Türkiye’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) açıklanan bildirisine, Ankara’nın bu bölgeye karşı tutumuna genişçe yer verildi. Bildiride, “Suriye’deki herhangi bir emrivakiye göz yumulmayacağı ve meşru müdafaa hakkının kullanılacağı” vurgulandı. Bildiride, Kürtlerin yoğun yaşadığı ve Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolünde bulunan Fırat’ın doğusu için “En büyük terör tehdidi Fırat’ın doğusundan gelmektedir” ifadesi kullanıldı.
Suriye Diyalog Çalıştayı’na katılan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Diplomatik İlişkiler Sorumlusu Salih Müslim, Mezopotamya Ajansı’na konuştu.
Türkiye’nin Suriye politikaların hepsinin çöktüğünü kaydeden Müslim, bugüne kadar yürütülen aklın hiçbir yarar sağlamadığını söyledi. Suriye politikasının arzulananın tam tersine Türkiye’nin başına bela olduğunun vurgulayan Müslim, “Bunların hepsinin toplamı İdlib’de gün yüzüne çıktı. Orada büyük bir çıkmaz yaşıyorlar. Bunu örtmek için de başka yerler ön plana çıkarıyorlar. O da Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’dir. Efrin’e yaptıklarını Fırat’ın doğusuna yapamazlar. Bu kapsamda sürekli tehditler savuruyor. MGK toplantısında yine aynı şeyleri tekrar ettiler. Kendi evimizde bizi tehdit ediyor. Biz daha önce de belirttik; her türlü saldırıya karşı kendimizi savunuruz. Bu bir meşru savunmadır” dedi. Bölgede uluslararası dengelerin mevcut olduğuna dikkat çeken Müslim, ABD’nin bölgede boşuna bulunmadığını dile getirdi.
Türkiye’ye Tehdit Değiliz:
ABD’ye de mesaj veren Müslim, “terörizme” karşı kendileriyle hareket edenlerin bazı sorumluluklarının olduğunun altını çizdi. Yapılacak olan gözlem noktalarının kendilerine dönük saldırılara karşı yapıldığını belirten Müslim, şu ifadeleri kullandı: “Ona rağmen Türkiye beklenmedik bir hareket yapabilir. Bu durum Türkiye halkına çok zarar verir. Biz Türkiye halklarına hiçbir zaman düşman olmadık. Düşman olmak da istemiyoruz. AKP-MHP iktidarı faşist bir politika izliyor. İçerdeki tıkanıklıklarını, bize yönelik saldırılar gerçekleştirerek aşmak istiyorlar. Kamuoyunun dikkatini başka yere çekmek istiyorlar. Bunların hepsi Türkiye’ye zarar verir. Kuzey ve Doğu Suriye, hiçbir zaman Türkiye için bir tehdit oluşturmaz. Bugüne kadar hiçbir saldırıda da bulunmadık. Artık bu duruma bir çare bulmak istiyoruz. Türkiye bu konuda akıllı davranırsa daha iyi olur diye düşünüyorum.”