Rojava Özerk Yönetimi Qamışlo kentinde bir çalıştay düzenledi. Demokratik Birlik Partisi’nce (PYD) düzenlenen çalıştayda Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı İlham Ahmed, "Suriye'de Kürt sorununun çözüm perspektifi" başlıklı ikinci oturumda bir konuşma yaptı.
Suriye ve Rojava’daki değişimlere dair konuşan Ahmed, "Suriye krizinin başlangıcından bugüne kadar geçen yaklaşık 13 yılda, Kuzey ve Doğu Suriye’de(Rojava) Kürt sorununun çözümünde önemli bir boyuta ulaşıldı. Suriye ve Rojava'da bir mücadele süreci yaşanıyor. 2011 yılından bu yana ise başka bir aşamaya girildi. Devrimden önce Suriye'de Kürt partileri üzerinden yürütülen mücadele onun düzeyinde örgütleniyordu. 2011 yılından bu yana farklı bir şekil aldı. Suriye'de hakların, kültürlerin, halklar arasındaki ilişkilerin kazanılması süreci yeni bir süreci başlattı” dedi.
“2011'den öncesine dönmemiz mümkün değil”
ANHA'nın aktardığına göre, “Bazı gruplar, partiler veya bireyler bu başarıya karşı çalışıyor. Özellikle Kürt dilini hedef alıyorlar. İlme karşı çıkıyorlar, bir kısmı da o ilmin içinde değil. Örneğin; Kürtçe dil okullarımızda okuyan çocukları rejim okullarına kabul etmiyor. Bu yanlıştır, geleceğe inanç eksikliğidir. Okullarımızda eğitim gören on binlerce çocuk var” ifadelerini kullanan Ahmed, şunları dile getirdi:
“2011'den öncesine dönmemiz mümkün değil. Bir milyona yakın öğrenci var.
Bu bilinçsizlik ve gelişmemiş mücadele temelde bir toplumun haklarını ihlal etmek istemektedir. Bütün Kürtlerin özlemi bir gün çocuklarını kendi anadillerinde okula göndermekti.
Bugün burada o özlem giderildi. Ancak bu karşıt politikalar Kürt halkının mücadelesini zayıflatmaktadır. Toplumumuz buna izin vermemeli. Bu, devrimin en önemli ve temel başarısıdır.”
“Şam yönetimi ya bizi kabul edecek ya da yeni bir duvarla karşı karşıya kalacak”
"Suriye sorununun çözümü, Kürt sorununun çözümüne dayalı olacaktır” yorumunu yapan Ahmed, şunları kaydetti:
"Kürt dil hakkının Suriye Anayasasına dahil edilmesi gerekiyor. Temel hakkımız yerine getirilmelidir. Kendi kendini örgütleme hakkı tesis edilmelidir.
Artık rejimin değişmesi gerekiyor. Merkezi olmayan bir özyönetim sistemi kabul edilmeli ve devlet merkezileşmemelidir.
Ya bizi kabul edecek ya da rejim yeni bir duvarla karşı karşıya kalacak.
Kürt sorununun çözümü için birçok toplantı yapıldı. Rejim 2 saat bile Kürtçe eğitim vermekten kaçınıyor, yani Kürt dili hakkını tamamen reddediyor. Bir Kürt partisine izin vermiyorlar.”
“Toplum ısrarcı olursa, bir hafta içinde tarafları masaya getirir”
Rojava’daki siyasi taraflar arasındaki diyalog çabalarına yönelik değerlendirme yapan Ahmed, “Kürt veya ulusal ittifak deniyor, eğer partiler arasında anlaşma yoksa ulusal ittifak da yok demektir. Üst düzeydeki fikir birliği önemlidir. Aslında toplum bu konuda bir rol oynayabilir. Toplum bu konuda ısrarcı olursa, iradesi varsa inanın bir hafta içinde tarafları masaya getirir. Şu ana kadar toplum bir rol oynamadı. Toplum ya geleceksiniz ya da hepinizi kabul etmiyoruz, demeli. Toplumumuzun konseptleri, projeleri olmalı” şeklinde konuştu.