‘İŞİD’e destek veren ülkeler biliniyor’
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Suriye’ye gönderilen çetelerin, özellikle Güneybatı Kürdistan’a saldırmasının geniş kapsamlı olarak ele alınması gerektiğini belirterek, saldırıların \"Kürtlerin ve diğer halkların birarada yaşama halkların özgürlüklerini boğmaya yönelik\" saldırılar olduğunu söyledi. IŞİD\'in görüldüğünün aksine bölgede rejimin değişmesini isteyen devletler tarafından desteklendiğini dile getiren ve bunu da, \"Çünkü onlar Suriye’de mevcut yönetimi devirdikten sonra kendi denetiminde olan yeni bir oluşum kurarak, Suriye’yi istikrarsız hale getirdiler\" sözleriyle dile getiren Türkdoğan, söz konusu ülkelerin bilinen ülkeler olduğuna işaret etti. Güneybatı Kürdistan\'a saldıran grupların insanlığa karşı suç işlediğini vurgulayan Türkdoğan, şunları ifade etti: “Sırf Şii diye bin 700 polisin öldürülmesi bir soykırımdır. Güneybatı Kürdistan’daki sivillerin katledilmesi ise insanlığa karşı suçtur. Bunları lanetliyoruz. Bu gruplara destek veren devletleri de uyarıyoruz. Bu tehlike gelecek sizleri de vuracaktır.\"
‘Güneybatı Kürdistan ortamı gelecek için önemlidir’
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ise IŞİD’in saldırıları ile birlikte savaşın olduğu yerde ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirterek, yaşanan sürecin pek çok sorumlusunun olduğunu söyledi. Güneybatı Kürdistan\'da kurulan özerk kanton sistemlerinin \"Ortadoğu\'nun tümünü kurtaracak demokratik bir yapı olarak\" değerlendiren Bakkalcı, devrime bu yüzden saldırıldığını söyledi.
‘Eğer önlem alınmaz ise güney sınırlarımızda yeni IŞİD sorunu çıkar’
MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise, IŞİD’in Ortadoğu’da Müslüman kanı döktüğünü belirterek, “IŞİD konusu gerçekten netameli bir konudur. Tamamıyla Müslüman kanını dökmeye yönelik ayarlanmış bir şiddet makinesi gibi çalışıyor. Bu Irak üzerinde Şiilere dönük şiddete dönüşürken Suriye’de de daha çok Güneybatı Kürdistan bölgesinde Kürtlere ve Kobani bölgesine dönük olarak şiddet uygulamaya başladı. Bunun kabullenebilir hiçbir tarafı yok. IŞİD terörüne karşı dünyanın ve Türkiye’nin bir önlem almaması halinde güney sınırlarımızda IŞİD sorunu ile karşılaşma riski var” diye konuştu.
‘İnsanları kardeşçe yaşaması bu çeteyi rahatsız ediyor’
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise Irak’ta Suriye sınırından Bağdat’a uzanan bölgede mutlak bir egemenlik kurmaya çalışan IŞİD’in Güneybatı Kürdistan’ı hedef haline getirdiğini söyledi. Beko, “Tüm bölge mezhepçi-etnik savaşların acısını yaşarken, Güneybatı Kürdistan’da ortaya çıkan alternatif, IŞİD’in gerici-mezhepçi politik hedefleri açısından da rahatsız edici bulunuyor olabilir. Kendi mezhebinden olmayan herkesin en barbar şekilde katlini vacip gören bir ideolojinin Güneybatı Kürdistan’da dile getirilen eşitlikçi, özgürlükçü, laik, demokratik politik iddiaları, baş düşman olarak görmesi hiç de şaşırtıcı değil. Farkı etnik köken ve mezhepten insanları bir arada kardeşçe yaşayama arzusu, bu kanlı çeteyi belli ki rahatsız etmekte” ifadelerini kullandı.
‘DİSK Güneybatı Kürdistan’ın yanındadır’
“DİSK daha önceden de açıkladığı gibi, etnisite, mezhep, ırk ayrımı gözetmeksizin, her kime yapılırsa yapılsın bu gerici-mezhepçi katliamları insanlığa karşı suç kabul etmektedir” diyen Beko, \"Bugün gericiliğe, ırkçılığa, mezhepçiliğe, ayrımcılığa karşı bu mücadelenin bir yansıması Güneybatı Kürdistan’da ise DİSK toplumsal muhalefetin diğer güçleriyle beraber açık bir tutum almaya hazırdır. Özellikle Türkiye’yi yönetenlerin Güneybatı Kürdistan’a yönelik katliamcı saldırılara göz yummasına, saldırgan çeteleri desteklemesine, bu saldırganlığı besleyecek biçimde Türkiye’de de ayrımcı politikalar sürdürmesine karşı mücadelede bizler de üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız” diye konuştu.
‘Bu kavga bizim kavgamızdır’
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan ise Güneybatı Kürdistan’a dönük saldırılar karşısında gerekli duyarlılığın gösterilmediğini vurgulayarak, sürecin giderek kötüleştiğini söyledi. Turan, Kobanê Kantonu’na yönelik saldırılar ile birlikte kantonlar arası ilişkilerin koparılmak istendiğine dikkat çekerek, Türkiye devletinin IŞİD’e lojistik destek verdiğini kaydetti. Sıradan tepkileri aşan bir tutumun içerisine girmek gerektiğini belirten Turan, şunları söyledi: “Bu kavga bizim de kavgamızdır. Bu savaş hepimizin savaşıdır. Bundan dolayı bir kınama tutumu yetersizdir. Güneybatı Kürdistan’a lojistik destek sağlanmak zorundayız. Eğer Kürtler yenilirse halklar açısından bütün demokrasi mücadelesi verenlere karşı bir saldırı olur” diye konuştu.