Sosyoloji doktorası yaparken saha çalışmasında “Kürtler vardır, Kürt sorunu vardır” sonucuna ulaşan ve Kürt toplumunu inkâr eden resmi tezlere karşı çıktığı için farklı zaman dilimlerinde hayatının 17 yılını cezaevlerinde geçiren sosyolog ve yazar İsmail Beşikçi’nin hayatı “Bizim İsmail” adıyla belgeselleşti.
Filmin yönetmenleri Fatin Kanat ve Önder İnce, “Bizim İsmail” ile Beşikçi’nin mücadelesini onu tanımayan izleyiciye de duyurmayı hedefliyor.
Film, 23-29 Eylül 2024 tarihleri arasında düzenlenecek 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Belgesel Film Yarışması’nda yarışacak 8 filmden biri oldu.
‘Başlattığı süreç hepimize örnek oldu’
İlke TV’ye konuşan Fatin Kanat, İsmail Beşikçi’nin Kürt meselesine dair duruşunun örnek teşkil ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “İsmail Beşikçi Kürt meselesine bir biçimde duyarlı olan hemen herkesin bildiği bir isim. İsmail Beşikçi’nin kendi üretimi, kendi duruşu başlı başına sizin Kürt meselesine dair bilgilenmenizi ve devamında ilgilenmenizi sağlayabilecek bir başka husus. İsmail Hoca’yı ben de 80 öncesi yayımlanmış kitaplarından biliyordum, okumuştum. Dolayısıyla onun Kürt meselesinde -hem de Sünni bir Türk olarak, onurlu bir Türk aydını olarak- başlattığı bu süreç hepimiz için bir örnek oldu. İsmail Hoca bu anlamda bizim için gerçekten saygı duyulası, özel bir isim oldu.”
Kanat, Halepçe belgeseli sürecinde de Beşikçi’nin katkılarının önemli olduğunu ifade ederek, İsmail Beşikçi’nin hayatını anlatan belgesel fikrinin uzun süredir aklında olduğunu dile getirdi. Bu projenin barış süreci döneminde daha rahat yapılabileceğini düşündüklerini, ancak sürecin sona ermesi ve OHAL koşulları nedeniyle projeyi gecikmeli olarak tamamladıklarını söyledi.
‘Her şeyi göze almış bir aydın’
Kanat, Beşikçi’nin hayatına dair ayrıntılara da değinerek, onun Kürt meselesi ile tanışmasının nasıl geliştiğini anlattı: “İsmail Beşikçi’nin tesadüfen bir Kürt aşiretini tanımış olması, onları inceleme isteği duyması… O sırada resmi devlet söylemi ‘Kürt diye bir şey yoktur, Kürtçe diye bir şey yoktur, Kürtçe aslında bozulmuş Türkçedir’ ile yaygın bir propagandanın yapıldığı bir dönem olması itibarıyla bir çelişkiyi bir insan olarak, bir aydın olarak fark ediyor ve bunun üzerine gidiyor.”
Beşikçi’nin yıllarca süren mücadelesine dikkat çeken Kanat, “Duruşunu, iddiasını, tezini sonuna kadar savunmuş, bunun için de her şeyi göze almış bir aydın” ifadelerini kullandı.
‘İzleyicinin meseleyi sorgulamasını umuyorum’
Fatin Kanat, belgeselden izleyicinin nasıl bir çıkarım yapacağını tam olarak öngöremediğini belirterek, şu temennide bulundu: “Belgeselden izleyicinin nasıl bir çıkarım yapabileceğini çok öngöremiyorum. Ama belgeselin onlara dokunmasını, bu meseleyi ‘Ya böyle de olmuş demek ki’ diye düşünmesini sağlamasını diliyorum.”
Kanat, belgeselde İsmail Beşikçi’nin ilkokul arkadaşının Almanya’da Kürtlerle tanışıp Beşikçi hakkında öğrendiği detayları da paylaşarak, Beşikçi’nin bilinmeyen yönlerinin de bu belgeselde izleyiciye aktarılacağını söyledi.