Özerk Yönetim’e yetkili konuya ilişkin, \"Rus askeri güçleri halen karargahlarında ve üslerinde normal görevlerini yerine getiriyor ve teftişleri devriyeleri düzenliyorlar. Dolayısıyla Tel Rıfat’tan çekildiklerine yönelik haberler doğru değil.\" açıklamasında bulundu.
Halep’in kuzey kırsalındaki el-Şehbe Sivil İdaresi’nden Kürt kaynaklarda yetkilinin açıklamalarını doğrulayarak bölgenin yakınında konuşlanan Rus güçlerinin üslerinden geri çekildiğine yönelik iddiaları yalanladı.
Şarkul Avsat\'tın Yerel kaynakların sosyal medya paylaşımlarına dayandırdığı haberine göre de çok sayıda askeri araç ve zırhlı araç ile yüzlerce askerin bulunduğu bir Rus askeri konvoyu, Rus helikopterlerinin bölge üzerinde yoğun uçuşları eşliğinde beldenin sokaklarında ve merkezindeki çarşıda devriye gezdi.
Bununla birlikte, Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) bağlı Menbiç Askeri Konseyi’nin resmi sözcüsü Şerfan Derviş, muhalif grupların batıda el-Huşriye’de (kuzeydoğu) ve el-Boğaz köylerine yönelik bombardımanlarını yoğunlaştırdığını, roketler ve ağır ve orta silahlar kullanıldığını’ belirtti. Konsey sözcüsü Derviş maddi veya can kayıpları hakkında ise fazla ayrıntı vermedi.
Bir Kürt yetkili de operasyonlara karşı koymak ve Suriye’nin kuzeyinde yeni bölgelerin kontrol altına alınmasını engellemek amacıyla DSG ile Suriye ordusu arasında güvenlik ve askeri koordinasyon çağrısında bulundu. Operasyonların ülkenin kuzeydoğu bölgeleriyle sınırlı olmayacağı, tüm Suriye topraklarını etkileyeceğini belirtti.
Kamışlı şehrinde DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile gerçekleştirilen üçlü toplantıya başkanlık eden DSG Konseyi Başkanı Emine Ömer toplantı ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Operasyon tehditlerinin ardından yaşanan son gelişmeler tartışıldı. Bu askeri harekatın siyasi ve diplomatik yollarla durdurulması için alınması atılması gereken adımların yanı sıra kuvvetlerimizin herhangi bir askeri harekata karşı hazır olup olmadığı ele alındı.”
Toplantının, garantör aktörlere bölgenin güvenliği ve istikrarına yönelik görevlerini hatırlatmak üzere diplomatik temaslar kapsamında yerel, bölgesel ve uluslararası toplantıları yoğunlaştırma ihtiyacına ilişkin tavsiyeler doğrultusunda düzenlendiğini belirten Ömer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölgede askeri operasyona karşı olduğunu bildiren birçok Avrupa başkentiyle sürekli temas halindeyiz. Ancak bu tutumların pratiğe dönüştürülmesi gerekiyor.”
Toplantıya Abdi ve Ömer’in yanı sıra DSG Konseyi İcra Kurulu Başkanı İlham Ahmed, Dış İlişkiler Dairesi başkanı Dr. Abdulkerim Omar ve DSG oluşumlarının askeri konseylerinin liderleri de katıldı.
Toplantı sırasında, mevcut gelişmeleri ele almak ve uluslararası toplum ve Uluslararası Koalisyon hükümetleriyle diplomatik temasları yoğunlaştırmak üzere kapsamlı bir eylem planı tartışıldı. Özerk Yönetim’in hesaplarında ve internet sitelerinde yayınlanan resmi bir açıklamada, ‘her türlü askeri harekatın Suriye topraklarının diğer bölgelerini yok etmeyi ve işgal etmeyi amaçladığı ve insani felakete yol açacağı’ belirtildi.
Açıklamada ayrıca siviller arasında büyük bir yerinden edilme dalgasına yol açacağı, bölgedeki genel insani ve yaşam koşullarını daha da karmaşık hale getireceği ve gerçek bir insani felaketin meydana geleceği vurgulandı. Aynı zamanda, bölgede faaliyet gösteren toplumsal bileşenlere, aşiret üyelerine ve çeşitli siyasi güçlere ve partilere ‘kendi güvenliklerini ve geleceğini hedef alan projeler karşısında el ele verme ve sebat etme’ çağrısı yapıldı.
Mazlum Abdi toplantı sırasında yaptığı konuşmada, son zamanlarda askeri operasyonların sıklığının arttığını, Haseke’nin kuzey kırsalındaki Tel Temr ve Zerkan bölgelerinin, Halep’in doğu kırsalındaki Münbiç ve Kobane beldelerinin ve kuzey kırsalındaki eş-Şehbe bölgelerinin hedef alındığını belirtti. Ayrıca bölgedeki bir operasyonun, DSG’nin terörle mücadele kampanyalarını sürdürme yeteneklerini baltalayacağını vurgusunda bulundu.
Abdi, “Müdahale, bölgeyi tekrar çeşitli aşırılıkçı unsurları çeken bir arenaya dönüştürecek” ifadelerini kullandı.