Türk devletinin Kürt halkına yönelik sürdürdüğü politikalar çerçevesinde PKK lideri Öcalan ile görüşmelere de izin vermediğine dikkat çeken Muslim, ANHA'ya şöyle konuştu:
“Türk devleti, 8 yılın ardından Önder Apo’yu halktan, halkı da Önder Apo’dan koparamayacağını anladı. Türk devleti, Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkına yönelik diplomatik, siyasi ve askeri bir savaş yürütüyor. Ancak bu savaş gitgide sonuçsuz bir hal almaktadır. Türk devleti bu yüzden Önder Apo’nun görüşleri karşısında çaresiz kalıyor.”
Türk devletinin iç ve dış politikasında tıkandığını ve artık tüm kapıların üzerine kapandığını söyleyen Müslim, “Çareyi ise Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırmakta buluyor. Türkiye ve ABD görüşmelerinde de bu girişimlerle sonuç alamayacağını gördü. Bu yüzden avukatların Önder Apo ile görüşmesine izin vermek zorunda kaldı. Avukatların İmralı’ya gidişi olumlu ve çok değerlidir. Zaten ilk günden bu yana Kürt halkı, Önder Apo’nun görüşlerine kulak verilmesini istiyor” şeklinde konuştu.
Öcalan’ın mesajlarının çok önemli olduğunu söyleyen Müslim, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Önder Apo, mesajlarında Osmanlı tarihi ve Türkiye Cumhuriyetine dikkat çekiyor. Türk devleti de tarihini doğru okumalıdır. Türkiye’nin Kürt ve Türk halkları arasındaki düşmanlığı her daim Türk devletine zarar vermiştir. Kürtlerin tanınmasına dönük bir anlaşma olduğu vakit, Türkiye’nin de sorunları çözülür, Kürt sorunu da çözülür. Gerçekten de savaştaki ısrar bir kenara bırakılırsa Kürt sorunu da çözülmelidir. Önder Apo, bu yüzden tarihin doğru okunması mesajını veriyor. Ahlat ve Malazgirt’ten başlayan ve 1921 anayasasına kadar devam eden Kürt-Türk ilişkilerinde Kürtlerin iradeleri kabul ediliyordu. Bundan sonra Kürtlere dönük asimilasyon başladı. Türk devleti o tarihten bu yana hep savaş içerisindedir.”
Çözüm için diyalog esastır
Öcalan’ın çözüm gücüne dikkat çeken Müslim, “Turgut Özal döneminden bu yana 27 yıldır Türkler ve Kürtler kaybediyor. Eğer o dönem çözüm adımları kabul edilseydi, 27 yıl savaşla geçmezdi. Turgut Özal’ın cesaret ve planı vardı ancak Türk devleti bunun önün geçti. Önder Apo bu yüzden Türk devletine ‘Aranızda böylesi bir öncülük yapacak ve anlaşmaya varacak pratik sergileyebilecek biri var mı?’ sorusunu soruyor. En önemlisi de Önder Apo sorunları diyalog yoluyla çözmek istiyor ancak muhatap ve öncülük edecekler de önemlidir. Kürt sorununun çözümü için masada diyalog esastır” ifadelerini kullandı.
2013 mutabakatını hatırlattı
Öcalan’ın ‘Çözüme hazırım’ yönündeki mesajına dikkat çeken Müslim, “Bu mesaj ile çözüm yolunun İmralı’dan geçtiği açıkça görülmektedir. Önder Apo yine ‘Kürt varlığını inkar edemezsiniz’ mesajı veriyor. Anlaşma ile tüm sorunların çözüm mesajı veriliyor. 2013 yılındaki 10 maddelik Dolmabahçe Mutabakat metnini de hatırlatılıyor. Dolmabahçe’deki maddelerin tartışılması ve geliştirilmesi, mesajı da veriliyor. Önder Apo’nun bir haftalık süre tanımlaması, halk, güç ve paradigmaya olan güvenini de gösteriyor. Bu güven Önder Apo’ya güç veriyor” değerlendirmelerinde bulundu.
Kürt sorunu çözülmeden Ortadoğu’da hiçbir sorun çözülmez
Kürt sorununun Ortadoğu sorunu ile bağlantılı olduğuna vurgu yapan Müslim, şöyle konuştu:
“Bu sorunun çözülmesini engelleyen Türk devletidir. Türk devleti, tarihten bu yana Kürt halkının bir kazanımı gördüğü an barbarca önünü almaktadır. Şimdi de Kuzey ve Doğu Suriye’deki devrimi yok etmek istiyor. Efrîn ya da Kerkük’te hiç fark etmez, yok etme mesajı veriyor. Türk devleti halkların en büyük düşmanıdır. Kuzey Kürdistan’da çözüme ulaşılmadan diğer parçalarda da sorun çözülmez. Bunun Kuzey ve Doğu Suriye’ye de etkisi var. Türk devleti Kuzey ve Doğu Suriye’den elini çektiği vakit hiçbir sorun da kalmaz. Biz, Suriye rejimi ile Suriye içinde demokratik çerçevede anlaşmaya varabiliriz. Kuzey ve Doğu Suriye’deki sistem tüm Ortadoğu için modeldir. Ancak Türk devleti, bu sistemin gelişmesini ve Suriye genelinde bir çözümün gelişmesini engelliyor. Türk devletinin artık aklını başına toplamasını ve Önder Apo’ya muhatap olabilmesini umut ediyoruz. Kürt sorunu çözülmeden Ortadoğu’daki hiçbir sorun da çözülmez.”