Artı Gerçek'in sorularını yanıtlayan Salih Müslim, IŞİD'in Bahoz'da yenilmesinden sonra yeni bir sürecin başladığını, bunların otorite olarak bittiğini, ancak IŞİD ideolojisine karşı savaşın sürdürüldüğünü ve bundan da olumlu sonuçlar alındığını vurguladı.
Suriye Demokratik Güçleri (DSG) IŞİD'e yönelik yeni bir operasyon başlattığını duyurdu. IŞİD varlığını hâlâ sürdürüyor diyebilir miyiz?
IŞİD'in Bahoz'da yenilmesinden sonra yeni bir süreç başladı. Bunu QSD komutanları da özellikle belirtti. IŞİD son olarak Bahoz'da otorite olarak bitti. Başlayan yeni süreçte örgütün uyuyan hücrelerini temizlemek gerekiyor. Özellikle Fırat'ın batısıyla birlikte Ruslar ve rejimin kontrol ettiği bölgelerde halen yuvaları bulunmaktadır. Irak'ın Ambar eyaletinde sızmalar oluyor. Bunlara karşı da kalıcı önlemler alınıyor.
Çıkarları için IŞİD'i kullananların başında Türkiye geliyor
IŞİD'e karşı savaş halen devam ediyor. İçeride de bu süre zarfında gördük; suikastlar, bombalamalar, intihar saldırıları yaptılar ve fırsat bulduklarında yapıyorlar, yapacaklar. Bu yeni süreçteki savaş aynı zamanda IŞİD ideolojisine karşı da bir savaştır. Şimdiye kadar olumlu sonuçlar alındı diyebilirim. Ama bu o kadar da hafife alınacak bir durum değil. Sabır ve kararlılık gerekiyor. Özellikle de IŞİD'i kullananlar, bundan nemalananlar var. Politik çıkarları için IŞİD'i ve diğer radikal terör gruplarını kullanıyorlar. Bunların başında da Türkiye geliyor. İdlib'de neler yaptığını görüyoruz. Ne kadar terör örgütü varsa hepsini toplayıp kullanmaktadır. Öncelikli olarak buna bir çare bulunmalıdır ve dur denmelidir.
Öcalan'ın istemi bizim de isteğimizdir
Abdullah Öcalan eğer imkan olursa Suriye'deki sorunların çözümü için rol oynayabileceğini söyledi. Öcalan'ın bu mesajını nasıl okuyorsunuz?
Sayın Öcalan, avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajında imkan olursa Suriye'nin bütünlüğü içinde Kürt sorunu dahil Suriye'nin tüm sorunları konusunda pozitif rol oynayacağını söyledi. Sayın Öcalan ayrıca kendi düşüncelerinin ve çözüm önerilerinin Suriye'nin sorunlarını çözeceğini, Kürtlerin ve diğer toplulukların temel haklarının anayasal güvenceye alınmasının zorunluluğunu da özellikle vurguluyor. Sayın Öcalan'ın Suriye ve Ortadoğu'da olumlu rol oynaması çok önemli ve çok değerlidir. Sayın Öcalan'ın istemi bizim de isteğimizdir.
Sayın Öcalan halkların meşru haklarının korunmasını esas alıyor. Ortadoğu halkları için bir mirastır. Ortadoğu halkları bu nedenle sayın Öcalan'ı 'halkların önderi' olarak tanımlıyor ve böyle kabul ediyor.
Sayın Öcalan'ın Suriye'de çözüm konusunda olumlu aktif rol oynayacağını tahmin ediyorum. Suriye sorununun çözümü için sözde girişimde bulunan devletler sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Bu da çözümün gelişmesine engeldir. Ama Önder Apo, demokratik fikirleri, değerlendirmeleri ve önerileriyle mevcut durumu değiştirebilir.
Bize yapılan düşmanlığı asla kabul etmiyoruz
'Türkiye'nin hassasiyetlerine dikkat edilmeli' derken, ne tür hassasiyetlere dikkat çekmek istiyor Öcalan?
İlk günden bu yana Türkiye’nin hassasiyetlerine dikkat ediyoruz. Türkiye de bizim hassasiyetlerimize dikkat etmelidir ve ölçülü olmalıdır. Hiç kimseye hiçbir saldırı girişimimiz olmadı. Bize yapılan düşmanlığı asla kabul etmiyoruz. Sayın Öcalan Türkiye'nin hassasiyetlerine ilişkin yaptığı çağrı aynı zamanda Türkiye'ye de bir mesajdır. Türkiye halen 'En iyi Kürt ölü Kürttür' zihniyeti ile hareket ediyor. Bu zihniyet artık terk edilmeli ve Kürt halkının iradesine saygı duyulmalıdır. Türkiye'nin saldırıları, işgali, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik tehditleri hassasiyetleri çiğnediğinin resmidir.
