Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, CHP'nin Ekonomi Masası toplantıları için ziyaret ettiği Hatay’daki bir toplantıda konuştu. Çinçin, Efrin'den getirilen 90 bin ton zeytinyağının Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından ABD'ye pazarlanmaya çalışıldığını belirtti.
Zeytin ve zeytinyağı üreticisinin sorunlarının da masaya yatırıldığı toplantıda konuşan Çinçin, Afrin'den gelen zeytinyağı için şöyle konuştu:
"Şimdi duydum ki Tarım Kredi Kooperatifleri’nin temsilcileri New York’a zeytinyağı pazarlamaya gitmişler. Doğru bir uygulama olmadığı kanaatindeyiz. Tarım Kredi Kooperatifi’nin başarı öyküsüne baktım. Baktım ki sürekli batmışlar, hükümet veya daha önceki iktidarlar kasasına para eklemiş. Tarım Kredi Kooperatifi’nin şöyle bir özelliği var. Hiçbir iş yapmadan ton başına belli bir miktar komisyon aşabiliyor. Bunun rekabet hukukuna aykırı olduğu düşüncesindeyim."
Kooperatife verilen bu yetkinin ticaret hukukuna aykırı olduğunu söyleyen Çinçin, Hataylı iş insanlarının bölgede bir serbest bölge kurulması talebi olduğunu aktardı.
Çinçin, “Tarım Kredi Kooperatifi’ne bir özellik verilmiş. Sadece demiş ki Tarım Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı ‘siz bu malı ithal edebilirsiniz’. Hatay orman yangınında Hatay’ı ziyaret eden Tarım Bakanı’na sorma fırsatı buldum, 'Neden Tarım Kredi Kooperatifi’ne böyle bir ayrıcalık verildi?'. Bu bildiğim kadarıyla rekabet hukukuna da aykırı. Biz bunun bir an önce düzletilmesini istiyoruz. Gerekirse Zeytin Dalı Kapısı’nda bu iş için geçici serbest bölge ya da kalıcı da olabilir. Kalıcı bir serbest bölge olursa daha memnun oluruz. Bombalar Reyhanlı’ya düştü, ekonomik sıkıntılar Hatay’ı vurdu. Buradan Hatay’ın da pay alması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Efrin’de 90 bin litre zeytinyağı üretildiğini belirten Çinçin, sözlerine şunları ekledi:
“Dahilde işleme rejimi içerisinde Türkiye’ye getirilip ihraç kaydıyla satılmakta ancak iç piyasaya satılmamak kaydıyla geliyor. Fazlasıyla bu zeytinyağının iç piyasaya satıldığı Türk üreticisinin bundan rahatsız olduğu şikayetimiz var. Hatay adına konuşuyorum, Bizim ciddi anlamda ihracat potansiyeli olan şirketimiz var. Bunlara Afrin’den zeytinyağı ithal yetkisi verilmiyor.”
Geçen Yıl Da Gündeme Gelmişti
2019 yılının kasım ayında, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçe görüşmelerinde Efrin zeytini tartışması yaşanmıştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz konuşmasında, “Suriye’nin toprak bütünlüğünü Afrin’de Özgür Suriye Ordusu’nun çaldığı zeytinlerden üretilen zeytinyağlarını Türkiye üzerinden ihraç ederek, Suriye’de fakülte kurarak sağlamak mümkün değildir. Bütün dünya, Suriye’deki askeri varlığımızın giderek azaltılmasını beklerken, görülen odur ki AKP’nin Suriye’den çıkmaya niyeti yoktur” demişti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise zeytin tartışmasıyla ilgili, “Suriye’deki zeytinler, zeytinyağı ‘reexport’ yapılıyor bizim üzerimizden. Ve buradan elde edilen gelir de bahçe sahiplerine dağıtılıyor. Yani burada hırsızlık veya başka bir şey yok” ifadelerini kullanmıştı.
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur ise ihraç kaydıyla Türkiye’ye getirilen Efrin zeytinyağlarının ne kadarının iç piyasaya sürüldüğüne ilişkin soru önergesi vermişti.
Önergede istenilen veriler “ticari sır” gerekçesiyle açıklamamıştı.
Silahlı Gruplar Çok Sayıda Zeytin Ağacını Kesti
Mart 2018’de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Türkiye destekli SMO gruplarının düzenlediği operasyon ile kontrol edilen Efrin’de Kürtlere yönelik insan hakları ihlalleri sık sık gündeme geldi.
Efrin merkez ile kasaba ve köylerine başta Şam ve Suriye’nin değişik bölgelerinden getirilen Arap ailelerin yerleştirilmesi ile kentin “demografik yapısının değiştirildiği” birçok insan hakları ve sivil toplum kuruluşu tarafından belgelerle kamuoyu ile paylaşıldı.
İnsan kaçırma, infaz ve işkence olayları ile gündeme gelen Efrin’de, silahlı grupların yerel halka ait çok sayıda ev, tarla ve araziye el koyduğu, tarihi yapıları tahrip ettiği ve halka ait zeytin ağaçlarını kestiği haberlere yansıdı.