Bölgede edinilen bilgilere göreTSK'nin Rojava Özerk Yönetimi’nin hâkimiyetindeki bölgelere yönelik yaptığı bombardıman sonucu 11 kişi hayatını kaybetti.
Rudaw ajansının Rojava’nın Derik hastanesinden bir kaynatan aktardığına göre, saldırıların ardından 3 kişinin cansız bedeniyle 25 yaralı hastaneye sevk edildi.
Geçtiğimiz akşam TSK, Derk ilçesine bağlı Koçarati bölgesindeki Hamza Beg köyünde bulunan "Şehit Nesrin Rojava Asayiş Akademisi’nin" karargâhına yoğun hava saldırısı düzenledi.
Edinilen bilgilere göre, Türkiye dün gece Rojava’nın Derik’in Ayin Dwar ve Gardamke köylerine yoğun bombardıman başlattı.
Hava saldırılarında ölü ve yaralı olduğu bilgileri paylaşılırken saldırının bilançosuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.
Öte yandan TSK’ya ait savaş uçakları, Tirbespi’deki Taqıl Baqıl elektrik santrali ve Derik'in göçebe bölgesindeki Hamzabeg köyü de bombalandı.
Tel Temir'ın kuzeyindeki Zerkan ilçesinin merkezi ve çevresi de bombalandı. TSK ayrıca Tel Temir ilçesi sınırındaki Tawila, Tel Tawil, Gozeliye ve Dardare köylerini de bombaladı.
DSG'den açıklama
Demokratik Suriye Güçleri’nden (DSG) yapılan açıklama da ise Gıre Spi yakınındaki Yabisa üssü ve çevre bölgelere düzenlenen saldırıda 6 Türk askerinin hayatını kaybettiği, 7 askerin de yaralandığını belirtildi.
DSG’nin açıklamasında, "Türk savaş uçakları Derik bölgesindeki bir elektrik santralinin yanı sıra Amude, Tel Rıfat ve Şahba ovalarındaki mevzileri bombaladı” ifadelerine yer verildi.
DSG 5 Ekim 2023'te, Dabık'taki Türkiye’ye ait askeri üssüne düzenlediği saldırıda 5 Türk askerinin hayatını kaybettiğini ve 12 askerin de yaralandığını duyurmuştu.
Ne olmuştu?
Ankara’da İçişleri Bakanlığı önünde 1 Ekim’de düzenlenen bombalı saldırının ardından Türkiye Rojava’ya yönelik hava saldırıları başlatmıştı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, saldırganların Rojava’dan geldiğini söylemiş, Rojava’da enerji üretim tesisleri ile alt yapı tesislerinin hedef alınacağını duyurmuştu.
DSG tarafından yapılan açıklamalarda ise, şu ifadelere yer verilmişti:
“Saldırının faillerinin bölgemizden Ankara'ya geçiş yaptığı veya bölgelerimizi kullandıklarına dair Türk yetkililerin öne sürdüğü tüm iddialar asılsız, tekrarlanan suçlamalardır ve Türkiye'nin her zaman sürdürdüğü asılsız suçlamalar döngüsünün devamı niteliğindedir. Dikkatleri kendi iç sorunlarından ve krizlerinden uzaklaştırıp halkımıza yönelik etnik temizlik ve soykırım suçlarının önünü açmak (istemektedirler). Güçlerimiz, iç ve bölgesel güvenliğin sağlanmasına yönelik kararlılıklarını yineliyor.”