PYD kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Batı Kürdistan'ın Efrin kentinin Türkiye tarafından alınmasının ardından, elinde tuttuğu diğer kentler için kaygılanan YPG ve DSG, Suriye yönetimiyle ilişkilerini geliştirme kararı aldı. Efrin operasyonu başlamadan önce Suriye ordusu Afrin kentinin yönetimini istemişti ancak YPG kabul etmemişti ve ardından Türkiye ÖSO ile birlikte kente operasyon yapıp kenti almıştı.
Geçen ay Suriye ordusu ile Kamışlo kentinde üç kez görüşen DSG ve DSM yetkilileri, bu ay içinde de Menbic ve Tabka'da dört kez önemli görüşmeler yaptı. Görüşmeler sonrasında Suriye Devletine bağlı memurlar ve mühendisler DSG'nin elindeki Tabka barajında çalışmaya başladı. Suriye Devletine bağlı memur ve mühendislerin DSG'nin elindeki yerlere yerleşmesiyle, bölgelerin Suriye ordusu tarafından güvence altında olduğu mesajı verilmek isteniyor.
DSG'nin elindeki yerler için asayiş görevini üstlenen Rojava Asayişi, 4 Temmuz'da Tabka'da gerçekleştirilen konferansta ismini ve logosunu değşitirerek, 'İç Güvenlik Güçleri' adını kullanacaklarını duyurdu. DSM'nin geçen hafta Tabka kentinde düzenlediği kongrede ise Suriye ordusunun elindeki Şam, Lazkiye ve diğer kentlerde ofis açma kararı alındı.
'Açmamız En Doğal Hakkımızdır'
DSM Yöneticisi Gelo İsa, Önümüzdeki günlerde Suriye'nin başkenti Şam, Lazkiye, Humus ve Hama'da temsilcilik açacaklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu yerlerde temsilciliklerin açılması DSM kongresinde karara bağlandı. Açmamız en doğal hakkımızdır. Rejim (Suriye Devleti) de bizim bölgemizde, Kamışlo ve Haseke'de vardır. Bizim de rejim bölgesinde ofislerimizi açmamız hakkımızdır. Suriye'nin normalleşmesini ve sorunların çözüme kavuşmasını istiyoruz. DSM'de Suriye'nin her bölgesinden insanlar vardır. DSM'nin içindeki insanlar da Şam, Humus ve Lazkiye bölgesinde temsilciliğin açılmasını istiyorlar."
'Müzakere Yok, Halka Hizmet İçin Görüsüyoruz'
Suriye devletine bağlı mühendis ve memurların Tabka barajına gelerek çalışmaya başladığını doğrulayan İsa, şöyle devam etti:
"Tabka barajı Suriye'nin her bölgesine elektrik veriyor. Onun için herkes bu baraja sahip çıkmalı. Zaman zaman barajda arızalar yaşanıyor ve bu arızaların giderilmesi için gerekli malzemeler sadece rejim kuvvetlerinde bulunuyor. Tabka'daki barajdan rejime de elektrik gidiyor, bu yüzden rejimin de sahip çıkması gerekiyor. Rakka'da IŞİD halkın tapularını imha etmişti. Hangi yerin evin kime ait olduğu konusunda kargaşa yaşanıyor. Rejimde tapuların yedeği vardı. Bu konuda da rejimden yardım bekliyoruz. Rejim ile bir müzakere yok ancak halka hizmet için görüşmeler yapıyoruz."
DSM Yürütme Konseyi Başkanı İlham Ehmed ise rejimin elindeki yerlerde ilişkiler geliştirmek için bir çaba içinde olduklarını söyledi. ABD destekli DSG, Suriye topraklarının yaklaşık dörtte birini kontrolü altında bulunduruyor. DSG'nin hakimiyeti altında bulunan topraklar, Suriye ordusunun kontrol etmediği en geniş bölge olma özelliğini taşıyor.
Batı Kürdistan'daki Haseke ve Kamışlo kentinde hem Suriye ordusuna bağlı askerler, hem de DSG'ye bağlı güçler bulunuyor. Kamışlo kentindeki 3 mahallede Suriye ordusuna bağlı askerler ile devlet kurumları bulunuyor. Halka hizmet için ise Kamışlo'da Ordunun kontrolündeki askeri havaalanı da halka açık bulunuyor. Halep kentinde ise Eşrefiye ve Şeyhmaksut Mahallesi YPG'nin kontrolünde bulunurken, YPG, Mart ayında Halep'te 6 mahalleyi Suriye ordusuna bırakmıştı.
