Suriye’nin kuzeyindeki bölgede (Batı Kürdistan) “PYD’nin bu kadar uzun bir sınırı kontrolü engellenmesi” gerektiğini savunan Yeni Şafak yazarı, “Gerekirse YPG\'yi o bölgelerden çıkarmak için zor kullanılmalı, operasyonlar YPG\'ye doğru genişletilmelidir” dedi.
Türkiye\'nin karşı karşıya bulunduğu durum dar bir terör tehdidi değildir. Bölgesel planlamalar Türkiye\'ye yansıtılmaya başlandı. Kuzey Suriye kuşağı, o bölgedeki demografik düzenleme, etnik temizlik bu yüzden yapılıyor. Ülkenin Güney\'le, Arap/İslam kuşağı ile bütün bağlantıları kontrol altına alınıyor. İçerideki o terör destekçileri ise, birkaç enerji ihalesi ile cepheye sürülüyor.
Bu yüzden Türkiye\'nin o harita taslaklarına artık kalıcı bir müdahalesi gerekiyor. İçeride kimlik eksenli çatışma hazırlıklarına, bu yönde kurulan ittifaklara, bu ittifakların yönetilmesine, cephe projelerine, çevresinde ise, hemen güneyinde başlatılan ülkeyi boğma, felç etme planlarına sert bir şekilde müdahil olması, inisiyatif alması, bugüne değil geleceğe yönelik planlar yapıp uygulaması gerekiyor.
Türkiye\'nin Alevileri, Kürtleri, Arapları düşmanlaştırması isteniyor. Bunu yapanlar aynı zamanda Kürtlere de feci bir tuzak kuruyor. Bu bölgede Kürtleri Türklere ve Araplara karşı cepheye sürüyorlar. Korkunç bir düşmanlık inşa ediliyor. Bu tuzağa düşülmemeli.
Unutulmamalı ki, güneyimizdeki uygulamalarla içerideki cephe inşa etme çabaları aynı senaryonun birer parçası. Etnik düşmanlığa düşmeden, mezhep ayrışmasına kapılmadan, birer “Truva Atı”na dönüştürülen örgütlere ve arkasındaki merkezlere yönelik kalıcı stratejilerin belirlenmesi gerekiyor.
Bugün devam eden operasyonlar, bölgesel güç haritasını değiştirmeden bırakılırsa, her şey kaldığı yerden devam edecek, harita taslaklarına bir daha müdahale şansı kalmayacaktır. Türkiye, 2003 yılından beri sabırla bölgedeki gelişmeleri izliyor. Ancak bu sabır artık bir zaafa dönüşmüştür. Ve o zaaf artık ülke sınırlarını tehlikeye atmıştır.
Bıçak kemiğe dayanmış, uzak tehditler yakın tehdide dönüşmüştür. Bundan sonraki ilk adım ülkeyi istikrarsızlığa sürükleme, bölgedeki her hangi bir devlete benzetme ihtimali taşımaktadır. Öyleyse sınırlarımıza dayanan tehdidi yeniden sınırların çok ötesine taşımak bir zorunluluktur. Sınırlarımızın hemen öte tarafının örgütlerden tamamen arındırılması gerekmektedir.
Açık söylüyorum, Türkiye en büyük sıkıntıyı Suriye sınırlarında çekecektir. Kuzey Irak\'tan Akdeniz\'e uzatılmaya çalışılan PYD/YPG koridoru, yüzlerce kilometrelik Türkiye karşıtı cepheye dönüşecektir. Dar bir bölgede IŞİD vardır ve o bölgeye de muhaliflerin yerleştirilmesi planlanmaktadır.
YPG de operasyon kapsamına alınmalı
Demografik olarak Kürtlerin yaşamadığı bütün bölgelerdeki PYD kontrolünün ortadan kaldırılması gerekmektedir. Nüfus yeniden asli durumuna dönmeli, bir örgütün bu kadar uzun bir sınırı kontrolü engellenmelidir. Gerekirse YPG\'yi o bölgelerden çıkarmak için zor kullanılmalı, operasyonlar YPG\'ye doğru genişletilmelidir.
Bu aşamadan sonra sabır ve zaaf büyük lüks haline gelmiştir. Artık bir adım sonrası yoktur. Çünkü bir adım sonrasında parçalanmış bir Türkiye vardır!