ABD’nin Suriye’deki müttefiki olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), ‘Amerikan yaptırımlarını ihlal edecek şekilde’ Beşar Esad yönetimine ham petrol sattığı öne sürüldü. İddiaya göre, petrol çıkarılan bölgelerin büyük kısmını kontrol eden SDG, rafinerilerin bulunduğu bölgeleri kontrol eden Suriye yönetimine işlenmesi için ham petrol satıyor. Bu ticarete aracılık yapan şirketin ise 2018 yılından bu yana ABD yaptırımlarının hedefi olduğuna dikkat çekiliyor.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal bu iddiaya yer verdiği haberini, ‘Amerikan istihbaratından haberdar olan’ bir kişi ile ham petrolü taşıdığı belirtilen bir tanker şoförüne dayandırdı. Haberde, Washington’ın Esad yönetimine ekonomik baskı yapma girişimlerinin bu şekilde boşa çıktığı, bununla birlikte ABD’nin çekilme kararından sonra Kürtlerin Şam yönetimi ile ilişki kurmak zorunda olduğu yorumu yapılıyor.
Aracı Şirket Yaptırım Listesinde
“Amerika’nın Suriye’deki askeri müttefiki, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın rejiminin önemli bir ham petrol tedarikçisi haline geldi” denilen haberde, bu ticarete Qatirji Group adlı şirketin aracılık yaptığı iddia ediliyor. Qatirji Group ise hem ABD hem Avrupa’nın yaptırım listesinde bulunan bir şirket.
Deyr ez Zor’dan Humus’a Götürülüyor
İddiaya göre, SDG’nin Irak sınırında kontrol ettiği Deyrül Zor vilayetinde bulunan 30 kilometrekarelik Al-Jafra petrol sahasından neredeyse her gün tankerler çıkıyor. SDG savaşçılarının nezaretinde ilerleyen bu tankerler, hükümet kontrolündeki bölgeye gelindiğinde Qatirji’nın temsilcileri tarafından alınıyor. Ardından da işlenmek üzere Humus’taki hükümet rafinerilerine götürülüyor. Qatirji’nin, aynı petrol sahaları henüz SDG kontrolüne geçmemişken, 2017 öncesinde, IŞİD’le Şam yönetimi arasında da benzer bir ticarete aracılık ettiği belirtiliyor.
WSJ: Kürtler İkilem Yaşıyor
Wall Street Journal ise haberde şu yorumu yaptı: “Kürtlerin liderliğindeki SDG’nin petrol satışı, ABD ordusu Pentagon’un nisan sonunda tamamlanacağını söylediği çekilme planını hayata geçirirken Suriyeli Kürtlerin karşılaştığı ikilemi ortaya koyuyor. ABD’nin çekilmesiyle Kürtler, sahadaki kazanımlarını henüz ekonomik ve siyasi güce dönüştüremeden en büyük müttefiklerini kaybedecek. SDG petrol sahalarını kontrol ediyor ama Suriye’deki rafineriler rejim kontrolündeki bölgelerde. Bu da Kürtleri özerk bir yakıt tedarikinden mahrum bırakıyor ve ABD çekildiğinde, büyük ihtimalle Esad hükümetiyle ilişkilerini geliştirmek zorunda kalacakları anlamına geliyor.”
Qatırjı Halep’ten Milletvekili Seçildi
Washington ve Batılı müttefikleri, Suriye’de rejim değişikliğine yol açacak bir ekonomik baskı yaratma amacıyla, Suriye hükümetine petrol satan şirketlere 2011 yılında yaptırım kararı almıştı. ABD Hazine Bakanlığı, Eylül 2018’de de Qatirji şirketini IŞİD’le Şam arasında petrol ticaretine aracılık etmekle suçlayıp, hem şirkete hem de yöneticisi olan Mohammed Qatirji’ya yaptırım kararı almıştı. Qatirji, adını Suriye’deki iç savaşla duyurmuş bir şirket. Wall Street Journal’a göre, Mohammed Qatirji’nın kardeşi olan ve AB’nin şirketin CEO’su olduğunu düşündüğü Hossam Qatirji, memleketi Rakka’daki bağlantılarını kullanarak 2014 başlarında IŞİD’le petrol ve buğday anlaşmaları yapmaya başladı. İki yıl sonra ise Halep’ten Suriye parlamentosuna milletvekili seçildi.
Wall Street Journal, haberdeki iddialar hakkında SDG, ABD ordusu, ABD Hazine Bakanlığı ve Qatirji Group’tan görüş almak istediğini ancak sorularının yanıtsız bırakıldığını vurguladı.
