15 Eylül’den bu yana Kobanê’nin ağır bir saldırı altında olduğunu söyleyen Müslim, onlarca tank, yüzlerce zırhlı araç ve binlerce militanıyla Kobanê’ye saldıran IŞİD’in Kobanê’de ortaya çıkan ortak yaşam fikrini, eşitlik ve kardeşlik temelinde kurulan yaşamı hedef aldığını ancak başarılı olamadığını söyledi. IŞİD’in 29 Kasım’da ise Türkiye topraklarından Kobanê’ye girmeye çalıştığını belirten Müslim, “Bu büyük bir tehlike. Biz bugün yerel bir terörist grupla değil, global bir terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Birçok devlet de DAİŞ’e karşı mücadele etme kararı almış. Koalisyon güçleri de hava bombardımanları gerçekleştiriyor. Karada ise YPG kendi topraklarını savunuyor. Ama bir aracın Türkiye’den gelerek saldırı düzenlemesi ve onlarca silahlı kişinin Türkiye topraklarına, buğday deposuna yerleşerek, Kobanê’ye saldırması büyük bir tehdittir” dedi.
BU SALDIRI AYDINLATILMALI
Türkiye devleti yetkililerinden inceleme başlatmalarını istediklerini söyleyen Müslim, “Bunun aydınlatılması gerekir. Sorumlu kim? Türkiye topraklarında kendisini patlatan canlı bombaların cenazeleri şimdi de Türkiye topraklarında. Türk hükümeti yetkililerinin ve Türk parlamentosunun Kobanê Kantonu’na yapılan bu saldırının üzerinde durması, inceleme başlatması ve kamuoyuna açıklaması gerekir” şeklinde konuştu.
IŞİD’E DESTEK VERENLER YARGILANMALI
“Bizim Ortadoğu tasavvurumuz, bölgenin bütün halklarının ve farklılıklarının barış içinde ortak bir yaşam sürmesidir” diyen Muslim, “Türkiye’nin topraklarını kullanarak Kobanê’ye geçen ve saldıran DAİŞ’in Avrupa, Mısır ve Tunus gibi ülkelerden gelen elemanlarına destek veren kişilerin yargılanmaları gerek” diyen Müslim, “Hesap sorulmalı onlardan. Bundan kısa bir süre önce Türk Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, DAİŞ’in kendilerinin de düşmanı olduğunu söyledi. Biz bir buçuk yıldır DAİŞ’e karşı savaşıyoruz. Bu ağır şartlarda bir ortaklaşma olması gerekir. Eğer ‘DAİŞ benim de düşmanımdır’ deyip buna kaşı herhangi bir tavır almıyorsan bu soru işaretlerini barındırır. O zaman herkes, o kadar kameranın, zırhlı aracın ve radarın önünden DAİŞ’in önünde nasıl Türkiye toprakları üzerinde Kobanê’ye saldırdığını sorar. Türk hükümetinin tavrı net olmalı. Buna ‘iftiradır’ demeleri yetmiyor. Ortada görüntüler, fotoğraflar, şahitler ve içerideki cenazeler var. DAİŞ oraya uçaklarla ya da Mürşitpınar kapısından gelebilir. Onun dışında başka bir yol yok. Onun için de bu işi yapanlardan hesap sorulmalı” şeklinde konuştu.
‘İNCELEME KOMİTESİ OLUŞTURULMALI’
“Bizler üç cephede savaşıyoruz. Son olarak da tek bağlantımız olan kuzey tarafından böyle bir saldırı olması dikkat çekiyor” diyen Müslim, “Bizlerin yanı sıra Türkiye’de bulunan insan hakları kuruluşlarının, siyasi partilerin, bağımsız şahsiyetlerin ve milletvekillerinin içinde bulunduğu bir inceleme komitesi oluşturulmalı. Kim suçlu, kim sorumlu ortaya çıkarılmalı ve hesap sorulmalı o kişilerden” şeklinde konuştu.
KOBANÊ’DE TEHDİT SÜRÜYOR
Kobanê\'de şu anda binlerce sivilin bulunduğunu belirten Müslim, insani yardım koridoru talebini de tekrarladı. “Günlük olarak eleman, silah ve tank desteği alan DAİŞ’e karşı mücadele etmemiz için buna ihtiyaç var” diyen Enwer Müslim, “Bir koridor açılması için herkesin demokratik baskıyı artırması gerekiyor. Kobanê üzerindeki tehdit devam ediyor. Burada bu kadar sivili ve insanlığı savunanlara destek verilmesi gerek. Bu teröre karşı duran gençlerimize silah desteği de verilmeli. Bugüne kadar sadece bir defa Federe Kürdistan’dan koalisyon uçakları aracılığıyla destek alabildik. Ondan sonra herhangi bir destek almadık. DAİŞ’i Kobanê’den ve talan ettikleri 400’e yakın köyden çıkarmak için böyle bir desteğe ihtiyacımız var” dedi. Müslim şu ana kadar Kobanê’ye destek verenlerin de bu desteği sürdürmesini isteyerek, “Artık Kobanê direnişin sembolüdür. Bu direnişte DAİŞ’e karşı olan herkesin payı var” dedi.
“Bizim yüzlerce köyümüz talan edildi. İnsanlarımız katledildi. Yine DAİŞ’in sivillere yönelik gerçekleştirdiği kafa kesmeler, herkese düşman olduğunu defalarca gösterdi. DAİŞ sadece Kürt halkının değil, bütün halkların ve inançların düşmanıdır. Öldürmekten ve katletmekten başka bir kültürleri yok. Bunun için de Türkiye’nin tutumunu gözden geçirmesi gerek. Ortadoğu’nun barışı ve huzuru için birlikte hareket edelim, diyoruz. Yoksa DAİŞ gittikçe büyür. Bugün Kobanê’de ise yarın Türkiye’de olur” dedi.
