Van’dan Ermenistan’a davet edilen Dengbêj Gazin, Ermenistan’da Kürtlerin sözlü tarihini klamlarla seslendirirken, Aşuk Leyle de Kürdistan’da Ermeni ağıtlarını seslendirerek müzik ile iki halk arasındaki duygu bağlarını güçlendirmeyi hedefliyor. 1915 Ermeni soykırımında sürgün edilen ailesinin yaşadığı acı dolu travmayı anlatmayı kabul etmeyen Aşuk Leylê, bir zamanlar atalarının yaşadığı topraklara geldiği için mutlu olduğunu belirtiyor.
AİLEM ERZURUM’DAN SÜRGÜN EDİLMİŞ
Klasik Ermeni müziğini seslendiren ve Ermenistan ile sınırlı kaldığını dile getiren Aşuk Leyle kendisini kısaca şöyle tanıtıyor: “1915 yılında Erzurum’dan sürgün edilen Ermeni bir aile çocuğuyum. Ancak kendim Gürcistan’ın Cavak kentinde dünyaya gelmişim. 30 yıldır müzik ile uğraşıyorum. Gürcistan’da ardından da Ermenistan’da Ermeni dili ve edebiyatı eğitimini gördüm. O nedenle eğitmenlik yaptım, eğitmen olduğum yerlerde dans ve müzik gurupları ile birlikte çalıştım. 1997 yılında Ermenistan’da Divani Aşıklar Okulu açıldı ve o okulda ilk mezun olma şansına eriştim. Bu süre zarfında kendime ait yüzden fazla şarkı besteledim ve bu şarkıların çoğunu hem kendim söylüyorum hem de başka müzisyenler tarafından seslendirilerek kayıt alında alınmıştır. ‘Hasbeximeç’ adlı bir kitap hazırladım. Bu kitapta kendi şarkı sözlerimden oluşan bir kitaptır.”
İKİ HALKIN DUGU BAĞLARI SANATLA GÜÇLENECEK
Kürt ve Ermeni kültürünün birbirine çok yakın olduğuna dikkat çeken Aşuk Leylê, Dengbêj Gazin ile birlikte sahne almaları iki halk arasında duygu birlikteliğini yakaladıklarını da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında atalarımın yaşadığı bu coğrafyaya hep gelmek istedim. Çünkü Ermeni ve Kürtlerin ezgileri, giysileri, yemekleri hatta aşkları bile birbirine çok yakın olduğunu görüyoruz. Bu coğrafyada kardeşliğin pekiştirilmesi için Van’da yaşayan Dengbêj Gazin’i Ermenistan’a davet ettim ve orada bir konser düzenledik. Orada birde kendi kültürümüzü yakından görebilmesi için köylerimize de gittik. Şimdi de birlikte Van’dayız. Ahtamar Adasında yapılan ayin’de birlikte sahne aldık. Ahtamara’da Kürtçe ve Ermenice ezgiler birbiriyle harmanlandı. Ben hem Ermenice hemde Kürtçe ezgiler söyledim. Dengbêj Gazin , zorla alıkonulan bir Ermeni kızının feryadını belleğinde tutarak günümüze taşıyan eseri seslendirdi. Bence biz kardeşliğimizi duyguda birleştirmemiz gerekiyor. Ermenistan’da biz birlikte sahne aldık ve çok duygulu bir atmosferdi, bugün Van’da seslendirdiğimiz ezgilere yüreklerden kopan zılgıtların verdiği duygu birlikteliğinin yerini hiçbir şey tutamaz.”
ERMENİSTAN’DAN KÜRDİSTAN’A EZGİLERİMİZ BULUŞACAK
Aşuk Leyle ile Ermenistan’da birlikte sahne aldıklarını belirten Dengbêj Gazin, şimdi de Kürdistan’da birlikte halkların ortak kültürünü bir arada buluşturacaklarını belirtti. Dengbêj Gazin, “Van Dengbej Kadın Gurubu üyesi olarak Aşuk Leylê ile bir araya geldik ve Ermenistan’da ikimiz için bir konser hazırlamıştı, birlikte orada sahne aldık. Kürt ve Ermeni Kültürü aynı renkte olmasından dolayı Aşuk Leylê ile bir araya gelmek istedim bunu bizim arkadaşlarımıza önerdim ve kabul edildi. Şimdi de Kürdistan’da birlikte Ahtamar Adasında sahne aldık. Aşuk Leylê, yaşadığı köylerin kültürünü, inancını ve sanatıyla tanışmama vesile oldu. Şimdi de kendisi benim doğum büyüdüğüm Van’ın Reşadiye İlçesini gezip görecek ve Kürt kültür ve sanatıyla tanışacak. Van’dan sonra İstanbul’da Kürtlerin ve Ermenilerin ortaklaşa düzenlediği bir etkinlikte tekrardan sahne alacağız” dedi.