından Bağdat ile kuzeydeki Kürtler arasındaki ilişkileri düzeltmeyi başaran daha ‘uzlaşmacı’ bir hükümet kuruldu. ABD istihbaratının eski Anti-Terör Merkezi yöneticisi Matthew Olsen de, ‘Sadece tüm Iraklıları temsil eden ve gerekli politik reformları yapan bir hükümet DAİŞ’e karşı etkili olarak savaşabilir.
KOBANE KÜÇÜK BİR MUCİZE GİBİ
Kobane direniyor: (Kobane) küçük bir mucize gibi. Etrafı çevrilmiş bu küçük şehir cihatçılara karşı başarılı bir direniş sergiliyor. Kürt savaşçılarının dayanma gücü radikaller (DAİŞ) için sadece sembolik değil, aynı zamanda askeri bir felaket niteliğinde. Uluslararası Koalisyon’un koordinatörü John Allen, ‘Kobane’ye yönelik hava saldırılarımızda 600 kadar DAİŞ üyesini öldürdüğümüzden yola çıkıyoruz. DAİŞ Kobane’de kendi kendini kazığa oturttu’ diyordu Kasım ayında.
‘HALİFELİK’ TOPRAK KAYBEDİYOR
Riziko analiz şirketi The Soufan Group ‘Radikaller (DAİŞ) Irak’ta Bağdat’ın kuzeyindeki Diyala ve Selahaddin vilayetlerinin bir bölümünden çıkarıldı’ diye bildiriyor. İşgal edilmiş bölgelerden geri çekilmek DAİŞ için ciddi bir darbe. Nihayetinde DAİŞ lideri Ebubekir El Bağdadi, ‘din devletini’ genişlemesi vaadiyle ilan etmişti, çökmesi için değil.
‘İSLAM DEVLETİ’NE AİT ÇOK BİRŞEY GÖRÜNMÜYOR’
‘Cihatçılar (DAİŞ)’ bir milis gücünden çok fazlası olma hedefiyle ortaya çıkmışlardı. Ancak şimdiye kadar ele geçirdikleri bölgede gerçekten işleyen bir devlet mekanizması kurmayı başaramadılar. Birçok bölgede halk DAİŞ’ten kaçıyor; ‘Allah adına savaştığını’ söyleyenlerin teröründen kaçıyorlar. Bombardımanlar da bu göçü hızlandırdı. Hedef gözetilerek yapılan bombardımanlar sonucu DAİŞ’in petrol gelirleri azalırken, kontrol ettiği bölgelerdeki enerji fiyatları giderek pahalılaştı.”
‘STRATEJİ İLK MEYVELERİNİ VERİYOR’
Haber analizde ayrıca, Soufan Group adlı analiz şirketinin şu tespitine de yer verildi: “DAİŞ’i hava saldırılarıyla sınırlayarak, aynı anda karada muhalif güç oluşturma planı ilk meyvelerini vermiş gibi görünüyor.”
Haberde, Uluslararası Koalisyon’un koordinatörü John Allen’in “DAİŞ için mevcut eğilim kötüye doğru. Bizler şu anda DAİŞ’in yenilebilir olduğunu öğreniyoruz ve buna devam edeceğiz” şeklindeki sözlerinin altı çizildi. Sadece ABD’nin DAİŞ’e karşı savaşta günlük 8,1 milyon dolar harcama yaptığı belirtilen haberde, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin ‘hava saldırılarında sivillerin vurulma payı yüzde 6’ tespitine de değinildi.
Der Spiegel’deki haber analizde, Irak’ta ordu birlikleri ve peşmergelerin karadan yürüttüğü karşı saldırılara dikkat çekilirken, Suriye’de yeterli oranda askeri partner bulunmadığı da hatırlatıldı. ANF