Mazlum Kobani: Erdoğan’ın tehditlerini ciddiye alıyoruz

DSG Genel Komutanı Mazlum Kobani, “Uzun bir süredir bu savaşa ve öz savunma için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Serekani ve Gire Spi’de yaşananlardan sonra biz direnişe hazırlanıyoruz, öncekinden daha güçlüyüz. Halk bizimle birlikte direnecek. Sert, zor bir savaş olacak. dedi
03.06.2022, Cum - 21:17
Mazlum Kobani: Erdoğan’ın tehditlerini ciddiye alıyoruz
Haberi Paylaş

Suriye Demokratik Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani, Ronahi TV’ye verdiği röportajda Türkiye’nin Rojava\'ya yönelik askeri operasyon açıklamalarını ve bölgedeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Haziran’da yaptığı konuşmada, Menbiç ve Til Rıfat’ı hedefleyeceklerini açıklayarak “Güney sınırlarımızı korumada 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhaya geçiyoruz. Til Rıfat ve Menbiç’i teröristlerden temizliyoruz” demişti.

\'Erdoğan’ın tehditlerini ciddiye alıyoruz\'

Erdoğan’ın bu sözlerini ciddiye aldıklarını belirten Kobani, “Erdoğan’ın tehditlerini ciddiye alıyoruz. Sadece şu an değil, önceki seferlerde de ciddiye almıştık. Son iki yıldır Erdoğan iç siyasette yaşadığı siyasi çıkmazlara karşı bölgeye saldırarak faydalanmak istiyor. Tehditlerinde gayet ciddiler. Eğer tarafları ikna ederlerse ve saldırıların alt yapısını bulurlarsa saldırırlar. DSG olarak uzun bir süredir bu savaş ve öz savunma için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Serekani ve Gire Spi’de yaşananlardan sonra biz direnişe hazırlanıyoruz, öncekinden daha güçlüyüz. Halk bizimle birlikte direnecek. Sert, zor bir savaş olacak. Türkiye’nin kazanacağına inanmıyorum. Biz bütün sorunları diyalog ile çözme taraftarıyız ancak saldırı olursa direneceğiz” dedi.

“Birçok sorunu beraberinde getirecek”

“Türkiye güvenlik kaygısı diyor. Ancak Türkiye daha önce girdiği yerlerde güvenlik adına bir şey bırakmadı. Bunu Efrin’de gördük. İnsanların hepsi göç etmek zorunda kaldı. Her gün insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Menbiç’te 300 binden fazla göç etmiş insan yaşıyor. Türkiye’nin saldıracağız dediği bölgelerde 2 milyon insan yaşıyor ve yarısı mülteci. O bölgelerde insanların huzuru bozulacak ve insanlar göç etmek zorunda kalacak.

Bölgelerde birçok kamp var. O kampların bazılarında IŞİD’li kişilerin aileleri var. Bu tarz bir saldırıda o kampların güvenliğini alamayabiliriz. Bu saldırılar sadece o bölgelerde değil Suriye’nin tamamı ve çevre ülkelerde birçok sorunu beraberinde getirecek.”

Olası bir operasyondan en fazla IŞİD’in destek sağlayacağını aktaran Kobani, şu ifadeleri kullandı:

“IŞİD daha bitmedi. Yeni saldırılar için zaman kolluyor. Gire Spi ve Serekani gibi yerler onların eğitim gördüğü ve faydalandığı yerler. Şimdi bir saldırı olursa IŞİD faaliyetlerini arttırır.

Bu saldırı teröre büyük bir destek sağlar. Biz DSG ve diğer dostlarımız IŞİD’e karşı mücadelemizde yara alırız. NATO’nun büyük bir silahlı gücü saldırırsa bizim için IŞİD ile mücadele etmek ikinci plana alınır. Sonuçta bu saldırılar ile birlikte IŞİD daha fazla güçlenir.”

“Uluslararası güçler, Türkiye’ye karşı seslerini yükseltmeli\'

“Uluslararası güçler daha gür ve görünür bir şekilde Türkiye’ye karşı seslerini yükseltmeli. Daha önce bazı antlaşmalar yapıldı ve biz üzerimize düşeni yaptık. Türkiye de üzerine düşeni yapmalı. 8 Haziran’da Türkiye ve Rusya Dış İşleri Bakanları arasında bir görüşme olacak.

Rusya bu saldırılara izin vermeyeceğini belirtti. Bu konuda Amerika ile görüşmelerimiz var. Onlar da saldırılara karşı. Bunu daha gür bir sesle dile getirmeliler. Biz sorunların diyalog ile çözülmesi taraftarıyız. Eskiden bu böyleydi.

İşgal altında olan yerler için de bu böyle. Halkımızın evlerine dönmelerini istiyoruz. Biz çözümsüzlüğün artmasından yana değiliz. 10 yıldır savaş var ve bu savaş sorunlara çözüm olmadı. Herkes diyalog yolunu seçmeli. Savaş isteyenlerin başında Türkiye var ve ona karşı tavır alınmalı. Suriye’de çözüm isteyen biziz. Savaşı derinleştirmek isteyenlere karşı herkes tavır almalı.

Biz herkes ile diyalog içindeyiz. Suriye, Koalisyon, Rusya, Suriye’de yaşananlar ile alakalı olan herkes ile diyaloğumuz var. Suriye hükümetinin de burada rolü önemli. Hedeflenen Suriye devletinin toprak parçası. Eskiden Türkiye ‘bizim hedefimizde bir grup var, sonra o toprakları Suriye devletine bırakacağız’ derdi ancak bu böyle olmadı. Türkiye işgal ettiği topraklardan çıkmayıp toprakları kendine bağlıyor. Suriye’de yaşayan herkes buna karşı olmalı ve tavır almalı.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 12492 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:05:18:32