30 Ocak 2024'ten bu yana İtalya sınırında Castrovillari hapishanesinde gözaltında tutulan ve akıbeti belirsizliğini koruyan Kürt siyasi mülteci Meysun Macidi 27 Mayıs tarihinde açlık grevine başladı.
Meysun'un yaşadığı olumsuzluğun dünya gündemine taşınması ve serbest bırakılması için İtalyan politikacılara baskı yapılması amacıyla Avrupa Kürtleri Konfederasyonu bir imza kampanyası başlatı.
Meysun Macidi'nin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunulan kampanya İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, Adalet Bakanı Carlo Nordio, Calabriya Valisi Roberto Occhiuto, Crotone Mahkemesi ve Crotone Savcılığı yetkilileriyle birlikte Avrupa İçişleri Komiseri Ylva Johansson, Avrupa Adalet Komiseri Didier Reynders ve Avrupa Parlamentosu üyelerine seslenerek bu büyük haksızlığa bir son verilmesi çağrısında bulunuyor.
İmza metninde şu ifadeler yer aldı:
"İtalyan ve Avrupalı ​​yetkililerin Meysun Macidi'yi derhal serbest bırakmasını, kendisine yönelik tüm suçlamaları düşürmesini, kendisine gerekli tıbbi ve psikolojik desteği sağlamasını, mülteci statüsünü vermesini ve gelecekte tüm mülteci ve sığınmacılara adil muamele edilmesini sağlamasını istiyoruz.
Meslektaşımız Meysun Macidi, hayatından endişe ederek İran'daki faşist İslamcı rejimden Kürt Özerk Bölgesi'ne kaçtı. Ne yazık ki, devam eden zulüm ve tehditlerle karşı karşıya kaldığı için orada da bağışlanamadı. Güvenlik konusunda umutsuz olduğundan, demokratik bir ülkede sığınma hakkı bulmayı umarak Avrupa'ya sığınmaya karar verdi.
Yolculuğu onu İstanbul'a götürdü; burada kendisini ve diğer mültecileri İtalya'ya götürebilecek bir kaçakçı bulmadan önce birkaç ay yasadışı olarak kalmak zorunda kaldı. İtalya'nın Crotone kentine vardığında diğer mültecilerle birlikte polis tarafından tutuklandı. Herkes serbest bırakılırken Meysun haksız yere tutuklu kalmaya devam ediyor. Meysun altı ay boyunca masum ve çaresiz bir halde kilit altında tutuldu.
Meysun, İran'ın İslamcı rejiminden kaçmak için sığınma talebinde bulundu ancak Avrupa'da tutuklandı. Kendisiyle birlikte teknede bulunan iki tanığın şüpheli ifadelerine dayanan bir suçlama olan insan kaçakçılığına karışmakla suçlanıyor. Bu iki tanık, Meysun'un kaçakçı değil, mülteci olduğunu doğrulayarak bu suçlamaları reddetti. Durumu çok vahim; haksız yere hapsedilmesini protesto etmek için açlık grevine başladı. Şu anda yalnızca 38 kg ağırlığında ve 165 cm boyunda. Fiziksel ve zihinsel sağlığı hızla kötüleşiyor."
Meysun Majidi'nin acilen serbest bırakılması için İtalyan ve Avrupalı yetkililere çağrıda bulunulan imza metni "Bu büyük haksızlığa son vermek için. Meysun hapsedilmeyi ve umutsuzluğu değil, özgürlüğü ve korunmayı hak ediyor." ifadeleriyle son buluyor.
2022 yılında Jina Mehsa Amini'nin İran Ahlak Polisi tarafından katledilmesi ve İran çapındaki hükümet karşıtı protesto dalgasının ardından, Kürdistan Bölgesi'nde bulunan Meysun Macidi, İran hükümetine karşı faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Bu da Kürdistan Bölgesi'ni kendisi için güvensiz hale getirdi ve İran güvenlik kurumlarının baskısı sonucu erkek kardeşiyle birlikte ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Avrupa'ya gitmek için yola çıkan Meysun, İtalya'ya vardığında 2024 yılının ilk günü Türkiye'den İtalya'ya birlikte seyahat ettikleri geminin kaptanına yardım ettiği iddiasıyla İtalyan polisi tarafından tutuklandı.
Mültecileri taşıyan geminin kaptanına yardım etmekle suçlanan Macidi bu suçlamayı reddediyor. Ayrıca bu suçlamada delillerin yetersiz olduğu da anlaşılıyor. Hakkında ifade verenlerin de ifadelerini geri aldıkları belirtilirken. İtalyan medyası da konuya bu bağlamda geniş yer veriyor.
La Stampa gazetesi de bugün 6 aydır Calabria’da hapiste olan Majidi’nin hikayesini okurlarını duyurmuştu.
İmza Kampanyasına katılmak için lütfen buraya tıklayın...
