ABD Başkanı Trump’ın Danışmanı John Bolton’la Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesinin son anda iptal edilmesi iki ülke arasındaki gergin ilişkilerin diplomatik yansıması olarak yorumlanırken Suriye’de nasıl bir adımın atılacağı ise merak konusu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, "Kürtleri korumaya yönelik anlaşma yapılmadan ABD, Suriye'den asker çekmeyecek" dedi.
ABD'nin Suriye'den çekilme kararının ardından PYD'den bir heyet Moskova'ya, bir heyet de Şam'a giderek Türkiye'nin olası bir operasyonuna karşı sınırların korunmasını talep etti. Görüşmelerde PYD, rejim ordusunun YPG'nin kontrolü altındaki bölgeye gelerek Türkiye ile arasındaki sınırları korumasını talep etti.
By gelişmelerin ardından Suriye kanalından ilk kez Kürtlerle ilgili açıklama yapıldı. Suriye Dışişleri Bakanlığı, YPG ile diyalog kurmaya başladıklarını duyurdu.
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat, “Kürt gruplarla diyalogdan başka alternatif yoktur” açıklamasında bulundu.
Mikdat, ‘Suriye hükümetinin olası Türk müdahalesine karşı Kürt gruplarla temasları yeniden etkinleştirdiklerini, yabancı güçlerin ülkeyi terk edeceğinden emin olduğunu’ ekledi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu söz konusu sürece dair önemli açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, “Türk Dış Politikasındaki Son Gelişmeler” hakkında TBMM Dışişleri Komisyonu’nu bilgilendirdi.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Görüyoruz ki ABD’nin bu kararından ABD’yi vazgeçirmek için çaba sarfeden ülkeler de var. ABD içinde farklı sesler var. Tüm bunları konsolide etmeye çalışıyoruz. Muhataplarımızla bu konuları enine boyuna değerlendiriyoruz. Son günlerde, ABD’nin mazeret olarak, özellikle ‘Kürtleri öldürmeyin’ gibi söylemlerini de şiddetle reddettiğimizi zaten defaatle söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız da dün (önceki gün) grup konuşmasında gayet açık net bir şekilde vurguladı. Burada, çekilmekte ABD’nin bazı zorlukları olduğunu görüyoruz. Bir terör örgütüyle bu kadar iç içe olduktan sonra, bu kadar angaje olduktan sonra terör örgütünden ayrılmak o kadar da kolay olmuyor. ABD’nin karşı karşıya kaldığı zorluklardan bir tanesi bu. Ama kendi içinde farklı kurumlardan farklı seslerin geldiğini de görüyoruz.”
