Rusya ve Türkiye’nin 10 maddelik mutabakat anlaşması sonrası Tel Abyad ve Rasulayn arasında 30 km derinliğe kadar YPG’nin çekilmesi öngörülüyor.
Washington’da bulunan Suriye Demokratik Konseyi temsilcisi Sinam Mohamad, NPR's David Greene'e konuştu ve ABD birliklerinin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesinin ardından Kürtlerin durumu hakkında açıklamalar yaptı.
“Bildiğiniz üzere IŞİD’le mücadele kapsamında ABD ve uluslararası koalisyonla bir müttefikliğimiz var” diyen Mohamad, “IŞİD’le savaşta kadınıyla erkeğiyle 11 bin insanımız bedel ödedi. Trump’ın ABD askerlerini bölgeden çekme kararı sonrası burayı Türklere bırakarak bizim insanlarımıza saldırmasına ve cihatçı çetelerle işgaline yol açtı” ifadesini kullanıyor.
Rusya’yla yapılan anlaşmaya değinen Mohamad, Türkiye’ye güvenmediklerini kaydederek, “Suriye sınırında bizim insanların güvenliğini kimin garanti edeceğine de güvenmiyoruz. Eğer güçlerimiz çekilecekse bizim insanlarımızın güvenliğini sağlama konusunu kim garanti edecek” diyor.
Türkiye’nin operasyonu sonrası 400 bin insanın yerlerinden edildiğine dikkat çeken Sinam Mohamad, “Eğer Rusya, Türkiye’nin işgaline karşı koyacaklarını ve bölgedeki insanların yaşamlarını garanti edebilirse sorun yok ama şu ana kadar bu konu tam anlamıyla netleşmiş değil” diye konuşuyor ve ekliyor:
“Rusya ve Türkiye arasındaki anlaşmada mekanizmanın nasıl işleyeceğini görmek için bekleyeceğiz.”
Türkiye, Soçi'de Rusya ile 10 maddelik Suriye mutabakatını açıklarken, Tel Abyad ile Rasulayn arasında, 120 kilometrelik alanda, 32 kilometre derinliğinde oluşturulacak olan güvenli bölgenin uygulanmasına devam kararı alındı.
Erdoğan, “23 Ekim, 12.00’den başlayarak 150 saatte YPG sınırdan çekilecek. 10 km derinlikte Kamışlo hariç Rus-Türkiye devriyesi başlayacak” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Putin ise, “Suriye'de kalıcı barış ancak toprak bütünlüğüne saygı duymakla sağlanabilir. Suriye hükümetiyle Kürtler arasında geniş bir diyalog başlatılmalı. Kürtlerin hakkı ancak böyle sağlanabilir” diye konuştu.