Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, maskeli silahlı kişiler gündüz vakti NRC’nin Hol Kampı beşinci bölgedeki ofisine saldırdı ve darp ettikleri çalışanları ölümle tehdit etti. Bunun üzerine NRC ve uluslararası yardım kuruluşları Hol Kampı’ndaki çalışmalarını askıya aldı.
Adının anılmasını istemeyen güvenlik kaynağı, kimliği belirsiz silahlı kişilerin ofisteki bilgisayarları gasp ettiklerini ve çalışanlara fiziksel şiddet uyguladıklarını aktardı. Bunun üzerine çalışanlar ofisi terk ederek güvenlik sağlanana kadar çalışmayı reddetti.
Suriye Demokratik Güçleri’ne bağlı İç Güvenlik Güçleri kamp içinde soruşturma başlattı ve şüpheli olarak değerlendirdiği 23 kişiyi gözaltına aldı. Güvenlik kaynağı gözaltına alınan kişilerin daha önce terör örgütü IŞİD hücreleri ile iletişim kurmakla suçlandığını ve kamp içinde terör eylemleri planladıklarından şüphelenildiğini bildirdi.
Ayrıca, ‘Muhacirler bölümünde’ olan 8 Özbekistan uyruklu kadının da başka bir gerekçe ile gözaltına alındığı öğrenildi. Nisan ayında kamp içindeki şiddet olaylarında biri kadın altı kişi hayatını kaybetmişti.
Hol Kampı’nda çoğu kadın yaklaşık 60 bin kişi yaşıyor. Kampta yaşayanların büyük çoğunluğu Suriye ve Irak uyruklu. Ayrıca 50 farklı ülkeden gelen IŞİD örgütü mensuplarının eşleri ve çocuklarının sayısının da 12 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
SDG’ye bağlı İç Güvenlik Güçleri ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun desteğiyle geçtiğimiz aylarda düzenlediği operasyonlarda, adam öldürme ve insan kaçakçılığı suçlarına buluştuğu tespit edilen yüzlerce IŞİD mensubunu tutukladı.
Avrupa Birliği, Belçika’nın başkenti Brüksel'de Suriye Halkına Destek için 6. Konferansı düzenledi. ‘Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi Konferansı’ başlıklı 6'ncı Brüksel Konferansı'na katılan, Rojava'daki Suriyeli ve Kürt örgütlerinin temsilcileri, Suriye halkının hala güvenlik kaygısı yaşadığını ve her an katledilme ve yerlerinden edilme korkusu içinde olduklarını vurguladı.
Bölgedeki 125 kuruluş ve derneğin temsilcileri tarafından yapılan ortak açıklamada, Avrupa Birliği bağışçılarından gerçekleştirilmesi için çalışma yapmaları için taleplerde bulunuldu; zorla yerinden edilme ve demografik değişimin önüne geçilmesi, yerinden edilenlerin geri dönüşünün sağlanması ve zararlarının tazmin edilmesi. Gıda güvenliğinin sağlanması, ki özerk bölgelerdeki tarım ve hayvansal üretimde kurak geçen mevsim dolayısıyla ciddi bir gerileme gözlemleniyor.
Bölgedeki buğday stoklarının üç ay daha yeterli olabileceği tahmin ediliyor. Bölgeye küçük ve orta ölçekli tarım projelerinde yatırım yapılması. Özerk Bölgedeki mülteci kampları sorunun çözülmesi. Raporlar, Fırat’ın Doğusunda Suriye’nin farklı yerlerinden gelen bir milyona yakın sığınmacının yaşadığını ve en temel ihtiyaçlarının dahi çoğu zaman karşılanamadığını gösteriyor.