Raporda, 7 Mayıs günü düzenlenen barışçıl gösterilerin, rejime bağlı kişiler tarafından provake edildiği ve rejim güçlerinin göstericilere içinde saçma mermilerinin olduğu silahlarla ateş ederek, çoğunluğu ağır olmak üzere 20 kişiyi yaraladığı belirtildi.
Gösterilerin artması üzerine İran İslam rejiminin Kürdistan’daki internet ve telefon hatlarını kestiği ve Ferînaz Xusrewanî’nin ailesinin rejim tarafından tehdit edildiği de raporda yer aldı.
Rejim güçlerinin Serdeşt’te düzenlenen gösterilerde 12 kişiyi tutukladığı belirtilen raporda, 9 Mayıs günü Saqiz kentinde düzenlenen barışçıl gösterilerde de 5 kişiyi tutukladığı dile getirildi.
Hiçbir mahkeme kararı olmadan birçok kişinin Mahabad kentinde evlerine düzenlenen baskın sonucu tutuklanarak İtlaat (İstihbarat) servisine götürüldüğüne işaret edilen raporda, Mahabad’da tutuklananların çoğunluğunun ise Urmiye kentine götürüldüğü ifade edildi.
Düzenlenen gösterilerin daha da artmasından endişe duyan rejimin, Kürdistan’daki güçlerini alarma geçirdiği ve İran’ın diğer kentlerinde bulunan özel kuvvetlere bağlı üyelerini sivil kıyafetlerle Kürdistan şehirlerine gönderdiği bildirildi.
Raporda, İran rejimi yöneticilerinin, bölgedeki sorumlulara, yaşanan olayları önemsizleştirilmesi ve gösterilere destek verilmemesi amacıyla rejime bağlı yayın organlarında olayların çarptırılması talimatını verdiği de dile getirildi.
Bu talimatın ardından Urmiye Vali yardımcısı Elîriza Radfer, düzenlenen gösterilerin dış güçler ve İran’ın düşmanları tarafından planlandığı yönünde açıklama yaptığı belirtilen raporda, Radfer’in göstericilere tehditte bulunarak, onların fitneci olarak kabul edileceklerini söylediği ifade edildi.
Aynı dönemde Mahabad şeriat hakimi Mela Qadir Suhrabî ise Cuma namazı öncesi yaptığı açıklamada Mahabad’da düzenlenen gösterilere katılanların fitneci ve yabancıların çıkarları yönünde çalışan kişiler olduklarını söylemişti.
Raporda, Kürt siyasi ve insan hakları aktivistlerinin görüşlerine de yer verildi. Aktivistlere göre rejim bu olayı örtbas etmek ve gerçekleri gizlemek amacıyla sessizliğini bozduğunu ve bu yönde açıklamalar yapmaya başladığı dile getirildi. Bilindiği gibi Ferînaz Xusrewanî’nin ölümünün ardından 4 gün boyunca rejim tarafından hiçbir açıklama yapılmamıştı.
Raporda, rejim yöneticilerinin açıklamalarına da yer verildi. İran Yargı Kurumu sözcüsü Xulam Husên Musinî ise düzenlediği basın toplantısında Ferînaz Xusrewanî’nin ölümünden sorumlu olarak tutukladıkları kişinin suçunu itiraf ettiğini ve düzenlenen gösterileri gereksiz ve sadece olayı büyütmek amacıyla yapıldığını söyledi. Mahabad emniyet müdürü Cefer Kitani de yakalanan kişinin suçunu itiraf ettiğini ve rejimin güvenlik birimleriyle hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi. İran Genel Savcısı İbrahim Reisi ise göstericilerin bir grup İran devrimi düşmanı olarak nitelendirdi.
Onurunu korumak amacıyla Tara otelin 4. katından atlayarak yaşamına son veren Ferînaz Xusrewanî’nin olayının aydınlatılması için Mahabad’da düzenlenen gösterilere destek vermek amacıyla Güney, Kuzey ve Güneybatı Kürdistan’ın birçok kentlerinde Doğu Kürdistan halkına destek vermek amacıyla birçok gösteri düzenlendi.
Yurtdışında bulunan Kürtler, Avrupa, Amerika ve Kanada’da da Doğu Kürdistan halkına destek amacıyla gösteriler düzenleyerek İran rejimini protesto ettiler.
Mahabad’daki gösterilerin 7. gününde, Doğu Kürdistanlı bir grup sivil aktivist kepenk kapatma çağrısında bulunarak, halkın İran rejimine karşı tepkilerini göstermeleri istenmişti.
14 Mayıs günü Mahabad, Urmiye, Bokan, Serdeşt, Şino, Merîwan, Seqiz ve Sine kentlerinde rejimin Doğu Kürdistanı militarize etmesine rağmen, kepenkler kapatılmıştı.