Urmiye Gölü’nün güneybatısında bulunan ve İran-Irak savaşında Halepçe katliamı öncesinde kimyasal silah saldırısına uğrayan Serdeşt’e bağlı çeşitli köylerde bulunan İran Ordu güçlerine yönelik, Çarşamba günü (04 Mayıs 2016) Peşmergeler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırılar Kürdistan kamuoyunun gündeminin üst sıralarında yer edindi.
Peşmerge güçlerinin İran Devrim Muhafızları’nın Serdeşt’e bağlı Hemran, Sertaç ve Miyuni köylerindeki üslerine ani saldırıları karşısında neye uğradığını şaşıran İran güçlerinin çok sayıda ölü ve yaralı verdiği öğrenilirken İran ordusunun bölgedeki olası yeni saldırılara karşı takviye askeri birlikler kaydırdığı bildiriliyor.
Çatışmaların Serdeşt şehri yakınlarında bulunan Ribad bölgesinde yoğunlaştığını dile getiren Doğu Kürdistanlı gazeteciler, saldırılarda, aralarında İran Ordu güçleri bünyesinde bulunan üç Kürt milisinin de (Cahş) bulunduğu en az 8 İran askerinin öldürüldüğünü ve 60’ın üzerinde askerin de yaralandığını belirtmekteler.
Saldırıları gerçekleştiren Peşmerge güçlerinin, İran Ordu güçlerinin tanklar, ağır silahlar, zırhlı araçlar ve helikopterler dahil çok çeşitli savaş araçlarıyla saldırmalarına rağmen, hiçbir kayıp vermeden üslerine geri dönmeleri saldırının son derece başarılı geçtiğinin göstergesi.
İran Kürdlerinin 25 yıllık sessizliğinin ardından geçtiğimiz ay Kelaşin’de yapılan Newroz kutlamasında İran Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-İ) Genel Sekreteri Mustafa Hicri, Doğu Kürdistan’a Peşmerge gönderme kararı aldıklarını, İran’ın olası saldırılarına karşı da kendilerini savunacaklarını açıklamıştı.
Hüseyin Yezdan Pena: Büyük bir silahlı ayaklanma gerçekleştireceğiz
İran Kürdistan Özgürlük Partisi’nin (PAK) Başkan Yardımcısı ve silahlı kanadının komutanı Hüseyin Yezdan Pena, iki hafta önce yaptığı bir açıklamada Kürt Peşmergelerinin Doğu Kürdistan’da İran Hükümet güçlerine karşı askeri operasyonları yakın bir tarihte yeniden başlatacağını dile getirmiş ve İran’ın büyük bir silahlı ayaklanma ile yüzleşeceğini vurgulamıştı.
Yezdan Pena, Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) olarak adlandırılan silahlı hücrelerinin Doğu Kürdistan’da onlarca yıl süren bir aradan sonra İran Ordusuna karşı askeri operasyonlara yeniden başladığını ve önümüzdeki süreçte bu operasyonların gittikçe geliştirileceğini de vurgulamıştı.
Yezdan Pena BasHaber’e verdiği bir başka söyleşide ise İran’ın yıllardır Kürdlere uyguladığı zulme karşı Doğu Kürdistan’daki siyasi partilerin ortak bir tutum sergilemeleri gerektiğini ifade etmişti.
Ortak bir cephenin oluşturulması ve Doğu Kürdistan\'da Peşmerge\'nin ortak bir komutanlık altında bir araya getirilmesi gerektiğini söyleyen Yezdan Pena, “Haklarımızı silahla savunmaktan başka bir yol yok, diğer partiler de aynı kanaatte. Ülkemizi talan ediyorlar. Stratejimiz önümüzdeki dönemde daha da netleşecektir.” şeklinde çağrıda bulunmuştu.
İran’ın bilhassa son yıllarda Kürtlerin siyasal mücadelesine yönelik sindirme ve baskı politikalarını arttırmanın yanısıra tüm dünyanın tepkilerine aldırış etmeden yüzlerce Kürt gencini darağacına göndermesi Doğu Kürdistan’da ciddi bir infiali doğurmuştu.
Geçtiğimiz yıl 7 Mayıs’ta Mahabad’da çalıştığı Tara Oteli’nde İran istihbarat birimi üyelerinin tecavüz girişimlerine karşı otelin dördüncü katına çıkarak intihar eden 26 yaşındaki Ferinaz Xosrawanî için halk kitlesel gösterilerde bulunmuş ve oteli ateşe vermişlerdi. Sorumluların yakalanarak hakkettikleri cezayı almasını isteyen Kürtler günlerce protesto eylemlerini sürdürmüşlerdi.
Doğu Kürdistanlılar, yeniden başlayan çatışmaları, Doğu Kürdistan’da yaşam koşullarının gün geçtikçe olumsuzlaşması ve bilhassa Kürtlere yönelik gündelik keyfi idamların artması nedeniyle, gecikmiş te olsa kaçınılmaz bir süreç olarak değerlendirmekteler.
İranlı yetkililerin, bir süredir Doğu Kürdistan’daki Kürtlere yönelik icra ettikleri soruşturma ve tutuklama kampanyasının bilhassa Serdeşt yakınlarındaki saldırılar sonrasında artarak devam edeceği beklentisi hakim.
Kürt politik partileri ve örgütleri, Kürtlerin ulusal kimlikleri ve kültürel haklarına yönelik yoğun engellemeler nedeniyle, İranlı yetkililerin İran’daki Kürtler üzerindeki otoritesinin bilhassa son dönemde oldukça zayıfladığını vurgulamaktalar.
PKK Engelleyebilir
Doğu Kürdistanlı gazetecilerden Behruz Kirmanşah Ara News\'e yaptığı açıklamada İran Ordusu’na yönelik gerçekleştirilen saldırıların artarak devam edeceğini, ancak Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) kendisini olağanüstü bir şekilde destekleyen Tahran ile sahip olduğu yakın ilişkiler nedeniyle İranlı güçlere yönelik PAK önderliğindeki saldırıları engelleyebileceği endişesini taşıdığını vurguluyor.
Peşmergelerin İran Ordusuna yönelik saldırılarını artırması halinde İran’ın sınırda etkin bir güç olan PKK’yi bu saldırıların önlenmesi için zorlayacağı güçlü bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Kuzey Kürdistan’da Türk Ordusuna karşı, Batı Kürdistan’da ve Güney Kürdistan’ın Şengal, Maxmur ve Kerkük bölgelerinde IŞİD’e karşı savaşan, PDK ile son dönemlerde ciddi bir gerginlik yaşayan PKK’nin, iyi ilişkiler içerisinde bulunduğu İran’la gerginlik yaşamak istememesi nedeniyle Peşmergelere tavır alabileceği öngörülüyor.
2015 Mayıs ayının sonlarına doğru PKK gerillalarının Doğu ve Güney Kürdistan sınırları üzerinde bulunan Kelaşin bölgesinde bir grup İran Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-İ) Peşmergesini ablukaya alması üzerine yaşanan gerginlik, sınır üzerindeki Xinêre, Berbizina ve Kelaşin bölgesinde çatışmaya dönüşmüş ve çatışmalarda bir Peşmerge PKK gerillaları tarafından açılan ateş ile yaşamını yitirmişti.