DSG'den Şam'la müzakerelere ilişkin açıklama: Bu konudaki tavrımız net

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Sözcüsü Redur Halil, yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) salgınına karşı tedbirli olduklarını söyledi. Halil, dünyanın salgınla meşgul olduğu bir dönemde IŞİD’in tekrardan toparlanmaya çalıştığına dikkat çekti. ABD ve Rusya ile koordinasyon halinde olduklarını belirten DSG Sözcüsü, Suriye hükümeti ile olan ilişkilerin de askeri konular çerçevesinde sınırlı kaldığını vurguladı. Halil, DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin inisiyatifi ile Rojava’daki Kürt taraflar arasında başlayan diyaloğun da güçlü bir şekilde devam ettiğini söyledi.
22.04.2020, Çar - 16:39
DSG'den Şam'la müzakerelere ilişkin açıklama: Bu konudaki tavrımız net
Haberi Paylaş

DSG Dış İlişkiler Sözcüsü Redur Halil'in Rudaw'da yer alan yazılı açıklamaları şöyle:

Demokratik Suriye Güçleri, koronavirüsü salgınına karşı ne tür tedbirler aldı?

DSG olarak, yeni tip koronavirüsü (Covid-19) salgınından korunmak amacıyla belli bazı tedbirler aldık. Önemli olmayan askeri hareketliliğin kısıtlandırılması, askeri konvoyların üs bölgelerinde tutulması, üs ve karargahların dezenfekte edilmesi ve tüm savaşçıların testten geçirilmesi gibi belli başlı tedbirlerdi bunlar. Ayrıca, iç güvenlik güçleri ile birlikte Özerk Yönetimin aldığı sokağa çıkma yasağını denetliyoruz. Kürdistan Bölgesi’nden gönderilen labaratuar ve sağlık ekibi, şüpheli vakaların test sonuçlarının daha çabuk alınması konusunda Rojava’nın yükünü hafifletti. Biz tekrar bu zor dönemde yapılan yardım nedeniyle teşekkür ediyoruz.

IŞİD son zamanlarda saldırılarını yeniden yoğunlaştırdı. Örgüt bunun için nasıl bir plan uyguluyor? Bağdadi’nin öldürülmesinin ardından IŞİD’in tekrar güçlü bir dönüş yapması muhtemel midir?

IŞİD terör örgütü tehdit unsuru olmaya devam ediyor. Özellikle de Suriye’nin güneyindeki çöllük bölgelerde, Deyrezor’un doğusunda, Irak-Suriye sınırları arasındaki coğrafik nedenlerle denetlenmesi zor olan bölgelerde. IŞİD, dünyanın koronavirüsü ile meşgul olduğu bu ortamdan yararlanmak, ABD güçlerinin Irak’ta, özellikle Anbar’da çekilmesinden sonra oluşan boşluğu kullanmak istiyor. IŞİD’e karşı mücadele bizim temel görevimiz ve biz uluslararası koalisyonla doğrudan koordine halinde, terör örgütünün hareketlerini, uyuyan hücrelerini sürekli tespit etmeye çalışıyoruz. Gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı taktirde IŞİD’in yeniden yayılma istemesi ve belli bazı coğrafik bölgeleri kontrol etmesi olasıdır.

Rusya’nın Kamışlo’ya güç yığdığı, özellikle de havalimanı ve kentin batısındaki girişine yerleştiği söyleniyor. Bununla ne amaçlanıyor?

Rusya Kamışlo’ya ek bir güç getirmiş değil. Kamışlo’ya gelen Rus askeri polisi güçleri, görev değişimi çerçevesinde gelmiştir ki bu da normaldir. Rusya’nın karadaki tüm askeri sevk ve hareket işlemleri tamamen bizimle koordinasyon doğrultusunda gerçekleşiyor.

Rusya ile ilişkileriniz ne aşamada? Son dönemde Rusların yerel bir güç oluşturmaya çalıştığı ancak başarılı olamadığı belirtiliyor. Nedir işin aslı?

Rus güçlerin yerel bir güç oluşturma gibi bir planı hiç olmadı. Belirttiğim gibi, sahada Rus güçleri ile güçlerimiz arasında temas ve koordinasyon sürüyor. İki askeri güç arasındaki ilişkiler koordine gerektiriyor.

ABD askeri açıdan sadece Rojava’daki petrol kuyularının güvenliği ile ilgileniyor. DSG’nin kazanımlarını koruma konusunda herhangi bir garanti vermişler mi? Yada, ABD’nin Rojava hakkındaki planında herhangi bir değişim sözkonusu mudur?

DSG ve ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, IŞİD’le mücadeleye, terör tehdidinin yeniden canlanmasını önleme konusuna vurgu yapıyor. Bu kapsamda, güvenlik ve istihbari işbirliği ile sürdürülen askeri operasyonlar sorunsuz ilerliyor.

DSG ile Şam ilişkilerinde çelişki noktası ne? DSG, Suriye ordusuna katılmaya hazır mı?

DSG ile Suriye hükümeti arasındaki ilişki, askeri konularla sınırlı, müzakere ilişkisi değil. İlişki siyasilerin işi fakat başından beri bu konudaki tavrımız nettir. Rojava Özerk Yönetimi tanınmalı, DSG de özerk yapısını koruyacak şekilde bölgede kalmalı.

Türkiye ile Rusya, İdlib ve M4-M5 karayollarının durumu hakkında bir anlaşmaya vardı. Bazı kaynaklar Til Rıfat’ın da bu anlaşmaya dahil edildiğini öne sürüyor. Sizin böyle bir anlaşmadan haberiniz var mı, öyle olsa tavrınız ne olur?

İdlib’de, sahada Rusya ve Türkiye arasındaki durum karışık. Geçmişte de bu iki taraf birçok anlaşma yaptı ancak hiçbiri kalıcı çözüm üretemedi. Bizim açımızdan M4 yolunun Til Temir ile Kobani arasındaki kısmının ulaşıma açılması çok önemlidir. Türkiye’nin desteklediği gruplar bu yoldan uzak durmalı ki siviller sağ salim bu yolu kullanabilsin.

DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Rojava’daki siyasi tarafların bir araya gelebilmesi için bir inisiyatif başlatmıştı. TEV-DEM ile ENKS arasındaki görüşmeler neden şu ana kadar da başlamadı?

General Mazlum Kobani’nin Suriye’deki Kürt tarafları uzlaştırmak için başlattığı inisiyatif ile gerçekleşen görüşmeler güçlü bir şekilde devam ediyor. DSG bu inisiyatifin başarısı için ne gerekiyorsa yapacaktır. Taraflar daha ılımlı olabilmeli, halkın genel çıkarlarını hizbi çıkarların üstünde turmalı. Çünkü Rojava’da Kürt halkının beklentisi bu yönde.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) içerisinde iç çelişkiler yaşandığı iddia ediliyor. Nedir bu iddiaların aslı, çözüm için ne yapılıyor?

Ben PYD yöneticisi değilim. Ayrıca iç çelişki yaşandığına dair bir duyum yada bilgi almadım. Fakat siyasi meselelerde ve siyaset içerisinde çelişki olması, farklı görüşlerin olması demokrasinin bir yansımasıdır diye düşünüyorum.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 13785 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:51:19