O yıllarda “İleri Demokrasi” kavramı etrafında şekillenen bir retorik kullanan AK Parti Hükümeti 2012 yılında yayınladığı “İleri Demokrasi Yolculuğu” kılavuzunda bölüm hakkında şunları yazmıştı:
“Üniversitelerde farklı dil ve lehçelerde enstitü, bölüm ya da anabilim dalı başkanlığı açılabilmesi mümkün değildi.
Yapılan düzenlemelerle, vatandaşlarımızın kullandığı farklı dil ve lehçelerle ilgili üniversitelerimizde akademik araştırma yapılması için enstitü ve bölümler kurulması gibi uygulamalar mümkün hale getirildi.
Bu kapsamda 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile…”
Araya “Çözüm Sürecinin” girmesiyle birlikte bölüme olan ilgi her geçen yıl arttı. 2014 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi’ne kabul edilmek için öğrenciler YKS ve LYS’den 445 puan aldı. Çözüm Sürecinin bitmesi ardından Türkiye’de değişen iklim ile birlikte bölüm mezunlarının işsiz kaldığının anlaşılması sonucu 2019 yılında bu puan 333’e geriledi.
Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri ilk yıllarında ortalama 50 kişilik sınıflarda eğitim görürken bu rakam her yıl geriliyor. Hali hazırda bölümlere kayıt yapan öğrenci sayısı 25-30 dolaylarında. Yine üniversiteler her yıl bölümlerden 100’ün üzerinde mezun verirken bu sayı geçtiğimiz yıllarda 60 dolaylarında kaldı.
Yine Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü yayınladığı tanıtım yazısında, “Mili Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim kurumlarında Kürtçe öğretmeni olarak atana bilmektedirler. Bununla birlikte, mezun olan öğrencilerimiz Kürt Dili ve Kültürü bölümlerinde yüksek lisans ve doktora eğitimlerine devam edip akademi de de ilerleyebilirler. Yine mezunlarımız mesleki açıdan ülkemizin gereksinimlerine uygun nitelikte, uluslararası ve kültürel yönden donanımlı bireyler olarak bankacılık, uluslararası ilişkiler, yayıncılık, turizm, gazetecilik, devlete ve özel sektöre bağlı medya kuruluşları gibi toplumun farklı sektörlerinde hizmet verebilirler.” diye tanıtıyor.
Geçtiğimiz günlerde ise Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden ihraç edilen eski akademisyen ve yazar Selim Temo, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda üniversitelerde Kürtçe tez yazımının yasaklandığını ve bütün derslerin dilinin Türkçe olarak değiştirildiğini ifade etti…
Peki AKP’nin “Hayaldi Gerçek Oldu” diyerek Kürt seçmenin oyuna talip olduğu, Kürt gençlerin binbir çaba ve umutla tercih ettiği Kürt Dili ve Edebiyatı öğrencileri ve mezunları bugün ne yapıyor?
Bingöl Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı mezunu olan Hasan Filitoğlu, Türkiye’de umutları tükenince yönünü Avrupa’ya çevirenlerden. “Kendi yeğenlerimle bile Kürtçe konuşmaya çalıştığımda sen Kürtçe bölüm okudun da ne oldu diye soruyorlar” diyen Filitoğlu, okulun ilk yıllarında Kürt Dili ve Edebiyatı öğrencisi olduğunu söylemekten gurur duyduğunu ancak hali hazırda öğrenci olanların bunu söylemekten bile çekindiklerini belirtiyor.
Bölüme ilk başladığı yıllardaki heyecanından ve dönemin atmosferinden bahseden Filitoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bizim bölüm çözüm süreciyle açıldı; çözüm sürecinin meyvesiydik biz aslında… O meyve ağaç da verdi ama dört yıllık hayatını bu bölüme adayan bizlere kuru dallar kaldı. Ortalıkta kaldık; yani kimse de bize sahip çıkmadı. Biz mezun olduğumuz zaman çözüm süreci bozuldu ve kimse bize dönüp bakmadı bile.”
Fransa’da bir yandan eğitimine devam eden diğer yandan garsonluk yaparak geçimini sağladığını ve yeni bir hayata adapte olmaya çalıştığını söyleyen Filitoğlu, son olarak şunları söylüyor:
“Bir mesleğimiz oldu mu? Hayır. Ben burada restoranda çalışıyorum, bulaşık yıkıyorum, servise çıkıyorum… Bence böyle devam etmez… Şu an çok karanlık bir dönemden geçiyoruz ama o kapı aralandı diye düşünüyorum, o kapıdan içeriye bir ışık girdi. Ben önümüzdeki yıllarda bu aralanan kapının daha da açılacağına inanıyorum ama bunun için toplumumuzun ve bizi temsil eden insanların buna sahip çıkması gerekiyor.”
Tıpkı Hasan Filitoğlu gibi mesleğini icra edecek koşulları bulamayan bir diğer isim de Sabri Külter. 2017 yılında Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan Külter, önce kafede ardından şantiyede çalışmış. Şimdilerde ise inşaat işçisi olarak çalışıyor.
Külter, hangi umutlarla Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünü tercih ettiğini şöyle anlatıyor:
“Normalde gastronomi okumak istiyordum sonra Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün açıldığını duydum. O dönem çözüm süreciydi; yani büyük bir heyecan vardı o dönemde…. Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü açılmış, Kürtlerin haklarına yönelik adımlar atılmış… Biz de genciz, üniversiteye hazırlanıyoruz ve bunu fırsat olarak gördüm. Orta okulda Kürtçe dersinin seçmeli hale gelmesi, üniversitede bölüm açılması gibi adımlar ilerisi için daha büyük umutlar beslememize sebep oldu. Baskıların biteceğini, yasakların kalkacağını daha özgür daha barışçıl bir dönemde yaşayacağımızı sanıyorduk. Ama bu süreç siyasete kurban gitti ve yasakçı zihniyet hala devam ediyor…”
Külter henüz öğrenciyken çözüm sürecinin bozulduğunu ve bunun bölüme de yansıdığını söylüyor:
“Atmalar çok kısıtlı olmaya başladı. Biz mezun olduktan sonra sembolik atama yapıldı ve maalesef mağdur olduk. Bu bölümü okumaktan her zaman gurur duyuyorum yine olsa yine okurum ama o eğitimi alıyorsunuz ve sonra bunu çocuklarınıza ya da Kürt çocuklarına öğretemiyorsunuz. Bunun kırgınlığı oluyor içinizde. O kadar eğitim aldıktan sonra bunu aktarmamak, hayal kırıklığına uğratıyor.”
Mezun olanlar açısından durum pek iç açıcı değil peki hala okuyanlar? Bingöl Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Eylem Süleymanoğlu, doğma büyüme İstanbullu. Anadilini öğrenmek ve aktarmak için bu bölümü tercih ettiğini söyleyen Süleymanoğlu, bölümdeki değişime dair gözlemlerini şöyle anlatıyor:
“Ben bölüme ilk gittiğimde dördüncü sınıflar 50-60 kişiydi. Bizim sınıf döneme 45 kişi başladı ama şu an 20 kişi var. Bir alt dönemimde 20 kişi bile yok, onların alt sınıfıysa 11 kişi… “
Süleymanoğlu, son olarak hayallerinden bahsediyor:
“ Okurken hep dört yıl sonrasını düşünüyordum... Okulu bitirdiğimde atansam da atanmasam da küçük küçük çocuklara kendi anadilimde eğitim veriyor olarak düşünürdüm kendimi; o tahtanın başında Kürtçe eğitim verirken hayal ediyordum sürekli. Bence olacak hala umutluyum.