İdlib kenti çevresinde sivil hedeflere yönelik hava ve kara operasyonlarını inceleyen HRW bir rapor yayınladı.
"İdlib’de Hayatı Hedef Almak" başlıklı 167 sayfalık raporda, Nisan 2019 ile Mart 2020 tarihleri arasında kentte incelenen 46 bombalı saldırı, yüzlerce fotoğraf, uydu görüntüsü ve ayrıca uçuş kayıtlarına yer verildi.
HRW belgelerine göre, İdlib kent merkezi ile Ariha, Cisir el-Şuğur ve Maarat al-Numan’da 12 sağlık merkezi ve 10 okula zarar verdi. Saldırılar ayrıca en az 5 Pazar yeri, 4 sivil kampı, 4 yerleşim bölgesi, 2 ticari alan ve bir hapishane ile, kilise, stadyum ve sivil toplum örgütü ofisine zarar verdi.
Saldırıların "açıkça savaş suçu olduğu, insanlığa karşı suç anlamına geldiği" belirtildi.
Saldırıların "yasadışı" olduğu, yüzlerce sivilin ölümüne ve 1 milyon 400 bin insanın yerinden olmasına neden olduğu belirtildi.
Rapor’da İdlib sakinlerinden Ayman Esad’ın, hava saldırılarının etkisi hakkındaki şu sözlerine yer verildi:
“Korkuyoruz. İş yerimde kendimi güvende hissetmiyorum ve aynı zamanda ailem, özellikle her gün okula giden iki çocuğum için sürekli endişeliyim. Okullar, marketler, evler, hastaneler, her şey bir hedeftir. İdlib'de yaşamı hedefliyorlar. "
Örgütün Genel Direktörü Kenneth Roth Reuters TV'ye yaptığı açıklamada "Hastaneleri, okulları, çarşıları, yerleşim yerlerini vuruyorlar. Yanlışlıkla ya da güya teröristleri hedef almak isterken de değil, kasten" diye konuştu.
Roth 11 ay süren askeri operasyonun "Rus ve Suriye silahlı kuvvetlerinin bölgeyi geri alabilmesi için sivilleri bölgeden çıkarmak ve hayatlarını yaşanmaz hale getirmek" hedefiyle yapıldığını belirtti.
Moskova ve Şam bölgede sivilleri ayrım gözetmeden bombaladıkları iddiasını reddediyor.
HRW aralarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın da olduğu 10 üst düzey Rus ve Suriyeli yetkilinin isimlerini yayınlayarak bu isimlerin saldırılardan sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.
Türkiye'ye çağrı
HRW, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un , Türkiye, Rusya ve Suriye'nin ateşkesi kabul etmelerinde kilit rol oynadığına dikkat çekti.
Raporda Türkiye'ye de çağrı yapıldı. Türkiye'den Suriye'deki şiddetten ve operasyon bölgesinden kaçan sivillere sığınma sağlaması istendi.
Ankara'dan ayrıca Rojava’da dahil olduğu askeri operasyonlarda sivilleri ve sivil hedefleri koruması talep edildi.
Birleşmiş Milletler kurumlarının Rojava’da gıda, yakıt, ilaç ve tıbbi malzeme temininde bulunması için Türkiye'den güvence sağlamaya devam etmesi istendi.
Ayrıca Rusya’nın vetosu nedeniyle insani yardımların Suriye hükümetinin kontrolü dışındaki üç sınır kapısından aktarılamadığı kaydedildi.
